20 Mart 2010 00:00
YENİGÜN
Bu yıl Newroz ateşi, yüz bini aşkın halk katılımıyla Yüksekovada yakıldı.
Bu yıl Newroz ateşi, yüz bini aşkın halk katılımıyla Yüksekovada yakıldı.
Ulusal renkler, ulusal giysiler, ulusal motifler ve talepler, kutlamalardaki mesajları daha da çarpıcı kılıyor.
Dün Kars ve irili ufaklı onlarca yerde kutlamalar gerçekleşti.
Bugün ve yarın daha görkemli kutlamalara tanık olacağız.
Kürt halkı, Newroz ateşleriyle; barış, eşitlik ve kardeşlik çağrılarıyla baharı karşılıyor. Kürt halkı, başta Türk halkı olmak üzere tüm halklarla barış, eşit haklar ve kardeşlik içinde yaşamak istediğini açık ve yalın bir dille anlatıyor.
Yakılan Newroz ateşleriyle, barış ve kardeşlik özlemi çeken tüm halkların içi ısınıyor. Yıllardır yasaklara, gerilime, çatışmalara neden olan kutlamalar, halkın mücadeleci tutumu sayesinde bugün artık daha doğal, daha rahat kutlanıyor.
Artık halkları tatmin edecek bir çözüm yolu bulunması, Newrozun barış kutlamalarına vesile olması arzu ediliyor.
Tüm Ortadoğu halklarının kültüründe özgün bir yere sahip olan Newroz, Persler için yeni takvimin başlangıcı. Yeni yıl 21 Mart, Newroz kutlamalarıyla başlıyor. Amerika kuşatmasıyla karşı karşıya bulunan İranlılar için bu yıl, aynı zamanda kaplan yılı!
Birçok halk, farklı anlamlar yükleyerek; dilleri, kimlikleri ve kültürleriyle kutluyor Newrozu.
Kürtler için Newroz hepten farklı bir anlam taşıyor.
Dili, kimliği, kültürü, ulusal varlığı, ulusal kaderini belirleme hakkı emperyalistlerce gasp edilmiş Kürtler, Newrozu tüm iddia ve ideallerini de yüklemiş olarak kutlayageldiler.
Bu gerçekten dolayıdır ki, her halkın kültüründeki 21 Mart efsanesi ile Kürtlerin Demirci Kawanın zalim Dehaka isyanıyla harlanmış Newroz efsanesi farklıdır.
Kürtler için gasp edilmiş ulusal hakların kazanılması mücadelesinde, bir hesap görme günü; durumunu gözden geçirme, bir yıl boyunca harcanan emeğin toplanması, ürünün harman yeridir de Newroz.
Bu yılki tepkilere, gelişmelere ve kutlamalara bakıldığında, verimli bir yılın birikimiyle yeni güne girildiği görülüyor.
Onca fırtınaya, acımasızca süren ve hâlâ dinmeyen baskıya ve şiddete rağmen böyle.
Kürt bölgesindeki güçlü ve heyecan dolu kutlamalar, aynı zamanda çözüm talebini belirgin bir biçimde ortaya koyuyor. Çözüm ve müzakere isteği, barış ve diyalog yolunun açılmasına yönelik güçlü bir halk iradesi beyan ediliyor.
DTPnin kapatılmasına, yasaklanan Kürt politikacılara, tutuklanan belediye başkanları ve BDP yöneticilerinin ve yüzlerce çocuğun devam eden tutukluluğuna rağmen halk, barış, eşitlik ve kardeşlikte ısrar ediyor. Geri adım atmayacağını gösteriyor.
BDP Eş Başkanı Selahettin Demirbaşın, Yüksekovada yaptığı konuşmada 2010un barış ve kardeşlik yılı olmasını dileyerek verdiği mesaj da, bu yönlü kararlılığı ortaya koyuyor: Herkes şunu anlamalı ki, Kürt halkı eğer bu yılı çözüm yılı ilan etmişse, halka güvenerek ilan etmiştir. AKP Hükümetine güvenerek değil. Kandili boşaltmak istiyorsan onları da bu sürece dahil etmek zorundasın...
ENDER İMREK