10 Nisan 2010 01:00

YENİGÜN


Anayasa Değişikliği Paketi üzerine süren tartışmalar devam ediyor.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın partisinin Van İl Örgütü Kongresi’ne katılımıyla gündeme gelen saldırının bir AKP operasyonu olduğunun açığa çıkmasından sonra, BDP’ye sıcak mesajlar gönderen Baykal, Anayasa Değişikliği Paketi hakkındaki tavrında da bir “değişiklik” yapmış görünüyor.
Karşıda durarak ve AKP’ye salvo atışlarını sürdüren Baykal, “12 Eylül Anayasası’nın savunuyor” yönlü eleştirileri de bertaraf etmek üzere, yeni bir öneri getirmiş bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Gül’e seslenen Baykal, Yargı ile ilgili maddelerin tuzak olarak değişiklik paketine yerleştirildiğini söyleyerek, “3 madde ayrı değerlendirilirse, 30 maddelik değişiklik paketinin 27’sine destek vereceğiz” açıklamasında bulundu. Diğer 3 Madde için ise referanduma gidilebileceğini söylüyor.
Ayrıca CHP İstanbul Milletvekili Ali Topuz, seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 5’e indirilmesini önerdi. Barajın istikrar için getirildiğini ancak temsilde adaletin istikrardan önemli olduğunu vurgulayan Topuz, diğer 3 önerisinde ise “siyasi partilerin iç işleyişinin demokratikleştirilmesi, milletvekillerinin ön seçimle belirlenmesi, milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması” şeklinde sıraladı.
CHP’nin bu önerileri tipik CHP tavrından farklı bir esinti yaratmış olsa da, CHP’nin bu tutumunda ısrar edip etmeyeceğini kestirmek zor.
Diğer taraftan AKP’nin değişiklik paketini, “12 Anayasasını rötuşlayarak halka dayatma” olarak değerlendiren emek örgütleri ve siyasi çevrelerde de önemli bir toparlanma ve hareketlenme başlamış bulunuyor.
Bu gün İstanbul Kadıköy’de saat 13.00 de düzenlenecek miting bu çalışmanın startı olacak gibi görünüyor. Mitingde, emek örgütleri, kadınlar, çocuklar, Kürtler, Aleviler, AKP ve devlet dizaynını benimsemeyen İslami kesimler, EMEP, BDP gibi siyasi partiler ve bir çok siyasi çevreler yer alıyor. Bu kesimlerin taleplerini içeren “Demokratik Anayasa” kapsamlı konuşmalar yapılacak.
Önceki gün Taksim’de mitinge çağrı amacıyla yapılan açıklamaya, KESK Genel Başkanı Evren, Tek Gıda-İş Genel Başkanı Türkel, siyasi parti ve yöre dernekleri temsilcileri, aydınlar, sanatçılar katıldılar.
DİSK’ten, TÜRK-İŞ’ten sendikacılar da bu çalışmaya destek veriyorlar.
Başında içerisinde yer aldığı bu çalışmanın, giderek, “Ne 12 Eylül Anayasası, ne AKP Anayasası, Yeni Demokratik bir Anayasa” platformuna dönüşmesiyle birlikte HAK-İŞ’in bu çalışmadan ayrıldığı anlaşılıyor. Bir emek örgütü olarak, HAK-İŞ’in işçi hak ve özgürlükleri için daha ileriden bir tarif ve mücadele platformunun içinde yer alması gerekirken, buradan ayrılmış olması üzüntü verici.
Mitingden sonra bu çalışmanın daha güçlü ve kapsayıcı olması bekleniyor. ÖDP’nin de bu çalışmanın içinde yer alması bekleniyor.
Meslek örgütlerinin, sendika şubelerinin içinde yer aldığı ve çeşitli tereddütleri bulunan çevreleri de kapsayan güçlü bir “Demokratik Anayasa Platformu” oluşturmaya ihtiyaç bulunduğu görülüyor.
Yerellerde daha açık ve hareketli bir tutum geliştirilmesinde bu gün İstanbul’da gerçekleşen miting bir başlangıç olarak değerlendirilerek, her alanda harekete geçilebilir. Bu vesile ile, emek, barış ve demokrasi güçlerinin ortaklaşacağı bir alan yaratmış olacağız.
1 Mayıs İşçi Bayramı’nın ve 26 Mayıs Genel Grev Genel Direniş kararının güç ve etki bulması için tüm bu gelişmeleri hassasiyetle değerlendirmek gerekiyor.
Zira Amerika’ya gitmeye hazırlanan Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetinin işçi ve emekçilere yönelik saldırılarının ve ileri sürdüğü “demokrasicilik oyunu”nu bozmanın başka yolu yok.
Bu mücadeleyi, “Emek, Barış ve Demokrasi” mücadelesi olarak tüm güçleri kapsayan, tüm sorunları ele alan, ancak güncelin üzerinden ilerleyen bir çalışma olarak sürdürmenin önünde hiçbir engel bulunmuyor.
AKP’nin oyunlarını, CHP’nin ve MHP’nin açık şovenizmini alt etmenin, çatışmaya dönük operasyon hazırlıklarını durdurmanın, yeni bir alan açarak ilerlemenin yolu da buradan geçiyor.
ENDER İMREK

Evrensel'i Takip Et