30 Mart 2010 00:00

Çemen’de kazandık sıra Başpınar’da

Gaziantep’te kurulu Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde insanca çalışma koşulları, sendika hakkı ve yaşanabilir...

Paylaş

Gaziantep’te kurulu Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde insanca çalışma koşulları, sendika hakkı ve yaşanabilir bir ücret için bir yılı aşkın süredir direnen Çemen Tekstil işçileri, 26 Mart’ta 74 gün süren grevlerini zaferle sonuçlandırdı. Grevin başından beri patronun grevi kırma çabalarına karşı, polisin defalarca gaz bombaları ve coplu saldırılarına karşı yılmadan direnen işçiler, kazandı. Grev boyunca yaşadıklarını ve öğrendiklerini gazetemize değerlendiren işçiler, mücadelenin daha bitmediğini, bundan sonra Başpınar’daki tüm tekstil işçilerinin örgütlenmesi için çalışacaklarını söylüyorlar.
Başta Antep olmak üzere tüm işçi sınıfı için son derece öğretici derslerle dolu olan Çemen grevinin ortaya çıkardığı sonuçları ve bundan sonrasını Çemen işçileri, DİSK Tekstil Sendikası Genel Sekreteri Muzaffer Subaşı ve grevin başından beri işçilerin yanında olan Emek Partisi’nin Genel Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Türkmen’le konuştuk. Grevin kendileri için çok öğretici olduğunu belirten ve işçilerin birlik olması halinde her engelin aşıldığını, sendikanın da görevini yaptığını gördüklerini söyleyen Çemen işçileri mücadelenin süreceğini belirttiler. Çemen işçilerinin bir tarih yazdığını söyleyen Muzaffer Subaşı ise bundan sonra sendikasız tek işyeri kalmayıncaya kadar çalışacaklarını belirtti. Mehmet Türkmen de Çemen grevinin derslerle dolu bir mücadele deneyimi olduğuna dikkat çekti.
MÜCADELE BİTMEDİ
Mehmet Çelik (Grev Komitesi Üyesi):
Tüm engellere ve baskılara rağmen grevimiz başarıyla bitti. Ama mücadelenin ve görevlerimizin bitmediğinin farkındayız. Sendikalı olduktan sonra da bizi zorlu bir mücadelenin beklediğini artık öğrendik. Eğer işyerinde grevde sağladığımız birliği koruyamazsak, biliyoruz ki yine haklarımız elimizden alınabilir. Hatta Başpınar’da örgütsüz olan diğer tekstil fabrikalarında da sendika olarak örgütlenemezsek, bir tek Çemen Tekstil’de daha fazla hak kazanmamız ya da haklarımızı korumamız mümkün değil. Bunu da biliyoruz. O yüzden sendikamızla birlikte Başpınar’daki diğer işçi kardeşlerimizi de örgütlemek için var gücümüzle çalışacağız. Biz bu mücadeleye ilk girdiğimizde diğer işçi arkadaşlarımızın çoğu kazanacağımıza inanmıyordu, sendikaya güvenmiyorlardı. Ama biz birleştik, direndik ve kazandık. Eğer işçiler birlik olup mücadele ederse, her şeyi başarabilir. Biz bunu gördük ve diğer bütün işçi kardeşlerimizin de bizim mücadelemizi örnek alıp örgütlenmesi için elimizden geleni yapacağız.
ÇEMEN İŞÇİSİ GREVDEN ÖNCEKİ İŞÇİ DEĞİL
Fevzettin Altun (Grev Komitesi Üyesi):
Eğer Evrensel ve Hayat Televizyonu olmasaydı bu grevi kazanmamız zordu. Çünkü onlar ilk günden beri sesimizi tüm Türkiye’ye ve Başpınar’a duyurdu. Aynı zamanda bize yol gösterdi. Bize daha önce yaşanmış grev ve direnişleri anlattılar, deneyimlerini paylaştılar. Grevin ilk gününde grev komitesi oluşturmamız ve bu komitenin neler yapması gerektiği konusunda yardımcı oldular. Eğer onların bu yardımı ve çabası olmasaydı, grevi kazanmamız gerçekten de çok zordu. Sermaye bizi bir araya gelmeyelim diye farklı şekillerde bölmüş. Ama biz ekmeğimiz için Kürt, Türk, Arap demeden birleştik ve birlikte mücadele ettik. Bu grevde öğrendik ki, işçiler arasında milliyet, inanç gibi farklılıklar çok önemli değil. Biz işçi sınıfı olarak birleştiğimizde, kardeşliği de eşitliği de, kimin dost kimin düşman olduğunu da iyi öğrendik. Yani Çemen işçisi artık grevden önceki işçi değil. Patron bu işi sürece yayarak ve uzun süre dayanamayacağımızı düşünerek çözülmemizi bekledi. Ama biz bütün bu oyunları boşa çıkardık. Sendikamıza işçilerin örgütlenmesi ve bilinçlenmesi için daha iyi bir çalışma yürütmesi için öneride bulunacağız. Oturup işçilerin kendiliğinden gelip örgütlenmesini beklemek yerine, bizim fabrikalara, mahallelere gidip işçileri aydınlatmamız ve örgütlenmemiz lazım. Biz grevdeyken çalışan arkadaşlar eğer grev kırıcılığı yapmasaydı, bu grev bu kadar sürmezdi. Ne yazık ki bu arkadaşlarımız, biz ekmeğimiz için, bütün işçi sınıfının çıkarı için mücadele ederken, yüzümüze baka baka girip çalıştılar. Ama biz yine de onları dışlamayacağız. Onları da yanımıza alarak daha güçlü olmak için çalışacağız. Umarım bu arkadaşlar, yaptıklarının kendi sınıflarına ihanet olduğunu anlamışlardır.
Faruk Aslan (Grev Komitesi Üyesi):
Grev boyunca çok şey yaşadık ve çok şey öğrendik. Üzerimize kar yağdı, yağmur yağdı, eksi 7-8 derece soğuklarda bekledik. Polisten cop yedik, biber gazı yedik, yaralanan arkadaşlarımız oldu. Ama birliğimizi hiç bozmadık, direndik ve kazandık. İşimiz ve ekmeğimiz için başka çaremiz de yoktu. Ama yalnız bizim örgütlenmemiz yetmez. Bütün Başpınar’da işçiler köle gibi çalışıyor. Biz sendikalı olmayı başardık ama derdimiz bitmedi. Bütün Başpınar örgütlenmeden bize rahat yok.
ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK
Mehmet Doğan (Çemen işçisi):
74 günde çekmediğimiz çile kalmadı gibi. Çok şey öğrendik. Yaşadıklarımızı bir biz, bir Allah, bir de Başpınar biliyor. Ben Gaziantep’teki bütün işçilere örgütlenmeleri çağrısında bulunuyorum. Biz Çemen işçileri olarak her türlü mücadelesinde işçilerin yanında olacağız. Gerekirse onlar için de fabrika önünde yatar, polisten onlar için de cop yeriz. Yeter ki işçi arkadaşlar örgütlenmek istesin, biz hep yanlarında olacağız.
ÖRGÜTSÜZ İŞÇİLERLE BULUŞACAĞIZ
Abdullah Akbaş (İşyeri Temsilcisi):
Bu 74 günde çok şey öğrendik; patronların, polisin bize karşı tavırlarını gördük. Cop yemeyi de biber gazını da öğrendik. Devletin çocuklara biber gazı sıktığını gördük, öğrendik. Ama hepsinden önemlisi, birlik olunca neleri başardığımızı öğrendik, mücadeleyi öğrendik, işçi sınıfının ne demek olduğunu öğrendik. Bundan sonra bir heyet oluşturup başka fabrikalarda çalışan işçi arkadaşların evlerine giderek, kahvelere giderek onlara mücadeleyi anlatmalıyız, onlara örgütlenme çağrısı yapmalıyız, yol göstermeliyiz.
SENDİKAYI SENDİKA YAPAN İŞÇİDİR
Aziz Özdemir (Grev Komitesi Üyesi):
Biz birliğimizin bozulmayacağını biliyorduk ve başaracağımızdan emindik. Diğer fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlara şunu söylemek istiyorum. En kötü sendika sendikasız olmaktan iyidir. Zaten sendikayı da sendika yapacak olan işçidir. İşçi bilinçli olursa, sendikasına sahip çıkarsa, mesele biter. Bizim üyesi olduğumuz DİSK Tekstil Sendikası kötü bir sendika değil. Örgütlenmek isteyen bütün işçilere sendikamızla beraber bizler de sahip çıkmaya hazırız.
Recep önder (Çemen işçisi):
Biz, sendikalı olup greve çıkınca fabrika tamamen kapanır sanıyorduk ama öyle değilmiş. Ne yazık ki yasalarımız, işçinin grev hakkını kullanmasına bile izin vermiyor. Ama biz yine de bütün yasal engellere, patronun oyunlarına rağmen birliğimizi koruyarak bu grevi kazandık.




