6 Nisan 2010 01:00

SANAYİ DEĞİL ÖLÜM BÖLGESİ


Petrokimya tesislerinden gemi sökümüne, demir çelik fabrikalarından kağıt sanayiine kadar birçok kirletici sanayi işletmesinin bir arada bulunduğu Aliağa’ya, yapımı planlanan 5 termik santralin yanı sıra döküm organize sanayi tesisleri de kurulmak isteniyor. Aliağalılar ise yaşadıkları bölgenin artık sanayi bölgesi değil “ölüm bölgesi” haline geldiğini söyleyerek kirliliğe yeni katkılar sağlayacağını söyledikleri işletmelere karşı mücadeleyi elden bırakmıyorlar.
FELEK ESBAB-I CEFASINI TOPLAMAYA GELMİŞ
Önceki gün Güzelhisar köyünde gerçekleştirilen panelde bölgeye yapılmak istenen döküm organize sanayi tartışıldı. Güzelhisar ovasını tepeden gören bir yerde yapılan panele Aliağa ve İzmir’den de katılımlar oldu. Geçtiğimiz yıllarda açılan Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nin de bulunduğu ovada kurulmak istenen döküm organize sanayi ile ilgili süreci özetleyen Güzelhisar Derneği Başkanı Süleyman Karadayı, yaratacağı kirlilikle ilgili raporlar nedeniyle birkaç kez vazgeçilen projenin son bir yılda tekrar gündeme getirildiğini söyledi. Bölgenin Aliağa ve İzmir’e su sağlayan yer altı su kaynaklarının üzerinde bulunduğunu aktaran Karadayı, ovada 30’a yakın kuyu bulunduğunu, zeytincilik ve hayvancılık yapıldığını belirtti. Bakırçay Çevre Platformu Sözcüsü Şair-Yazar Hüseyin Yurttaş ise, Namık Kemal’in “Felek esbab-ı cefasını toplasın gelsin” dizelerinde olduğu gibi Aliağa’ya her türlü kirli sanayi kolunun toplandığını kaydetti. Sanayi ile varolması gereken bir kentin sanayi tarafından yok edilmek üzere olduğunu belirten Yurttaş, “Bakırçay’a yapılmak istenen 5 termik santral yetmezmiş gibi, Güzelhisar ovasına dökümcüler sitesi kurulmaya çalışılıyor. Bu olacak iş değil” diye konuştu.
ALTINCILAR DA YER ARIYOR
EGEÇEP Yürütme Kurulu Üyesi Ertuğrul Barka ise döküm sanayi ile ilgili teknik bilgiler verdiği konuşmasında, döküm sonrası oluşan atık kumların çok büyük bir çevresel sorun yaratacağını söyledi. Barka, yapılmak istenen işletmelerle ilgili yerel yönetimlerin devre dışı bırakılması için Bakanlıkların “Belediyeler ruhsat vermezse eğer siz de ÇED dosyası ile başvurun” şeklinde şirketlere yol gösterdiğini aktararak, olayın sadece çevre sorunu olarak algılanamayacağını, sorunun siyasal tercihlerden kaynaklandığına vurgu yaptı. Barka, altın madencilerinin bölgede siyanür liçi ile altın ayrıştırılması işleminin yapılacağı bir tesis için araştırma yaptıkları bilgisini de paneli dinleyenlerle paylaştı.
Panelde konuşan Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Güzelhisar Ovası’nı Bergama’nın 30-40 yıl önceki haline benzetti. Sındır, “Şu an Bornova Ovası diye bir yer yok. Tarım alanlarımız sanayie terk edildi. Oysa, her şey üretilebilir ama toprak üretilemez. SİT alanları gibi tarım alanlarımızın da korunması gerekir” dedi. CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, TBMM’nin Anayasa değişikliği ve maden yasası değişikliği gibi gündemindeki konular hakkında bilgi vererek AKP Hükümeti’ni eleştirdi. Ayhan, sanayi ile ilgili yapılacak işlerin mutlaka iyi bir planlama ve çevresel faktörler göz önüne alınarak yapılması gerektiğini söyledi. Konuşmaların ardından söz alan TMMOB İKK Sekreteri Ferdan Çiftçi, Aliağa’nın kirliliği üzerine böylesi bir tesisin yapılmak istenmesini eleştirdi. EGEÇEP Yürütme Kurulu Üyesi Bahadır Doğutürk de Aliağa’daki plansız sanayileşmeye dikkat çekerek, “Bu kadar fütursuz bir sanayileşme olamaz” diye konuştu. (Aliağa/EVRENSEL)
Özer Akdemir

Evrensel'i Takip Et