Karşılıksız aşkla karşı

Her ne kadar memleketin siyaset ve bürokrat ahalisi ağızlarını her açışa “Karşılıklı anlayış çerçevesinde…” diye lafa girseler de… Siz bunu “karşılıklı daldırış” biçiminde anlayın! “Karşılıklı” sözcüğünü de “karşı olmak” biçiminde tercüme ederseniz fena olmaz. Pekala şöyle de denilebilir aslında; “Karşılıklı olarak birbirimize karşıyız!” Ya da daha romantik bir tanım isteyenler için; “Karşılıksız bir aşkla birbirimize karşıyız!” Hele yaşadığımız son dönemde bu karşıtlık öyle arşa erdi ki… Birbirine karşı olmayan bir kurum, kuruluş, yapılanma kalmadı! Asker, polise… Polis askere… Hükümet askere… Asker hükümete… Hakim savcıya… Savcı hakime karşı oldu… Hatta mahkemenin mahkemeye karşı olduğunu bile gördük… Ergenekon davasında suçlananlar bile birbirine karşı Gerçi bu karşıtlık bir süre sonra yandaşlığa ani bir dönüşüm biçiminde ortaya çıkabiliyor. Örneğin; Hükümet hükümet olmadan önce YÖK’e karşıydı. Bir hükümet olsun neler yapacaklardı neler… Üniversiteler nasıl demokratik olacak, öğrenci, öğretim üyesi milleti başlarındaki diktatöryadan nasıl kurtulacaklardı… Sonra hükümet hükümet oldu… YÖK’ün başına kendi adamlarını getirdi… YÖK aynı kaldı! Başkasının kötü olan YÖK’ü kendilerinin olunca iyi oldu! Ki, karşı olma hali üst makamlarla da sınırlı kalmadı… Memleket sathına yayıldı. Son olarak öğrendik ki, Gaziantep Milli Eğitim Müdürü başka bir şeye karşıydı; Gaziantep’te “erkekler karılarının” tepesinden inmiyordu. Hal böyle olunca… Ha bire çocuk doğuyor, okul yetmiyordu! Çözümü bulmuştu bu sayın abi; Okul yapmak yerine kocaları ıslah edecekti. Hal böyle olunca müdürle hükümet karşı karşıya geldi; Başefendi üçten az çocuğa karşıydı. Müdür ise çok çocuğa karşı! İhtimal o ki, Antep’in çalışkan erkek milleti de, kendilerinin zürriyetine karşı olan müdüre karşı! *** Bu hal ve şeriatta hükümet anayasa değişim paketi sunuyor. Sunuyor, ama yargı çevreleri anayasa paketinin anayasaya karşı olduğu görüşünde. Böylece bu fani dünyada ender görülen bir şey oluyor; Anayasaya aykırı anayasa! Kaç yerde böyle bir şey görülebilir yani di mi ama? Anlaşılabileceği üzere yargı kesimi yeni anayasa paketine karşı. Zaten hükümet de anayasa mahkemesine ve diğer yüksek yargıya karşı! Yüksek yargı bu anayasa paketinin anayasayı tangur tungur edeceğini söylüyor! Hükümet ise yargıyı ilga etmezse kendisinin tangur tungur olabileceğini düşünüyor. Aklındaki çözüm, YÖK gibi, şimdi karşı olduğunu söylediği yüksek yargıyı ele geçirirse problem kalmayacak… Antidemokratik dediği o organlar o dakka demokratik olacak! Malum CHP, MHP bu pakete karşı. Hükümet ise pakete karşı çıkanlara karşı. Geriye BDP kalıyor. Onlar da Kürt meselesini es geçen, seçim barajını değiştirmeyen bu pakete karşı. Hükümet ise barajın aşağı çekilmesine karşı… Görüldüğü üzere karşılıklı… Daha doğrusu daldırışlı bir dönemdeyiz… O buna, bu şuna, karşı. Öteki berikine karşı. Ama en iyisi Beşiktaş’ın Çarşısı; Onlar her şeye… Hatta sabaha karşı!
Yücel Sarpdere