26 Mart 2010 01:00

Düdüğü çalmamak


Devletlerin, vatandaşlarının eğitim, sağlık gibi hizmetlerini ücretsiz karşılaması gerekirken, bizler bu konuda sömürülüyor muyuz? Eğitim günden güne paralı hale getirilmeye çalışılıyor, öğrenciler dershanelere mecbur bırakılıyor. Ulaşım fiyatları el yakıyor; paso ise sanki öğrencilere verilmiş bir hak değil. Bir de bunlara okul yönetiminin fotoğraf parası, eğitime katkı payını -ki biz aldığımız her üründe eğitime katkı payı adı altında vergiler vermekteyiz- eklediğimizde, alınan paralar daha da artıyor.
Ayrıca, dışarıda aynı ürünü rahatlıkla yarı fiyatına alabilecekken, öğle araları dışarı çıkma yasağı nedeniyle kantine mecbur bırakılıyoruz. Bu nedenle bir arkadaşımız, öğle arası dışarı çıkmak isterken ayağını kırdı. Okul yönetimi ve öğrenci meclisi bu konuda sessizliğini sürdürüyor. Öğrenciler olarak bu konuda boykot ve imza kampanyası gibi eylemler yapmayı düşündük, fakat eğitim sistemimiz ne kadar paralı ise bir o kadar da özgür düşünce ortamından uzak. Bizler, Mehmetçik Lisesi’ndeki TEKEL işçilerine destek veren öğrenci arkadaşlarımız gibi okuldan atılmak istemiyoruz. Ama artık bu gidişe bir son verilmeli. Bizler emekçi çocukları olarak, bu eğitim sisteminde okuyamıyor, geleceğimizden şüphe duyuyoruz. Bu eğitim sistemiyle üniversiteden mezun olduğumuzda, iş bulma olanağımız hayal olarak kalıyor. Yani artık eğitimde de “parası olan düdüğü çalıyor”...
Emre Yegin (Ankara Kılıçarslan lisesi)

Evrensel'i Takip Et