20 Mart 2010 00:00
IMF eleştirisinde intihal!
Milli Gazete yazarı Necmettin Çakmak, gazetedeki köşesinde IMF ile anlaşmaların sona ermesiyle dertlerin bitmediğini yazdı.
Milli Gazete yazarı Necmettin Çakmak, gazetedeki köşesinde IMF ile anlaşmaların sona ermesiyle dertlerin bitmediğini yazdı. Ama yazı, Özgür Müftüoğlunun birkaç gün önce Evrenselde yayınlanan yazısına fazla benziyordu!
Önce Özgür Müftüoğlunun gazetemiz Evrenseldeki yazısı yayınlandı. 12 Martta yayınlanan yazı, IMFsiz yola devam ama nasıl?.. başlığını taşıyordu. IMFnin kuruluşundan itibaren yaptığı faaliyetleri hatırlatarak yazıya başlayan Müftüoğlu, AKP hükümetinin IMF ile ilişkisini de özetliyordu. Arkasından IMF ile anlaşma yapılmamasına ilişkin yapılan yorumlara gelen Müftüoğlu, Devlet Bakanı Babacanın açıkladığı Orta Vadeli Programın (OVP) IMF stand-by anlaşmalarına benzediğini ve emekçilere yeni yükler getirdiğini anlatıyordu.
İşte bu yazıdaki birçok görüş ve ifade, üç gün sonra, 15 Martta Milli Gazetenin sayfalarında Necmettin Çakmak imzasıyla yayınlanan yazıda kendine yer buldu. Yazının başlığı şöyleydi: IMF gitti, dertler bitti mi? Çakmak da yazısına IMFnin tarihiyle başlayıp, AKPnin IMF macerası yerine İsmet İnönü hatırlatması yaparak devam etti. Arkasından OVP ile ilgili kısımlara geldiğinde, artık Müftüoğlunun yazısından ayrılmaya gerek görmedi. Çakmak, örneğin şu paragrafı, aynen kopyaladı: Eylül 2009da açıklanan ve 2010-2012 yıllarını kapsayan OVP, muhtemel bir stand-by anlaşmasından pek de farklı değildir. OVPnin hedeflerinin başında, kriz sonrasında artan bütçe açığının kapatılması için mali disiplin ve küresel rekabete uyum gelmektedir. OVP kapsamında 2010 bütçesine de yansıyan mali disiplin, bütçe gelirlerinin artırılmasını ve bütçe giderlerinin azaltılmasını öngörmektedir. Bütçe gelirlerinin artırılması için toplumdan alınan vergilerin ve özelleştirme gelirlerinin artırılması amaçlanmaktadır. Bütçe giderlerinin azaltılması için de personel giderlerinin (personel sayısı azaltılarak ve ücretler baskılanarak) ve başta sağlık olmak üzere (global sağlık bütçesi yoluyla sağlıkta tasarruf) kamu harcamalarının azaltılması öngörülmektedir. OVPnin küresel rekabete uyuma yönelik hedefleriyse, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması, eğitim sisteminin sermayenin taleplerine göre uyarlanması ve teşvik adı atında sermayeye kaynak aktarılmasından ibarettir.
Araya kendi cümlelerini ekleyen Çakmak, arkasından yine Müftüoğlunun yazısındaki şu cümleleri aynen kullandı: Özü itibariyle IMFnin stand-by anlaşmalarından farklı olmayan OVP, ABnin neoliberal politikalar çerçevesinde serbest piyasa ekonomisine uyumu şart koşan normları öncelik alınarak hazırlanmıştır. Dolayısıyla, ekonomi yönetiminin IMFnin mi yoksa ABnin mi güdümünde yürüdüğünün fazla bir önemi yoktur. Yazar, ikinci cümleyi kalın yazarak, okurun daha da fazla dikkatini çekmek istedi.
Böylece, Müftüoğlunun Evrenselde yayınlanan yazısını, Milli Gazete okurları da haberleri olmadan okumuş oldu. Ancak Müftüoğlunun son cümlesinin başına gelenler, en kötüsüydü. Çünkü, emekçilerin tepki göstermesinden söz eden cümle, Çakmakın elinde Milli Gazete sayfalarında öznesiz bir hal almıştı. Çakmakın arkasından eklediği cümlede ise ülkenin asla IMF boyunduruğundan kurtulamayacağı yorumu yapılarak, Müftüoğlunun sözleri tersine çevriliyordu!
Özgür Müftüoğlunun son cümlesi şuydu: Sonuçta emekçiler yeterli tepki göstermediği sürece kapitalizmin hangi kurumu üzerinden gelirse gelsin, işsizlik, yoksulluk ve sömürü giderek derinleşecektir.
Necmettin Çakmakın son cümleleri ise şöyle: Sonuçta yeterli tepki gösterilmediği sürece, kapitalizmin hangi kurumu üzerinden gelirse gelsin işsizlik, yoksulluk ve sömürü giderek derinleşecektir. Bir vesayet/manda kurumu olan IMFnin boyunduruğundan, ülkemiz asla kurtulamayacaktır.
(MEDYA SERVİSİ)