22 Mart 2010 00:00

AMED YiNE HERKESE ‘AYAR’ VERDi!

Diyarbakır’da halk sabahın erken saatlerinden itibaren sarı kırmızı yeşil ulusal renklerine bürünerek Newroz alanına aktı.

Paylaş

Diyarbakır’da halk sabahın erken saatlerinden itibaren sarı kırmızı yeşil ulusal renklerine bürünerek Newroz alanına aktı. Yüz.binlerce insan Newroz kutlamaları için inşa edilen kalıcı platformun etrafında birikirken yine yüz binlerce insan miting alanın çevreleyen binlerce dönümlük tarlalara yayılmış bir şekilde aileleriyle kurdukları yer sofralarında oturup bir yandan konuşmaları ve müzikleri dinlerken bir yandan da ulusal bir bayram olarak Newroz’un keyfini çıkardılar.
Newroz adının taşıdığı anlama uygun olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da Diyarbakır halkın için kendini, ruhunu ve mücadele mevzilerini yenilediği, yıl içinde devletin yıl içinde Kürt direnişini kırmak için yaptığı bütün hamlelerin boşa çıkartma arenasına dönüştü.
Geçen yıl seçim atmosferi içinde AKP’nin Kürt illerini teslim alma projesine karşı bir direnişe dönüşen Newroz kutlamaları görkemiyle dikkat çekmişti. Bu yıl da Kürt halkının seçilmiş belediye başkanların ve siyasetçilerinin tutuklandığı, Roj TV ve KNK operasyonlarıyla da artık Kürt halkının örgütlü mücadelesinin tasfiyesinin uluslararası bir plan olarak tescillendiği koşullarda bu tasfiye planına karşı bir cevap olarak gerçekleşti. Özellikle bu yıl yüzlerce il, ilçe merkezi ve kasabada yaygın olarak gerçekleştirilen Newroz kutlamalarında Kürt halkı “İşte biz buradayız. Bizi nasıl tasfiye edeceksiniz” mesajı verdi. Özellikle Gever(Yüksekova) Newroz’u, bu kutlamalarda Diyarbakır Newroz’uyla birlikte yüreklere işlendi.
Bu yılki kutlamaların geçen yıllardan daha kitlesel olduğu konusunda nerdeyse herkes hemfikir. Bu durumda çevre ilçelerin katılımıyla birlikte Diyarbakır nüfusunun üçte ikisinin yani 1 milyon kişinin katıldığını söylemek abartı olmayacaktır.
Diyarbakırlılar bu yılki kutlamaların onlar için ne ifade ettiğini gazetemizle paylaştılar
Newroz’a eşi ve çocuklarıyla katılan inşaat işçisi Recep Ateş “Bu coşkuyu bu heyecanı yaşamak için buradayız” diyor. 2010 Newroz’unun kendini için anlamının açılım adı altında Kürt halkının mücadelesinin tasfiyesine karşı bir yanıt olduğunu söyleyen Ateş “Devlet bize ne kadar şiddetli vurursa biz o kadar güçleneceğiz. Onların bunu anlaması için bugün buradayız” diyor.
Bir kamu kurumunda memur olarak çalışan Fikri Üzmez ailesiyle birlikte miting alanı çevresindeki çimenlerin üzerinde Newroz’un keyfini çıkarıyor. Üzmez “Newroz Kürt dilinin kültürünün yok edilmesine karşı hepimizin birleştiği bir gündür” diyor. AKP’nin Kürt açılımını bir kandırmaca olarak değerlendiren Üzmez “Bir adım ileri atıyorlar. Sonra iki adım geri. Bir gün açılım diyorlar ertesi gün seçtiğimiz belediye başkanlarını zindana atıyorlar” diyerek açılım politikalarından umut kestiğini söylüyor. Newroz alanında içecek tezgahı açan Gıyasettin Altıner ise “Biz birlik beraberlik, demokrasi ve kardeşlik için buradayız” diyor. Son dönemde Belediye başkanlarının tutuklanmasını bir zulüm olarak gördüğünü söyleyen Altıner “Artık Erdoğan’a inanmıyorum” diyor. Son dönemlerde Diyarbakırspor üzerinden Kürt halkının itilip kakıldığını ve haksızlığa uğradığın söyleyen Altıner “Bize karşı ırkçılık ve ayrımcılık yapılıyor. Diyarbakırspor’un bile Diyarbakır isminin bile Süper Lig’de olmasına bile tahammül edilmiyor. Hazmedemiyorlar” diyerek ruh halini ortaya koyuyor.
Bir yandan konuşmaları dinleyen bir yandan da ciğer kebap yerken konuştuğumuz Ramazan Elmas ise “Biz her yıl Newroz’da Türk halkına da devlete de mesajımızı veriyoruz. Bizi kimliğimizle, taleplerimizle kabul edin. Bize elinizi uzatın diyoruz. Açılım olacak diyorlar seviniyoruz. Ama ardından Kürtlerin kurumlarına operasyon yapıyorlar. Belediye başkanlarını tutukluyorlar. Ufukta çözüm görmüyorum” diyerek devletin ve AKP’nin tutumundan umutsuzluğunu dile getiriyor.
Mehmet Aslanoğlu
ÖNCEKİ HABER

YAŞAMA KÜLTÜRÜ

SONRAKİ HABER

ASIL TOPLANTI BU ALANDA

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...