12 Nisan 2010 00:00

Yönetmen Noé festivalde

İSTANBUL Film Festivali’nde son haftaya girildi. Ulusal ve uluslararası yarışma filmlerinin de gösterileceği günler...

Paylaş

İSTANBUL Film Festivali’nde son haftaya girildi. Ulusal ve uluslararası yarışma filmlerinin de gösterileceği günler, festival heyecanını artıracak. Önceki gün de yönetmenler Nathan Miller ve Gaspar Noe, izleyicilerle buluşan yönetmenler arasındaydı.
Önceki gün 19.00’da Sinepop sineması’nda gösterilen Annem Hayatta Olduğu İçin Mutluyum filminin gösterimine filmin yönetmenlerinden Nathan Miller ve filmde Thomas karakterinin öz annesini canlandıran başrol oyuncusu Sophie Cattani de katıldı. Gerçek bir hikayeye dayanan film, gazetede çıkan bir haberden esinlenerek ortaya çıkmış. Filmde Thomas ve kardeşini küçükken yetimhaneye bırakan öz annenin, çocukları evlatlık alan üvey anne babanın ve çocukların hikayesi anlatılıyor.
İzleyicilerle sohbet eden yönetmen, bu filmi, çocuğun 5, 14 ve 20 yaşını göstermek ve anlamak için çektiğini belirterek, bu duygusal hikayeyi belirli bir mesafeden, soğukkanlılıkla aktarmaya çalıştığını söyledi.
‘CANNES’DAKİ EN KÖTÜ FİLM’
Saat 24.00’te festivalin merakla beklenen ismi Gaspar Noé’nin son filmi Boşluk gösterildi. Gösterimden önce Noé, “Gençken insan çok şey yapabiliyor. Ben de ekranda görmediğim şeyler yaptım. Perdede göreceğiniz şeyler uyuşturucu kullandıktan sonraki hal gibi. Bu filmin senaryosu 20 yıl öncesine dayanıyor. İnsanları bu işe ikna etmem 20 yılımı aldı, hâlâ da ikna etmeye çalışıyorum” dedi.
“Film bittikten sonra başınız ağrımış olacak, kafayı bulmuş olacaksınız. Yine de sonra soru-cevap yapacak mıyız” sorusuna karşılık izleyiciler alkışlarla karşılık verdi. 2 saat 40 dakika uzunluğundaki filmin ardından sabaha karşı 03.00’te soru-cevap bölümü başladı. İzleyicilerin büyük kısmının salonu terk etmediği soru-cevap bölümünde, yönetmenin sinemasıyla ilgili sorular ağırlıktaydı.
Noé, Cannes’da gösterildikten sonra “Cannes’daki en kötü film” eleştirilerine maruz kalan filmi izleyenlerin ya çok sevdiğini ya da nefret ettiğini belirtti. Yönetmen, filme dair herkesin farklı yorumları olduğunu şöyle anlattı: “Bazıları geri dönüşlerin çok fazla olduğunu, bazıları geçişlerin uzun olduğunu söylüyor. Ama şu gerçek ki, filmdeki her şey en çok kontrol düşkünlerini rahatsız ediyor.”
BABASINI ŞAŞIRTAN ELEŞTİRİLER
Filmdeki resimlerin Arjantin’de yaşayan babasına ait olduğunu ve babasının sol eğilimli gazetelerde çizim yaptığını belirten yönetmen, Cannes’da gazetecilerin, özellikle de sol gazetelerin filmi eleştirmesi üzerine babasının çok şaşırdığını ifade etti. Filmin senaryosunu yıllar önce yazdığını ve filmin psikolojik çözümlemelerine karşı olduğunu anlatan Noé, öyküyü, tanıştığı bir kadının geçirdiği travma üzerine geliştirdiğini açıkladı: “Babası tarafından terk edilen anne, küçük kızının yanında trafik kazasında ölüyor, annenin kafası kopuyor. Bu görüntü hiçbir zaman küçük kızın hafızasından silinmiyor. Bu da büyük bir travmaya yol açıyor ki, adrenalin ve korku hafızayı diri tutan şeylerdir.”
Bir önceki filmi Dönüş Yok’u Boşluk’un bir idmanı olarak gören yönetmen, “Şehrin üzerinde dolanan kamera vinci kullanmayı Dönüş Yok’ta öğrendim. Amacım Boşluk için deneyim kazanmaktı” dedi. Filmdeki oyuncuların yüzde 90’ının amatör olduğunu belirten yönetmen, hepsinin filmde yer almaktan ötürü mutlu olduklarını, ama patronları filmi izlerlerse işlerinden olacaklarına dair bir endişe taşıdıklarını anlattı. Noé, kalabalık salondan alkışlarla uğurlandı. (KÜLTÜR SERVİSİ)
ÖNCEKİ HABER

Sultan, Emek Sineması için direndi

SONRAKİ HABER

‘Eleni ve Gül’ memleketleri İstanbul’da

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...