17 Nisan 2010 01:00
Soruşturma nasıl derinleşir?
GÜNÜN YAZILARI
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Kuşadasında yaşanan yargısız infazı incelemek için olay yerine gitti. Ancak soruşturmanın derinleştirilmesi için kaymakamla görüşen Üskül, olayı incelemek yerine gerekçelendirmeyi seçti: Bu gencin uyuşturucu kullandığı herkes tarafından biliniyor. Tedavi için Amateme de gönderiliyormuş. Çocuğun elinde bıçak olduğu iddia ediliyor. Aralarında küçük bir boğuşma da olmuş. Kurşunlayan polis de 18 yıllık bir polismiş. Son çare olarak kullanacağı eyleme ilk çare olarak başvurmuş.
SON YAPACAĞINI İLK YAPMIŞ
13 Nisanda Aydının Kuşadası ilçesinde, bir sivil polisin Umut Tamaçı (27) vurmasıyla, dikkatler yine polis şiddetine çevrildi. Zafer Üskül ise önceki sabah Kuşadasına gitti, Kaymakam Mustafa Esenle görüştü. Olayı incelemek üzere olay yerine giden Üskül ise Radikale yaptığı açıklamada, polisin tavrını gerekçelendirme yoluna gitti. Üskül şöyle konuştu: Kaymakam, bu gencin uyuşturucu kullandığını, ancak satıcı olmadığı için ceza verilemediğini, herkes tarafından bilinen biri olduğunu söyledi. Bu genç, Sosyal Yardımlaşma Vakfından da yardım alıyormuş, tedavi için Amateme de gönderiliyormuş. Kurşunlayan polis de 18 yıllık bir polismiş. Çocuğun elinde bıçak olduğu iddia ediliyor. Polisle bu genç arasında küçük bir boğuşma da olmuş. Polis son çare olarak kullanacağı eyleme ilk çare olarak başvurmuş. Bu son derece yanlış. Ateş açmasına bile gerek yok. Bu olayın olduğu yerde karakol da çok uzak değil üstelik. Yardım istesen birkaç dakika içinde yardım gelir, havaya ateş açmanız bile yeterli olabilir.
HEPİMİZ HEDEFTEYİZ
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, dün yaptığı yazılı açıklamayla, polis şiddetinin geldiği noktaya dikkat çekti: Yıllardır ısrarla dile getirdiğimiz bir gerçekliği bir kez daha yinelemek istiyoruz: Bu ülkede yaşayan her meslekten, her yaştan, her cinsten herkes, kolluk kuvvetlerinin şiddetinin potansiyel hedefi durumundadır.
İstanbul Avcılarda Kasım 2009da öldürülen Alaattin Karadağın çatışmada öldürüldüğünün açıklandığını hatırlatan Fincancı, Görgü tanıkları, aslında silahsız olan Alaattin Karadağın yakalandıktan sonra infaz edildiğini söylemişlerdir dedi.
İNTİHAR DEDİLER, DARP İZLERİ VAR
Fincancı, şiddetin karakol ve cezaevlerinde de devam ettiğinin altını çizdi: Bunun son örneği ise Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevinde yaşanmıştır. Cezaevi yönetimi, Mehmet Kılınç adlı hükümlünün 3 Nisanda intihar girişiminde bulunduğunu açıklamıştır. Kaldırıldığı Yeşilyurt Devlet Hastanesinde 9 Nisanda yaşamını yitiren Kılınçın ölümüne ilişkin bir açıklama yapan İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi Başkanı Avukat Nezahat Paşa Bayraktar, yoğun bakımda tutulan Mehmet Kılınçın sırtında ve bacaklarında darp izleri bulunduğunu, bu durumun intihar girişimi iddialarını zayıflattığını belirtmiştir. Şırnakın İdil ilçesinde 21 Ekim 2009da yapılan yol kontrolü sonrasında gözaltına alınan Resul İlçinin (52), düşerek öldüğü açıklanmış; fakat yapılan otopside, İlçinin vücudunda darp izlerine ve morluklara rastlanmıştır.
CEZASIZLIK!
Şiddetin devam etmesinin en temel nedeninin cezasızlık olduğuna dikkat çeken Fincancı, İzmirde polis kurşunuyla yaşamını yitiren Baran Tursun davasında silahı kullanan polisin ancak 2 yıl bir ay hapis cezasına mahkum edildiğini, olay yerinde delilleri kararttıkları iddia edilen 10 polisin ise beraat ettiğini belirtti. Fincancı, yasalarda yapılacak değişikliklerle birlikte zihniyet ve anlayışları da dönüştürecek her türlü önlemin alınması gerektiğini vurguladı.
RAKAMLAR GÖSTERİYOR
TİHV Dokümantasyon Merkezinin verileri, PVSKda 2007de yapılan değişiklikten sonra polis şiddetinde yaşanan artışı gözler önüne seriyor. Bu verilere göre:
*Faili meçhul cinayetlerin sayısı, 2007de 2 iken 2008de 30a yükseldi.
*Yargısız infaz, dur ihtarı, rastgele ateş açma sonucu ölüm 2007de 24 iken 2008de 37ye, 2009da 48e yükseldi. 2010un ilk 3 ayında ise 4 ölüm yaşandı.
*Gözaltı ya da cezaevinde ölüm 2007de 10 iken 2008de 47, 2009da 39, 2010un ilk 3 ayında 7 oldu.
Evrensel'i Takip Et