14 Nisan 2010 01:00

Faşist saldırıya büyük öfke


Kapatılan DTP’nin eski eş başkanı Ahmet Türk’e yönelik saldırıya, tüm yurttan büyük tepki geldi. Yapılan açıklamalarda, saldırının bütün Kürtlere ve barış ve demokrasi çabasına yönelik olduğu belirtilerek, sorumluların tamamının arkalarındaki güçlerle birlikte açığa çıkartılması istendi. Başta Diyarbakır olmak üzere bölge illeri ve ülkenin birçok kentinde yapılan gösterilerde ve siyasi parti, sendika, demokratik kitle örgütlerinin açıklamalarında, saldırı lanetlendi.
SALDIRI TÜM KÜRTLERE YAPILMIŞTIR
Kapatılan DTP’nin eş Başkanı Ahmet Türk’e Samsun’da yapılan saldırı, Diyarbakır’da binlerce kişi tarafından protesto edildi. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır il binası önünde yapılan açıklamada, sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Ahmet Türk’e uzanan eller kırılsın”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganları atıldı. Açıklamaya BDP Eş Başkanı Gülten Kışanak, BDP milletvekilleri Emine Ayna ve Akın Birdal, belediye başkanları, EMEP İl Başkanı İlhan İlbay ve il yönetim kurulu üyeleri, kitle örgütü temsilcileri ve binlerce Diyarbakırlı katıldı. BDP İl Başkanı Cafer Kan, Ahmet Türk’e düzenlenen saldırıdan öncelikle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sorumlu olduğunu söyledi. “Çocuk da olsa, kadın da olsa gereği yapılacaktır” anlayışının değişmediğini belirten Kan, Hrant Dink suikastını hatırlatarak, “Bu olay, kendini bilmez bir kişinin, kendi başına gerçekleştirebileceği bir saldırı olmaktan uzaktır” dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de yaptığı konuşmada, saldırının 7’den 70’e Kürt halkına yönelik olarak yapıldığını belirterek, “Bizim söyleyecek çok sözümüz var. Ancak biz bugün bir kez daha söyleyecek sözlerimizi tüketmeyeceğiz. Bu saldırıyla Kürt halkının gururu, haysiyeti hedeflenmiştir. Şimdi buradan devlet yetkililerine sesleniyorum; bu saldırı iyi mi oldu? Bu yöntemle mi sorunu çözeceksiniz” diye sordu. Baydemir, Kürt halkının saldırılar karşısında boyun eğmeyeceğini vurgulayarak, “Rabbim şahittir ki, Şêx Seîd’ten Mazlum Doğan’a, Seyîd Riza’dan Ahmet Türk’e kadar bu halk zulme karşı boyun eğmedi, boyun eğmeyecektir. Eğer saldırı bu halkı yıldırsaydı, 17 bin faili meçhul cinayet, cayır cayır yakılan 4 bin köyümüzden sonra bu halk yılacaktı. Bi xwedê bi xwedê em serî natewînin (Vallahi billahi boyun eğmeyeceğiz)” dedi. Başta AKP olmak üzere MHP ve CHP’ye çağrıda bulunan Baydemir, “Kimse unutmasın ki, deliler sadece Samsun’da yok. Bizim de delilerimiz çok. Diyarbakır’da, Şırnak’ta, Hakkari’de de deli çok. Bu nedenle işi delilere bırakmayalım. Bu iş delilerin işi değil, siyasetin işidir” dedi. Hiç kimsenin Kürtlerin sağduyusuyla oynayamayacağını ifade eden Baydemir, “Kimse unutmasın ki, hiçbir Kürt evladı bu yoldan dönmeyecek, başını eğmeyecektir” dedi.
BAŞBAKAN ÖZÜR DİLESİN
Konuşmasına “Kürt siyasetinin duayeni Sayın Ahmet Türk’ün sizlere selamı var” diyerek başlayan BDP Eş Başkanı Gülten Kışanak “Saldırıyla Kürt halkının onurunun zedelenmesi hedeflenmiştir. Herkes bilsin ki, bizim onurumuz mücadelemizdir” dedi. Saldırganın kim olduğu, ne işle ilgilendiği ile hiç ilgilenmediklerini belirten Kışanak, “O saldırıyı yaratan zihniyet bizim hedefimiz. Bu saldırıların zeminini yaratan devlet adına onu temsil eden hükümetin başbakanının, Kürtlerden ve Türkiye halklarından özür dilemesini bekliyoruz” dedi. Kışanak, “Samsun’daki bu saldırı, aynı zamanda tüm Türkiye’nin onuruna, birlik ve beraberliğine, kardeşlik duygularına yapılan bir saldırıdır. Buna tepki göstermek, buna karşı mücadele etmek, tüm Türkiye halkının görevidir. Gelin hep beraber bu görevi yerine getirelim ve kardeşçe yaşayalım” dedi. Kışanak, “Samsun emniyet müdürü yardımcılarının görevden alınması yeterli değildir. Halkımızın adalete olan inancanı kırmadan sorumlular yargı önüne çıkartılsın” dedi.
(Diyarbakır/EVRENSEL)



SAMSUN’DA ÖYLE HAKKARİ’DE BÖYLE
SAMSUN’da Ahmet Türk’e yönelik saldırıyı adeta izleyen polis Hakkari ve Yüksekova’da saldırıyı kınamak amacıyla yapılan gösterilere acımasızca saldırdı. Polis saldırısı sonucu 2 kişi ağır yaralandı. Hakkari’de saldırıyı protesto etmek amacıyla yapılan gösterilere polisin müdahalesinin ardından kent merkezi ve tüm mahallelere yayılan olaylar tüm gün sürdü. Yüksekova’da ise, göstericiler ve polis arasında sabah saatlerinde başlayan çatışmalar tüm gün sürdü. Polisin biber gazı ve tazyikli su ile müdahale ettiği gösterilerde, göstericiler polise taşlar ve molotofkokteyliyle karşılık verdi. Yüksekova’da çıkan olaylarda 2 kişi ağır yaralandı.
Hakkari’deki gösteriye polisin müdahale etmesiyle başlayan olaylarda, cezaevinde tutuklu bulunan Hakkari eski Belediye Başkanı Kazım Kurt’un 13 yaşındaki oğlu Hatip Kurt, polisler tarafından kameraların önünde tartaklandı. Kazım Kurt’un eşi Güllü Kurt ise linç edilmek istenen çocuğunu polislerin elinden kurtarmak istediği sırada polisler tarafından yerlerde sürüklendi. Hatip Kurt, ağır yaralı olarak Hakkari Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

ONBİNLER TÜRK’E SAHİP ÇIKTI

Saldırı Van’da binlerce kişinin katıldığı kitlesel bir basın açıklamasıyla protesto edildi. Ahmet Türk’e yapılan saldırıyı protesto etmek üzere Van BDP İl binası önünde bir araya gelen binlerce kişi, PKK Lideri Abdullah Öcalan’nın posterlerini açarak ‘PKK İntikam’, ‘Ahmet Türk’e saldırı Kürt halkınadır’, ‘Kardeşlik dediğiniz bu muydu lanet olsun’ ve ‘Faşist Samsun hesap verecek’ şeklinde sloganlar atarak Sanat Sokağı’na kadar yürüdü. BDP Van İl Başkanı Cüneyt Caniş, Kürtlerin her türlü saldırıya karşı her zaman ve her koşulda karşılık verecek güçte olduğunu belirtti. Caniş, olayın organize şekilde örgütlendiğini ifade ederek, şunları söyledi: “DTP’nin kapatılması, Türk ve Tuğluk’un siyaset dışına itilmesi ve 14 Nisan operasyonuyla başlayan süreç devam etmektedir. Saldırıyı gerçekleştiren kişi açık ve net bir şekilde güvenlik kuşağı içinde, gazetecilere yakın bir yerde görülmektedir. Bu durum dahi emniyet güçlerinin ne kadar ciddiyetsiz bir tavır takındıklarını, saldırıya göz yumduklarını, saldırının planlı olarak gerçekleştirildiğini göstermektedir. Bizler bu beyandan sonra iki polis müdürünün görevden alınmasının yeterli olmadığını düşünüyoruz” dedi.
HER YERDE PROTESTO
Birçok kentte düzenlenen protesto gösterilerinde de saldırı lanetlendi. Kars, Iğdır, Mersin, Mardin, Şırnak, Cizre, Uludere, İdil, Silopi, Batman, Dersim, Nusaybin, Kızıltepe, Lice, Dicle, Erzincan, Şanlıurfa, Siirt, Ağrı, Kırşehir, Varto, Bulanık, Ardahan ve yüzlerce ilçe ve belde de gösteriler yapıldı. Bazı gösterilerde polisle göstericiler arasında gerginlik yaşandı.

SALDIRI HALKLARIN KARDEŞLİĞİNE

Ankara ve izmir’de yapılan açıklamalarla da saldırı kınandı.
BDP Ankara İl Örgütü, Samsun’da Ahmet Türk’e yapılan saldırıyı kınayarak, Türkiye’de yaşayan halkların bu tür kışkırtmalara kanmayacaklarını vurguladı. Bir çok siyasi parti, sendika ve kitle örgütü temsilcisinin katıldığı ve Yüksel Caddesi’nde yapılan açıklamada konuşan BDP Ankara İl Örgütü Eş Başkanı Şengül Çelik “Devletin sözde güvenlik nedeniyle Samsun’a taşıdığı bu mahkeme ile aslında halklar karşı karşıya getirilmeye çalışılmaktadır” dedi. Samsun ve Trabzon halkıyla Kürt halkının hiçbir sorunu olmadığını, ancak devletin halkları karşı karşıya getirerek emellerine ulaşmak istediğini belirten Çelik, başta Kürt halkı olmak üzere hiçbir halkın buna izin vermeyeceğini söyledi.
Öte yandan Türkiye İnsan Hakları Kurumu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı da yaptıkları açıklamalarla, Ahmet Türk’e yönelik saldırıyı kınadılar.
BİR ARADA YAŞAMA ARZUSUNA SALDIRILDI
Saldırı İzmir’de de protesto edildi. BDP İzmir İl Örgütü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında Türk’e yapılan saldırının hesabının barış ve demokrasi mücadelesi yükseltilerek sorulacağı dile getirildi. BDT İzmir İl Eş Başkanı Mukaddes Kubilay, “Defalarca tekrarlanmış vaka münferit olamaz. Davanın Samsun’a alınış nedeninin bu tezgahın hazırlığı için olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Samsun Valisi derhal görevinden alınmalıdır. Türk’e yapılan saldırı halkların bir arada barış içinde yaşama arzusuna yapılmış bir saldırıdır” diye konuştu. DİSK, KESK, EMEP, SDP, İHD gibi parti ve kurumların da destek verdiği basın açıklamasında “Türk’e uzanan eller kırılsın”, İnadına barış”, “Biji serok Apo, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı. Aydın, Muğla, Manisa, başta olmak üzere bir çok Ege kentinde yapılan gösterilerde de sorumluların açığa çıkarılması istendi. Gösterilerde sık sık “Vali istifa”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “İrademize uzanan eller kırılsın” sloganları atıldı. (İzmir/EVRENSEL)

POLİS İSTANBUL’DA DA GERDİ
İstanbul’da Galatasaray Meydanı’na yürümek için Taksim Tramvay Durağı’nda bir araya gelen bini aşkın kişi, polis barikatına takıldı. 2 saatlik bekleyiş sonunda açıklama yapan BDP İl Eş Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, provokasyonları engellemek için yürümediklerini belirterek saldırılarla halkların karşı karşıya getirilmeye çalışıldığına dikkat çekti. Açıklamanın ardından BDP İl Örgütü’ne yürüyen kalabalıkla polis arasında, kısa süreli bir gerginlik yaşandı. (İstanbul/EVRENSEL)

AHMET TÜRK’TEN SAĞDUYU ÇAĞRISI
Samsun’da saldırıya uğrayan ve burnunda oluşan kırık nedeniyle ameliyat edilen Ahmet Türk, kaldırıldığı Havza Devlet Hastanesi’nde sağduyu çağrısı yaptı.
Yaşanan olayın bir toplumsal gerginliğe neden olmaması temennisinde bulunan Türk, “Irkçı, faşist bir insanın saldırısına uğradık. Ben herkesi aklıselime davet ediyorum. Umut ediyorum ki, bu tür şeyler topumda bir gerginlik yaratmaz. Tabii ki burada olayın işleyiş biçimleri ve burada alınan önlemlerin, gerçekten bu konuda ciddiyetle izlenmesi gerekiyor. Buradaki polislerin arasında bir olay gelişiyorsa, elini kolunu sallayıp gelip yumruk atabiliyorsa, burada bir ihmal var. Bunun ciddi bir şekilde araştırılmasını istiyorum’” diye konuştu.

SENDİKALARDAN TEPKİ

Ahmet Türk’e saldırı genis tepki topladi. Sendikalar, saldirinin demokrasi ve barisa yapildigini vurguladilar.
Petrol-Is Sendikasi Merkez Yönetim Kurulu tarafindan yapilan açiklamada da, “DTP’nin Genel Baskani, Mardin eski Milletvekili Ahmet Türk’e yapilan saldiriyi siddetle kiniyor, geçmis olsun dileklerimizi iletiyoruz” denildi. Açiklamada, “Baris ve kardesligin sembolü, ülkemizin yetistirdigi önemli siyaset adamlarindan Ahmet Türk’e yapilan saldirinin, yüzlerce polis arasinda gerçeklesmesi ise manidardir” denildi. Açiklamada, “Türk’e yapilan saldiri hepimizi derinden üzmüstür. Baris ve kardesligi dinamitleyen bu provokatif saldirinin üzerine gidilmeli ve sorumlular bir an önce ortaya çikarilmalidir” denildi. KESK Genel Sekreteri Emirali Simsek yasanan saldiriyi, “linç kültürünün bir uzantisi” olarak nitelendirdi. “her ne kadar münferit bir olay gibi gösterilmeye çalisilsa da, bu saldiri ‘öteki’ni kabul etmemekte israrci olan tekçi ve gerici bir zihniyetin tahammülsüzlügüdür” diyen Simsek, en büyük sorumlulugun hükümete ve devlete düstügünü ifade etti.
DISK Genel-Is Genel Yönetim Kurulu ise, “Kürt sorunun çözümünde askeri tedbirlerin ön plana çikarilmasi, sorunun baski ve siddet yoluyla çözülebilecegine dair anlayis ve uygulamalar irkçi, fasist saldirganliga cesaret vermistir” degerlendirmesi yapti. Yapilan yazili açiklamada, saldirinin polislerin gözü önünde yapildigina dikkat çekilerek, hükümetin toplumsal barisin saglanmasi için sorumlularin açiga çikartmasi gerektiginin alti çizildi.



HÜKÜMET GEREĞİNİ YAPSIN


Türkiye Barış Meclisi, İHD ve MAZLUMDER de, yaptıkları açıklamalarla Ahmet Türk’e yapılan saldırıyı kınayarak, sorumlularının cezalandırılmasını istediler.
Türkiye Barış Meclisi Dönem Sözcüsü Metin Bakkalcı, “Bu saldırı, Türkiye’nin barış ve demokrasisine yönelik bir saldırıdır” dedi. Bulanık davasını Samsun’a taşıyan yetkililerin aynı zamanda avukatları, katledilenlerin yakınlarını ve Ahmat Türk’ü korumakla yükümlü olduklarını hatırlatan Bakkalcı, “Saldırganın, güvenlik güçlerinin gözü önünde hiçbir engele takılmadan bu alçakça saldırıyı gerçekleştirebilmesi oldukça düşündürücü. Gerek AKP’nin Kürt hareketini tasfiyeye yönelik tutum ve politikaları, gerekse statükocu güçlerin ırkçı, milliyetçi ve ayrımcı kışkırtma ve manipülasyonları şiddeti ve faşizan linç girişimlerini yaygınlaştırmıştır. Ahmet Türk’e saldırı da bu zincirin bir halkasıdır. Başka bir deyişle, bugüne kadar uygulanagelen şiddet politikalarının başka bir versiyonudur” dedi.
İHD Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada “Saldırıyı gerçekleştiren tetikçi ve arkasındaki azmettiricilerle gerekli güvenlik tedbirlerini almayıp olaya seyirci kalan güvenlik güçlerini kınıyoruz. Hükümet, bir an önce sorumluluklarını hatırlamalı ve gerekli tedbirleri almalıdır” denildi. Olayda sorumluluğu bulunan tüm yetkililer hakkında işlem yapılması gerektiği dile getirilen açıklamada, “Ergenekon’da, soruşturma ve dava süreçlerinde ‘Devlet içindeki çetelerle mücadele ediyorum’ diyen hükümetin, tamamen kendine bağlı polis teşkilatı içindeki çetelerle mücadelesi ne zaman başlayacak? Trabzon-Samsun hattındaki çeteleşmeyle mücadele edemeyen hükümet, güven vermemektedir” denildi.
MAZLUMDER Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada ise saldırgan ve sorumluluğunu yerine getirmeyen görevliler hakkında gerekli işlemlerin yapılmaması durumunda farklı sonuçların ortaya çıkacağı belirtildi. Açıklamada, “Ahmet Türk’e yapılan saldırı, tüm uyarılara rağmen gerekli tedbirin alın(a)mamış olması bakımından şoven duyguların hem devlet hem de toplum katmanlarında ne kadar kontrol edilemez noktalara ulaştığını göstermektedir. Hükümet, benzeri olayların tekerrürünü mutlaka önlemelidir” denildi.


İKİ GÖREVDEN ALMA
Saldırıyla ilgili soruşturma kapsamında, bir emniyet müdür yardımcısı ile bir şube müdürü görevden uzaklaştırıldı. Samsun Valiliği’nden yapılan açıklamada, idari ve adli olarak çok yönlü bir soruşma yürütüldüğü belirtilerek, “Ahmet Türk’e yapılan saldırı ile ilgili soruşturma çerçevesinde İl Emniyet Müdür Yardımcısı 2. Sınıf Emniyet Müdürü Cemal Issı ve Şube Müdürü 4. Sınıf Emniyet Müdürü Murat Alkan Valiliğimizce görevden uzaklaştırılmıştır” denildi. Bir çok kitle örgütü, sendika ve siyasi parti tarafından yapılan açıklamalarda ise Emniyet Müdürü’nün ve Vali’nin de görevden alınması, soruşturmanın derinleştirilerek saldırganın bağlantılarının açığa çıkarılması istendi.

Evrensel'i Takip Et