12 Nisan 2010 01:00

Ekmek ve Gül için elele


Hayat Televizyonu’nda yayınlanan kadın programı Ekmek ve Gül, ikinci yıl dönümünü izleyicileriyle kutladı. Çağlayan'daki Salon Figaro'da önceki gün yapılan kutlamaya, yüzlerce kadın katıldı. Hafta içi her gün saat 14.30’da yayınlanan programda evlerinde, mahallelerinde, işyerlerinde yaşadıkları sorunları ve karşılaştıkları sıkıntıları anlatan, çözüm önerilerini paylaşan kadınlar, bu kez eğlenmek için bir araya geldiler.
Mısırlı Ahmet’in kurduğu Galata Ritimhanesi'nin dinletisiyle başlayan şenliğin sunuculuğunu, Ekmek ve Gül'ün de sunucusu olan Sevda Karaca üstlendi. Açılış konuşmasını yapan Program Koordinatörü Şengül Karadağ, bir gün önce Yalova'da meydana gelen kazada 5 kadın işçinin hayatını kaybettiğini,18 kadın işçinin de yaralandığını hatırlatarak, “Biz kadınları ne zaman bir yerde ölse, ne zaman dayak yese, ne zaman şiddete maruz kalsa, ne zaman yoksulluk kuyruklarında ezilse o zaman haber olarak görüyoruz. Dün kaybettiğimiz beş kadın işçi de bugün burada el ele tutuştuğumuz bütün kadınlar da bu programın içerisinde emeğiyle, hayatıyla, hayata bütün kattıklarıyla yer almaya devam edecekler. Ekmek ve Gül bunun için var” dedi. Ekmek ve Gül'ün “fazla ciddi” bir program olmakla eleştirildiğini söyleyen Karadağ, şöyle devam etti: “Kadınlar kendi hayatlarından iyi bilirler, dert çok olanak az olduğu zaman işler ciddileşiyor. Ama her zaman gelecek için umutludurlar ve biz de aynı umudu taşıyoruz. Yarın da tıpkı bugün olduğu gibi el ele vererek yürümek istiyoruz.”
EKMEK GİBİSİNİZ
Şair-Yazar Sennur Sezer de şenliğe katılan kadınları selamladı. “Hem birbirinize benzemiyorsunuz, hem kokunuz aynı, hayat içinsiniz. Ekmek gibisiniz, hepiniz ekmek olmak için nice çilelerden geçiyor ama hayata gülerek, doyurarak bakıyorsunuz. Gül gibisiniz; kiminiz dağ başında bitmiş, kiminiz bahçelerde susuz ama hepiniz hayat içinsiniz. Ben sizin bu birbirinize benzemez ama birbiriyle uyumlu halinize bakınca söyleyecek şiir bulamıyorum” diyen Sezer, “Ben Mahpusum Ağabeyim Jandarma” isimli türkünün sözlerini okudu. Sezer, “Türkiye'nin yapılacak en büyük binalarının çocuklar için hapishaneye hazırlandığı günleri de aşacağız. Siz yan yana olun ve ekmeğe, güle benzer sabrınızla direnin yeter” diye konuştu.
Kibar Arslan ve Gönül Kahraman'ın söylediği Kürtçe-Türkçe türkülerle devam eden şenlikte, Karadeniz’in kemençesiyle İlknur Yakupoğlu ve tulumuyla Aygün Akçiçek de sahne aldı.
DİRENİŞ ÖĞRETTİ
Ankara’da 78 gün süren TEKEL direnişinin en önünde yer alan kadın işçilerle ilgili kısa video, salondaki kadınlar tarafından coşkuyla karşılandı. Direnişteki işçi kadınlar adına konuşan Cevizli TEKEL Fabrikası'ndan Songül Aydın, “Şimdi bu görüntüleri izlerken ağladım, ama orada ağlamıyorduk, üşümüyorduk, yorulmuyorduk, acıkmıyorduk, sadece çocuklarımızı çok özlüyorduk. 78 günün 75 günü oradaydım. Direnişin en önünde kadın arkadaşlarımız vardı. Direniş bize, özellikle de biz kadınlara evde, işyerlerinde, sokakta, her tarafta mücadele etmemiz gerektiğini öğretti” dedi. Mücadeleleri süresince Hayat Televizyonu'nu hep yanlarında gördüklerini dile getiren Aydın, mücadelelerinin özlük haklarıyla başka kamu kuruluşlarına geçene kadar süreceğini, bu mücadelenin başarıya ulaşması için kadınların vereceği desteğin önemli olduğunu söyledi.
SAHNEDE EMEKÇİ KADINLAR VARDI
Güngören'de yaşayan kadınların kurdukları Emek Kadın Korosu, katılımcıların büyük beğenisini kazandı. Ekmek ve Gül programında her çarşamba yayınlanan ve ilgiyle izlenen “Nerelere Gidelim Nasıl Edelim?” bölümünün kahramanları Ayla Belek ve Meleksima Alp, şenlik için hazırladıkları “Gelin-Kaynana” skecini sahnelediler. Şair-Yazar ve Öğretim Üyesi Gülsüm Cengiz’in de şiirleriyle katıldığı şenlikte, en fazla ilgiyi ise Alibeyköylü kadınların defilesi çekti. Yaşadıkları sorunları mizahi bir dille tasarladıkları kostümlere yansıtan Alibeyköylü kadınlar, hem güldürdüler hem de düşündürdüler. Ressam Hatice Nalbant'ın küçük bir sergi açtığı şenlik, davul ve klarnet eşliğinde oynanan oyunlarla son buldu.
(İstanbul/EVRENSEL)