ÇEMEN İŞÇİLERİ TARİH YAZDI
Muzaffer Subaşı (DİSK Tekstil Sendikası Genel Sekreteri):
Grevdeki işçiler, 74 gün boyunca sınıf olduklarının farkına vardılar. Bu en büyük kazanımlardan biridir. Kapitalist sistemin acımasızlığını, işçiye nasıl davrandığını öğrendiler. Yasaların, işçilerin değil patronların yanında olduğunu gördüler. Yani grevi bir okul gibi değerlendirecek olursak, Çemen Tekstil işçileri 74 gün süren grev sonunda birer üniversite mezunu gibi oldular. ‘Sendikayı kesinlikle kabul etmem’ diyen patronun nasıl sendikayla masaya oturmak zorunda kaldığını gördüler. 74 günlük grev sürecinde üç defa şehir merkezinde, dört defa da Başpınar OSB içerisinde çok büyük yürüyüşler yaptık. Yine bu yürüyüşlerle beraber 20 bin civarında bildiri dağıttık. Çemen Tekstil işçileri, Gaziantep’teki sınıf mücadelesi tarihine bir not düştüler ve tekstil işçileri içerisinde de bir tarih yazdılar. Kazanımla sonuçlanmasının en önemli unsuru, sendikanın kararlılığı, işçilerin birlik ve beraberliğini bozmaması ve işçi ile sendikanın birbirlerine kenetlenerek bu işi yürütmeleridir. Tabii bu arada sınıf kardeşlerimizin de çok büyük desteği olmuştur. Emekten yana kişi ve kurumların çok büyük desteği oldu. Yine grev boyunca mücadelenin doğru bir şekilde kamuoyuna yansıtılması açısından Hayat Televizyonu ve Evrensel gazetesinin de çok büyük desteği olmuştur. Şu andan itibaren hızlı bir çalışma içerisine gireceğiz. Gaziantep’te tekstil sektöründe 60 bin işçi çalışıyor ama üç konfederasyona bağlı sendikalara üye işçi sayısı beş bin civarında. O nedenle DİSK Tekstil olarak bütün işçilere ulaşmaya çalışıyoruz. Sendikamızın kadrolarını da yeniden güçlendireceğiz. Çünkü az sayıdaki sendika üyesi işçi ve kadro ile bu mücadeleyi yürütmek zor. Biz Gaziantep’te sendikasız işyeri kalmayıncaya kadar başlattığımız bu çalışmayı devam ettireceğiz. İlk adım olarak 10 bine yakın bildiri bastırdık ve bunların dağıtacağız. Bütün işçilerin sendikalı olması için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz.

DERSLERLE DOLU BİR DİRENİŞ
Mehmet Türkmen (Emek Partisi GYK Üyesi):

Başpınar OSB’de özellikle son 5-6 yılda tekstil de pek çok sendikalaşma girişimi yaşandı. Ama ne yazık ki, bunların hepsi toplu işten atmalarla ve mücadelenin başarısızlığa uğramasıyla sonuçlandı. Ama bu yenilgiyle, biten sendikalaşma girişimlerine rağmen tekstil işçileri sendikada örgütlenme çabasından vazgeçmedi. Her ne kadar başarısız sendikalaşma girişimleri, sendikal örgütlenmeye güvensizlik biriktirmiş olsa da, gittikçe daha büyük bir tehdide dönüşen hak gaspları, işten atılma ve kölece çalışma koşulları karşısında tekstil işçileri başka bir çıkar yol göremedikleri için sendika kapısını çalmaktan geri durmadı. Çemen işçilerinin bir yılı aşkın sendikalaşma mücadelesinde ve 74 gün süren grevlerinde de, daha önce başarısızlıkla sonuçlanan sendikalaşma mücadelelerinde yaşanan sorunların ve engellerin hepsi fazlasıyla yaşandı. Ama Çemen işçileri, militan bir mücadele örneği göstererek, bütün engelleri aşmayı bildi ve son 5-6 yıllık uğursuzluğu sona erdirdi. Biz de, ‘1996 Ünaldı dokuma işçilerinin direnişi, Sanko işçilerinin mücadelesi, ambar işçilerinin TÜMTİS’te örgütlenmesi ve irili ufaklı pek çok tekstil fabrikasında yaşanan işçi mücadelelerinin örgütlenmesinde hep işçilerin yanında yer almış bir parti olarak, bütün bu deneyimleri Çemen işçileriyle paylaştık. Grevin başarıyla bitmesi için hem bir dayanışmanın örgütlenmesi, grevin Başpınar’daki on binlerce işçiye duyurulması hem de Çemen işçilerinin mücadelesine yardımcı olmak için seferber olduk. Grevin başından beri hem işçilerle hem de sendikayla sıkı bir dayanışma ve iletişim içinde olduk. Ama hepsinden önemlisi, Çemen işçilerinin kendi inisiyatifiyle gösterdiği mücadele örneği oldu. Biz EMEP olarak bu grevin tüm işçi sınıfı, sendikalar ve emek güçleri için son derece öğretici derslerle dolu olduğunu düşünüyoruz. Şimdi Çemen grevinin ortaya çıkardığı sonuçları ve olanakları değerlendirerek, Antep’te on binlerce tekstil işçisinin örgütlenmesi için seferber olma zamanıdır.


Çemen Tekstil işçileri, 74 günlük grevi zaferle sonuçlandırdı. Grevin başından beri patronun yasaları tanımayan tutumu, grevi kırma çabaları, polisin defalarca coplu-gazlı saldırıları, işçileri yıldırmadı. En başından beri birliklerinden ve dirençlerinden ödün vermeyen Çemen işçileri, işçi sınıfı ve emek hareketi için derslerle dolu bir mücadele deneyimi bıraktı. İşçiler şimdi örgütsüz sınıf kardeşleri için de mücadeleye atılmaya hazırlanıyorlar
Abdullah Çiloğlan
ÖNCEKİ HABER

ALBATROS

SONRAKİ HABER

TİB’de üçüncü dinleme araması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa