19 Mart 2010 00:00

DURUM

Toplumsal sınıflar, kendi politik partilerini örgütlerken, kendi sınıflarının en iyi temsilcilerini burada toplamaya çalışırlar.

Paylaş

Toplumsal sınıflar, kendi politik partilerini örgütlerken, kendi sınıflarının en iyi temsilcilerini burada toplamaya çalışırlar. Her sınıf, kendi içerisinden çıkardığı yetkin, kararlı, davasını sonuna kadar savunmaya azimli, birikimli ve yetenekli temsilcileriyle kendi ön cephesini örerek, onun arkasından yürür, mücadelesini sürdürür. Bu durum, büyük sermayenin temsilcileri olan burjuva partileri için geçerli olduğu gibi işçi sınıfı partileri için de geçerli ve zorunludur.
Türkiye işçi sınıfının farklı bölükleri, bazen bir işkolunda, çoğu zaman da tek bir işletme ya da fabrikada mücadeleler veriyor ve direnişler örgütlüyor. Bunun en son örneğini TEKEL işçileri verdiler. Ankara’da 72 gün süren eylemin ardından geleceğe ilişkin mücadele kararları alarak bölgelerine dağıldılar. TEKEL işçileri, bu mücadeleden çok şey öğrendiklerini bölgelerinde yaptıkları işlerle kanıtlıyorlar. Adana TEKEL işçileri, Antep Çemen Tekstil işçilerini ziyaret ediyor; İzmir TARİŞ İşletmelerinin işçileri, yanlarında öncelikle TEKEL işçilerini buluyorlar, Diyarbakır’da Newroz’a işçi soluğu vermeye hazırlanıyorlar, bazı illerde sorunlarını tartıştıkları toplantılar düzenliyorlar vb.. Bu demektir ki, işçi sınıfı yüzlerce yeni militan kazanmış durumdadır.
Bütün gelişmeler, işçi sınıfı hareketinin yeni tecrübeler kazandığını açıkça ortaya koyuyor. Ama burada yine de şu soruyu sormak da zorunlu: Mücadeleye giren her işçi kesimi, kendi içerisinden çıkardığı en iyi unsurlarını kendi sınıfının kararlı militanları olarak, kendisini işçi sınıfına adamış savaşçılar olarak tutmayı becerebiliyor mu? Dahası, bunların kendi sınıfının partisinde örgütlenmesini; istikrarlı, kararlı, ufku genişlemiş militanlar olarak yetişmesini sağlayabiliyor mu? Bu sorulara bütünüyle olumlu bir yanıt vermek olanaklı değil. Ama yukarıda özetlemeye çalıştığımız yeni eğilimin güçlenmesi durumunda, işçi sınıfının mücadelesinin dünden daha güçlü bir omurgaya sahip olmaması için hiçbir neden bulunmuyor.
Bu neden gerekli ve zorunlu? Çünkü işçi sınıfının mücadelesi şu ya da bu direnişi başarıya ulaştırmak, şu ya da bu hakkı korumak ya da kazanmaktan ibaret değil. İşçiler bütün bu nedenler için mücadele ederlerken, bilincinde olsunlar ya da olmasınlar, onları ücretli köleler haline getirerek ağır sömürü ve çalışma koşullarına mahkum eden; düşük ücrete, işsizliğe, açlığa ve yoksulluğa mahkum eden sermaye düzenine karşı bir sınıf mücadelesi yürütüyorlar. Karşılarında devletiyle, hükümetiyle, ordusuyla, polisiyle, politik partileri ve kurumları ile bir bütün olarak sermaye düzeni bulunuyor. İşçinin sınıf çıkarı ise bu sermaye düzeninden kurtulmakta yatıyor.
Bu kurtuluşun koşullarını kim, nasıl yaratacak? Bu sorunun yanıtı, işçi sınıfının mücadelesinde yatmaktadır. Mücadeleye atılan işçiler, bu mücadelenin hem neferleri durumundadırlar; hem de kendi içlerinden çıkardıkları en iyi unsurları, ülkenin sosyalist birikime sahip aydınları ve gençleri ile birleştirme görevi ile yükümlüdürler. Bu bileşim, işçi sınıfının kurtuluşu için zorunludur ve sürekli olarak kendisini işçi sınıfının ve emekçi halkın en iyi evlatları ile genişletmek, geliştirmek durumundadır. İşçi sınıfı, mücadelesinin öne çıkardığı kararlı militanlarını sürekli olarak bu bileşimin içine yerleştirebildiği oranda, kendi sınıfsal kurtuluşunun koşullarını oluşturabilir.
Bugün işçi hareketinin kendi ön cephesini güçlendirmeye ve genişletmeye ihtiyacı bulunuyor. Bu ön cephe ne kadar güçlü ve gelişkin ise sınıfın, emekçi halkın ve gençliğin geniş kesimleri ile bağları da o kadar güçlü ve yaygın demektir. Kendi mücadelesine az çok soğukkanlılıkla bakan her işçi, rahatlıkla görecektir ki; bu mücadelenin içerisinde yetişen kararlı sınıf kardeşlerinden ne kadar fazlasını kendi sınıf partisinde örgütlemeyi başarabilirse, onları sınıfının kararlı militanları olarak bir araya getirebilirse, kendi kaderini kendi eline almasının koşulları da o kadar olgunlaşıyor demektir.
Ahmet Yaşaroğlu
ÖNCEKİ HABER

Tehcir tehdidi tepki çekti

SONRAKİ HABER

Ergenekon’da yeni dalga; 9 ilde, 28 gözaltı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...