26 Mart 2010 00:00

ÖRGÜTLÜ BASIN

Vücut doğal yollarla alyuvar üretemiyor, ömrünü tamamlayan alyuvarlar karaciğerde parçalanıp safra yoluyla atılmayı bekliyor...

Paylaş

Vücut doğal yollarla alyuvar üretemiyor, ömrünü tamamlayan alyuvarlar karaciğerde parçalanıp safra yoluyla atılmayı bekliyor; metastas yapan tümörün etkisiyle karaciğer bu işlevini yerine getiremiyor; bilirubin normal düzeyinin 10-12 katına çıkıyor; gözler sarı, yüz sarı, beden sarı; tümörün yayılmasını önleyecek kemoterapiye devam edilemiyor…
Ve doktor diyor ki: “Her şeye hazırlıklı olun!”
Ne demek bu? Ne anlarsınız bundan? Neye, ne zaman hazır olalım?
***
Anayasa değişikliği yasa taslağı tartışmaya açıldı.
“Her şeye hazır olun” derlerse, neye hazır olacağınıza ilişkin farklı görüşler ileri sürebilirsiniz. Kanun tekniği bakımından içerdiği yanlışların tümü düzeltilebilir; Anayasa değişikliği girişimi yalnızca yargı erkinden intikam almak hedefinden arınır, Avrupa devletlerinden alıntı yapılan örnekler şekil olarak değil öz olarak kavranır; toplumun geniş kesimlerini, işçileri, memurları kapsayan özgürlükler üzerindeki kısıtlamalar Anayasa’dan çıkarılır, gerçek bir toplumsal uzlaşmanın yolları aranır…
Ya da parlamento çoğunluğu ne derse o olur anlayışını sonuna kadar götürürsünüz, bunun sonuçlarını yaşayarak gözlemlemekte ısrar edersiniz, referandumu denersiniz, gerginlik ve kutuplaşma politikalarını sürdürürsünüz…
Ya iktidarınızı dinci diktatörlüğe çevirmeyi başarırsınız ya da bu yaklaşımınıza tepkinin beslediği yeni iktidarların baskıcı uygulamalarıyla gerginliğin sürmesine zemin hazırlarsınız…
***
Anayasa değişikliğinde “Her şeye hazır olun” denirse, neye hazırlıklı olacağınız üzerine kendi bakış açınıza göre değişik seçenekleri ortaya koyabilirsiniz.
Ama doktorun “Her şeye hazırlıklı olun” uyarısı, insanı lal eder; beynini zonklatır, seçenek üretmekten alıkoyar, olabilecekleri dillendirmek bir yana zihninizden geçirmekten bile korkarsınız!
***
TGS’nin atv-Sabah işyerlerinde yeniden başlattığı grevin 180’inci günü olan 29 Mart Pazartesi günü, 180 dakika GREV NÖBETİ tutmayı kararlaştırıp; tüm sendikaları, demokratik kitle örgütlerini desteğe çağırdığınız zaman da “her şeye hazırlıklı” olursunuz.
Grev yaptığınız işyerinden destek göremediğiniz gibi sizinle 180 dakika dayanışmaya da hiçbir sendika ya da örgüt gelmeyebilir, sembolik temsil düzeyinde katılabilirler ya da sizi duygulandıracak ölçüde büyük bir kitleselliği karşınızda buluverirsiniz.
İnsanlar tüm önyargılarından arınarak, özveriyle, hiçbir maddi beklentisi olmadan gelir ve GREV GÖMLEĞİ giyer; Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın şemsiyesi altında toplanır, dövizlerinizi taşır, sloganlarınızı kuvvetle haykırır; greve katılmayanların tüm umursamazlığına inat, sizin cesaretinizi, direnme gücünüzü artırır.
***
“Her şeye hazırsanız”, tüm bu seçeneklerin sonuçlarını düşünme özgürlüğünüzü doya doya kullanabilirsiniz.
Ama doktorun kimselere duyurmadan, koridorun bir kenarında “Her şeye hazırlıklı olun” diye fısıldaması, düşünme özgürlüğünüzü elinizden alır, kaskatı kesilirsiniz.
***
Her şeye hazırlıklı olmalısınız; yazınızı zamanında yetiştirmeye, eylemlerde önderliğinizin gereğini yapmaya, ailenize zaman ayırmaya… Yaparsınız nasıl olsa…
Ama doktorun söylediği “her şeye hazır olmak”, kolay mı?..
ERCAN İPEKÇİ
ÖNCEKİ HABER

BAŞKA SEMTİN ÇOCUKLARI KANAL D 21.30

SONRAKİ HABER

Boşananların atışması, istifayla bitti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa