30 Mart 2010 00:00

Haydi hayırlısı!..

Evet arkadaşlar, gerçekten haydi hayırlısı! Biz işçiler, pazarlayabileceğimiz bir emek gücümüz olduğunu söyler ve bunun üzerinden pazarlık yapardık patronla.

Paylaş

Evet arkadaşlar, gerçekten haydi hayırlısı! Biz işçiler, pazarlayabileceğimiz bir emek gücümüz olduğunu söyler ve bunun üzerinden pazarlık yapardık patronla. Artık o da olmayacak galiba... Neden mi? Ben Çiğli Organize Sanayi’de iş başvurusu yapmak için İnelli Plastik diye bir işyerine gittim. Kapıda sekreter ve aynı zamanda başvuru evraklarını alıp veren bir görevli karşıladı beni. Daha konuşmaya başlamadan ve form vermeden, neler söylediğini okuduğunuzda anlayacaksınız ve ne hale geldiğimizi göreceksiniz. “Biraz para sıkıntımız var, ayda anca 200 lira verebiliyoruz” diyebilecek kadar cüretkardı. Ne zamana kadar diye sorduğumda ise “Birkaç ay sürebilir” dedi. Ayrıca Harmandalı’nda oturduğumu söyleyince, “O güzergaha servisimiz yok, kendi imkanlarınızla gelin. Yol parası vermiyoruz” deyip “Kabul ediyor musunuz” diye ahlaksızca sordu.
Ama ne hikmetse krizde olan, yol parası vermeyen, aylık 200 lira teklif eden işyerine, bir TIR dolusu hammadde geliyor. Hem de bu konuşmanın üzerine... Tabii dönüp soramıyorsun, peki bu nedir diye? Ama işte, gelinen nokta bu. Bu ve bunun gibi şeyler, Türkiye’nin her yerinde ortalama olarak yaşanıyordur. Şimdi meselenin siyasi ve ekonomik yönüne gelelim. 78 gün direnen TEKEL işçilerinin hak arama kavgasını yan gelip yatmak, yetim hakkı yemek gibi onur kırıcı tanımlamalarla karalamayı amaç edinen hükümet ve zevatı, galiba asıl krizin bundan sonra daha çok etkili olacağının farkında değil... Bu zamana kadar sermayeye hizmet etmeyi amaç edinmiş, onların hesap soracağı korkusuyla yasaları teker teker çıkarmış ve önlerini öyle bir açmıştır ki, iş “200 lira verebiliyoruz”a kadar gelmiştir. Şimdi sormak lazım; kim yetimin hakkını yiyor, kim yan gelip yatıyor Tayyip Bey? 200 TL diyorlar, bizim bir şey dememize gerek bırakmıyorlar; diren diyorlar, örgütlen diyorlar, kavganı ver diyorlar, kazan diyorlar. Aslında yolu kendileri gösteriyorlar... Mücadeleden başka yolumuzun olmadığını bir kez daha hatırlatıyorlar... Maşallah, maşallah diyebilecek kadar da iyi niyetli olduğumuzu; umudumuzu başka yerlere havale edeceğimizi de sanmayın. Türkiye’nin her yeri TEKEL’e dönüşüyor, tek elleşiyor haberiniz olsun! Bizden söylemesi!..
Sedat Sadak (Çiğli-İzmir)
ÖNCEKİ HABER

Sınıf mücadelesinde günlük işçi basınının rolü

SONRAKİ HABER

zama zingo

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...