19 Nisan 2010 01:00
Birlik olmadan hiçbir şey olmaz
İKİTELLİ Organize Sanayi Bölgesinde bulunan ve ayakkabı üretimi yapılan AYMAKOOP Sanayi Sitesinde 3 bin işçi çalışıyor. İşçilerin, çalışma koşulları, 1 Mayıs ve anayasa değişikliği tartışmalarıyla ilgili görüşlerini aldık.
Suat Özperçin: İşlerde istikrarsızlık var. Bizim bir sezon iki ay sürüyor. Sezon açıldığında işçi alımı yapılıyor, sezon bitince bu işçiler çıkarılıyor. Sizi iki ay sonra arayacağız diyorlar. Ücretler 4 yıldır hiç artmadı. Anayasa değişikliği, sadece işçilere değil bütün halka yansıyacak. Ama çok fazla bir şey bilmiyoruz.
1 Mayısa katılacak mısınız?
Özlemimiz ama yıllardır çalışmaktan katılamıyoruz. Resmi tatil oldu ama biz hiçbir resmi bayramda tatil yapamadık.
Neden tatil hakkınızı kullanamıyorsunuz?
Birlik yok ki, olsa kara kara düşünür müyüm? Sitede kutlamayı kiminle yapacağız, herkes korkuyor bir araya gelmekten. Birlik beraberlik olmadan hiçbir şey olmaz. 1 Mayısın resmi tatil olması bizim için kağıt üzerinde. TEKEL işçileri önemli şeyler yaptılar ama baskılar her yerde, o liseli çocuklara yapılanları herkes gördü. Gençler üzerinde böyle baskılar olursa bu ülke nasıl gelişecek, hakkını nasıl arayacak?
BİZİ DÜŞÜNEN YOK
Mustafa Coşkun: Sayacıyım. