22 Mart 2010 00:00
İşçiler iktisadi kavramları yaşayarak öğreniyor
Türkiye Üniversite Öğrencileri Bağımsız İktisat Kongresinde (TÜOBİK), Kürt sorunu ve ekonomik boyutları masaya yatırıldı
Türkiye Üniversite Öğrencileri Bağımsız İktisat Kongresinde (TÜOBİK), Kürt sorunu ve ekonomik boyutları masaya yatırıldı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde 18 Marttan beri devam eden kongrenin bu bölümünde, Marmara ve İstanbul üniversitelerinden öğrenciler, Kürt sorununun anayasal boyutları, yerel ayakları, insan hakları boyutları ve alternatif çözüm yolları hakkında sunumlar gerçekleştirdi.
KÜRT SORUNU TÜRKLERLE ÇÖZÜLMELİ
Kongrenin ikinci günü son oturumunun konusu, Kürt Sorunu ve Sosyoekonomik Boyutları oldu. Marmara ve İstanbul üniversitelerinden yapılan sunumlarda ortak görüş, var olan egemen anlayışın, Kürt sorununun çözümü konusunda samimiyetsiz ve inkarcı bir çizgide olduğu ve devletin her bir kurumunun fiili uygulamaları ile sorunu daha da derinleştirdiği oldu.
Sunum sonrası tartışmalarda ise Kürt sorununun Türklere de anlatılması ve Türklerin de çözümün bir yanı olması gerektiği vurgulandı.
Kongrenin 3. gününde ise Küresel Kriz ve Krizin Etkileri, İktisat Eğitimi ve Kadın Emeği, Medya ve İşçiler konuşuldu.
Sabah iki farklı salonda gerçekleştirilen oturumlarda, ilk sunumu Kayseri Erciyes Üniversitesinden Ümit Kartal yaptı. Kriz, İşçiler ve Politika başlıklı sunumun gerçekleştirilen; Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde işten atılan işçiler ve amele pazarı diye isimlendirilen bölgedeki iş bekleyen işçilerle gerçekleştirilen röportajlardan oluşan sinevizyon gösterimi, salonda büyük beğeni topladı. Kartal, işçilerin karmaşık iktisadi kavramları yaşayarak öğrendiklerine dikkat çekti.
Sinevizyonda işçiler ve işsizler, krizi patronların yarattığını; yaratılan krizin patronların çıkarına olduğunu ve bedelinin emekçi halka ödetilmek istendiğinin farkında olduklarını belirterek, kurtuluşun hep birlikte birleşmekten geçtiğini dile getirdiler.
Gösterimde diğer ilgi çeken konuysa, işçilerin artık AKP Hükümetine güvenleri kalmadığını söylemesi ve bir işçinin AKP üye kartını yırtıp atması oldu.
SENDİKACILAR İŞÇİ MÜCADELESİNDEN ÇIKMALI
Kocaeli Üniversitesinden Elmas Kurcakın yaptığı sunumdaysa, Kriz ve Toplumsal Hareketler Bağlamında Sendikacılık konusu ele alındı.
Kurcak, sendikaların nasıl olması gerektiği ve günümüze kadarki sendikal mücadeleyi değerlendirerek; gerçek sendikacıların işçilerin mücadelesi içinden çıktığını ve işçilerin haklarını savunması gerektiğini ifade etti.
Abant İzzet Baysal Üniversitesinden Mehmet Akerin, Küresel Mali Krize Bakış Açısı adlı sunumunda ise küresel mali kriz değerlendirildi. Aker, genel veriler kapsamında krizin çıkış sebebi olarak Mortgage kredi sisteminin ve kredi ödemelerinde yaşanan zorlukların sebep olduğuna dikkat çekti.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesinden Samet Kaşık, Küresel Kriz ve Sonuçları konulu sunumunda, krizin sebepleri ve çözüm yollarına değindi. Kaşık da krizin, Mortgage konut kredisi sistemi, ABD terör olayları ve Afganistan işgalinden kaynaklandığını söyledi.
Kriz ve TEKEL işçileri, iktisat eğitimi ve eleştirisi, anayasal iktisat konularının da tartışıldığı kongrede, iktisat eğitiminde neoliberal görüşün, hakim ve öğretilen iktisadın gerçek hayattan kopuk olması ve her şeyin sayısallaştırılması eleştirildi.
ALTERNATİF İKTİSAT EĞİTİMİ
İktisat eğitimin nasıl olması gerektiği ve ayakları yere basan bir eğitim düşüncesinin öne çıktığı tartışma bölümünde, alternatif dersler, okuma grupları ve alternatif iktisat müfredatı konuları da gündeme getirildi.
Kadın Emeği ve Kadının Toplumdaki Yeri konulu sunumda, kapitalist toplumda kadın emeğinin sömürüsü ve kadının yeri tartışıldı. Sunumda, kapitalist sisteme alternatif sistemlerdeki, sosyalist toplumda kadının yerinden bahsedildi.
Medya ve İşçiler konulu sunumda da medyanın bir araç olarak kullanılması ve emekçilerin, işçilerin bu medya kuruluşlarında yer almadıkları konuşuldu.
Kapitalist sistemde emekçilerin, işçilerin seslerini gerçekten duyurabildikleri birkaç medya kuruluşunun yer almasının önemine vurgu yapılan sunumda, çoğu medya kuruluşunun, kapitalist sistemde sınıfsal davrandığı; yani patronun, sermayenin yanında yedeklendiği ifade edildi.
(Ankara/EVRENSEL)