NİCE YILLARA!

Emek Partisi (EMEP) Genel Merkezi ve KESK Şubeler Platformu şenliğe kutlama mesajı gönderdiler. Mesajında "Biz kadınlar 21. yüzyılda modern zamanlar çağında hala emek sömürüsüyle, şiddetle, aşağılanmakla, yok sayılmakla baş etmeye çalışıyoruz" diyen EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, kadınları bu gidişata dur demeye çağırdı. Gürkan, "Kadının bugünkü toplumsal yerini yeniden yeniden örgütleyen, şiddeti üreten, kadını egemen sistemin yeniden üreticisi haline getiren, metalaştıran egemen medya anlayışına karşı kadınların yaşamına açılan faklı bir pencere olarak girdiniz yayın hayatına. Ekmek ve Gül'ün kadınların da öznesi olacağı yeni hayata açılan pencerede önemli bir işleve sahip olacağını biliyoruz. Ekmek isteyen ama ille de gül isteyen kadınların ellerini, yüreklerini ve mücadele azimlerini bir araya getiren Ekmek ve Gül'ün ikinci yaşı kutlu olsun" dedi. KESK İstanbul Şubeler Platformu Yürütmesi adına Nebat Bukrek de mesajında şöyle dedi: "Kadınların sesi soluğu oldunuz. Evde, sokakta, işte, direnişte hep bizimleydiniz. Kamu emekçileri adına sizleri selamlıyorum."

FADİME ANA’DAN KADINLARA ÇAĞRI
BUNDAN tam 13 yıl önce polis tarafından dövülerek öldürülen gazetemiz muhabiri Metin Göktepe’nin doğum gününe denk gelen şenlikte, Metin anısına sinevizyon gösterimi yapıldı. Metin’in annesi Fadime Göktepe, emekçi kadınlara şöyle seslendi: “O öldüğü günden beri beni yalnız bırakmadınız. Metin’in unutulmamasında emekçi kadınların emeği çoktur.
Hepinize teşekkür ediyorum. Emekçi kadınlar her zaman çalışkandır. Ben de sizinle beraberim. Beraber el ele tutalım, hepimiz sırt sırta duralım, sokaklarda bağırıp çağıralım.”

Evrensel'i Takip Et