İ.Ü işçileri mücadeleci sendika istiyor

Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden biri olan İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) çalışan işçiler, özelleştirme tehlikesiyle karşı karşıya. Kantin, otopark ve bazı birimlerin özelleştirileceği üniversitede çalışan işçiler, sendikalarının yaşananlara sessiz kalmamasını istiyorlar. TEKEL işçilerinin mücadelesinin nasıl mücadele edilmesi gerektiğini gösterdiğini belirten işçiler, özelleştirme sürecinde hem kendilerine hem de sendikalarına görev düştüğünü dile getirdi.
11 senedir üniversitenin farklı fakültelerinde çalıştığını söyleyen Tez-Koop-İş Beyazıt Temsilcisi Hüseyin Hanoğlu, üniversitede sendikalılaşmanın, baskı ve işten atılma korkusu nedeniyle zor olduğunu söyledi. Sendikalarına üye işçi sayısının 1300 olmasına rağmen özelleştirmelerin hız kesmeden devam etmesini sendikal çalışmanın yetersizliğine bağlayan Hanoğlu, kantinlerin yüzde 49’unun özelleştirildiğini, bunun 1 Mayıs’tan sonra işleme geçeceğini söyledi. Hanoğlu, 4-b karşıtı eylemlere sendikalı işçilerden sadece 40-50 işçinin katılmasının sendikal mücadelenin boyutunu gösterdiğini söyledi. TEKEL işçileri direnişinin kendi aralarında bir yankı yarattığını söyleyen Hanoğlu, işçilerin sendikaya karşı duydukları güven sorununun aşılması gerektiğini belirtti.
‘İŞÇİLER MÜCADELEYE ÇEKİLMELİ’
Tez Koop-İş 5 No’lu Şube Yöneticisi Tülay Fırat, TEKEL işçilerinin kendi mücadelelerinde önemli bir etki yarattığını söyledi. Fırat, “TEKEL işçilerinin direnişte olduğu zaman her cuma iş bırakıyorduk” diye konuştu.
Tez Koop-İş Üyesi Sultan Taşpınar da TEKEL işçilerinin kendilerini olumlu yönde etkilediğini ifade etti. Sendikaların dayanışma içerisinde olmasının önemli olduğuna dikkat çeken Taşpınar, sendikaların en büyük eksiklerinden birinin, işçileri mücadeleye çekememesi olduğunu söyledi. Taşpınar, “Kantin, oto bariyer ve otopark satışları gündemde. Rektörümüz, kimsenin işten atılmayacağını söyledi ama bunun bir garantisi yok. Her an işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıyayız” dedi.
SENDİKA İLGİSİZ
İÜ Tıp Fakültesi’nde çalışan işçiler, sendikaları Belediye-İş’in kendileriyle ilgilenmemesinden şikayetçiler. İşçiler, toplusözleşme yapılmamasından dert yanıyorlar. Daha önce sendikalaştıkları için işten atılıp mahkeme kararıyla işe iade edilen işçiler, yeniden işten atılma tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını ifade ettiler. İşçiler, sendikanın bu konuda da pasif davrandığını söylediler. (stanbul/EVRENSEL)

---

Bir soruşturma garabeti daha!

BAHÇELİEVLER Kemal Hasoğlu Lisesi’nde tramvay kazasında yaşamını yitiren öğrencilerin öğretmenlerine, ölüm tehlikesi olan yolu protesto ettikleri gerekçesiyle soruşturma açıldı. Öğrencilerin başına gelen felaketi kısa sürede unutan yetkililer, olayı kamuoyunun gündemine sokan öğrenci ve öğretmenlerden hesap sormaya başladılar.
Öğretmenler hakkında, kaymakamı, belediyeyi ve birçok yetkiliyi “zor durumda bıraktıkları” gerekçesiyle soruşturma açılırken, öğrencilerin de okul yönetimi tarafından disiplin cezalarıyla tehdit edildikleri söyleniyor.
Öğrencilerin yaşamını yitirmesinin ardından gerçekleşen protestoların basına yansımasıyla, İl Milli Eğitim Müdürlüğü harekete geçti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden görevlendirilen bir öğretmenin, okulda çalışan öğretmenleri bir odaya toplayarak, “bölücülerin gazına gelmemelerini” tembih ettiği, müdür ve öğretmenleri konuyla ilgili konuşmamaları için uyardığı iddia ediliyor.
Yetkilinin okulu terk etmesinin ardından protestonun yaşandığı gün okulda nöbetçi olan üç öğretmen hakkında, bütün okulun katılımıyla gerçekleşen eyleme “göz yumdukları” ve “koridorların güvenliğini yeterince sağlamadıkları” gerekçesiyle soruşturma açıldı.
Üstgeçit yapımı hızla devam ederken okul müdürünün de öğrencilere yönelik ilginç konuşmalar yaptığı iddia ediliyor. Müdür sık sık “Israrla ışıklardan geçmemeye devam ederseniz, sizi uyarıyorum: polisler güç kullanacaklardır. Bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok” diyerek öğrencileri ‘uyardı’. Okul etrafında ve bahsedilen yolda polisler beklemeye devam ediyor. (İSTANBUL)
Dilek Yağlı - Sıla Söğütlü