Ücretleri ödenmeyen işçiler yetkililerden çözüm bekliyor

TOKİ’nin Keçiören Aktepe’de yaptığı konutlarda çalışan ve sağlıksız koşullarda yaşayan yaklaşık 100 işçi, ücretlerinin ödenmesini istiyor. TOKİ’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa yürüttüğü Kentsel Yenileme Projesi inşaatında çalışan işçiler, 4 aydır paralarının verilmediğini söylediler. İşçiler, ücretleri ödenmediği için iş bıraktılar.
Keçiören Aktepe’de yıkılan gecekonduların yerine inşa edilen konutlarda aylardır sabahın ilk ışıklarından akşam 22.00’ye kadar çalıştıkları halde karşılığını alamadıklarını kaydeden işçiler, mağdur olduklarını ifade ettiler. TOKİ’nin ihalesini verdiği Taş İnşaat Turizm Limited Şirketi için çalışan işçiler, bir aydır inşaata bir çivi bile çakmadıklarını, grevde olmalarına rağmen muhatap bulamadıklarını söylediler.
SORUNU ÇÖZÜN
Diyarbakır’dan 4 ay önce çalışmak için Ankara’ya gelen ve çalışmaya başladığı ilk günden beri parasını alamayan Akif Tarın, sürekli oyalandıklarını belirtti. TOKİ’nin ihalesini Taş İnşaat’a verdiği Aktepe’deki konutlarda 4 aydan beridir çalıştığını dile getiren Tarın, yaklaşık 100 işçinin daha ücretlerini alamadığını dile getirdi. Bir aydır çalışmadıkları halde kimsenin kendileriyle ilgilenmediğini söyleyen Tarın, yetkililere seslenerek, “Gelip sorunumuzu çözsünler, aksi takdirde gerekirse açlık grevine gireriz, Kızılay’a yürürüz” dedi.
TEHDİT EDİYORLAR
Tarın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erdoğan Bayraktar televizyonlarda bas bas bağırıp temiz iş yaptığını ifade ediyor. Gelsin burada işçilerin yaşadığı rezaleti görsün. Gelsin sorunlarımızı çözsün. Bir aydır biz buraya bir çivi çakmadık. Bu işçiler grevde bekliyor. Ama tek Allah’ın kulu sormuyor. Taş İnşaat, işin yüzde 55’ini bitirmiş ve geri kalan kısmını Ve-Na adında bir başka şirkete vermiş. Ve-Na şirketinin yetkilileri de sık sık bizi tehdit ediyor. Çekip gitmememiz halinde 50 adamla çadırlarımızı basıp bizi zorla çıkaracağını söylüyor.” Yıkandıkları banyonun, yemekhanenin, yatakhanenin ve tuvaletlerin berbat durumda olduğunu vurgulayan Tarın, en son TEDAŞ’ın elektriklerini kestiğini kaydetti.
KARAKOLUN SORUNU DEĞİLMİŞ!
Tamer Batur adlı işçi de Taş İnşaat’tan işi devralan yeni şirketin tehditlerine maruz kaldıklarını savunarak, polis karakoluna şikayet etmeye gittiklerini, polisin, “Sorunumuz değil” diyerek kendilerini geri gönderdiğini iddia etti. Batur, “Şirket yetkilileri sürekli bu ay vereceğim diyerek bizleri oyalıyor. Bundan dolayı paralarımızın verileceği umuduyla bizler de kalıyoruz. Ama ortada para yok. Ne elektriğimiz, ne suyumuz, ne de yiyecek yemeğimiz var doğru düzgün. Bizi mağdur ediyorlar. Bizim gibi garibanları getirip burada açlığa, yokluğa mahkum ediyorlar. Arkadaşımızın babası hasta, memlekete gitmesi gerekiyor ama bilet alacak 50 liramız yok” dedi.
MUHATAP BULAMIYORLAR
Kule Vinç Operatörü Emirali Yılmaz ise maaşını alamadığı için kredi kartı borçları yüzünden icralık olduğunu, bu yüzden de avukat tutmak zorunda kaldığını kaydetti. Karşılarında muhatap bulamadıklarına dikkat çeken Yılmaz, “Taş İnşaat, haklarımızı gasp etmesine rağmen hâlâ Türkiye’de ihaleler alabiliyor. Yeni bir ihale almış ve şimdi de arkadaşlarımızı yalan vaatlerle kandırıyor. ‘Yeni inşaatta sana iş vereceğim’ diyerek seslerini çıkarmamalarını istiyor. 4 aydır çalışıyorum ama paramı alamıyorum. Adam mı vuralım, cinayet mi işleyeyim, haraç mı alalım? Emeğin karşılığını kavga ile hırla almaksa çözüm, gidip adam vurayım o zaman” diyerek tepki gösterdi.
EVE GİDECEK PARA YOK
En küçüğü 8, en büyüğü 14 yaşında olan 4 çocuğu bulunduğunu söyleyen işçi Mehmet Müfit Eren ise yaklaşık 5 aydır çalışmadığı halde şantiyede parasının verileceği günü beklediğini belirtti. Yaklaşık 8 bin lirasının içeride olduğunu dile getiren Eren, buna karşılık cebinde bilet alıp eve gidecek parası bile olmadığını ifade etti. Eren, kredi kartı borçları olduğunu, çoluk çocuğunun da Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde perişan halde olduğunu ifade etti.
Bitlis’in Adilcevaz ilçesinden çalışmaya gelen, en küçüğü 3 aylık olan 9 çocuk babası Mehmet Güzel ise 9 aydır çalışmasına rağmen sadece 3 ayın parasını alabildiğini ifade ederek, mağdur olduğunu dile getirdi. (Ankara/DİHA)
Abdurrahman Gök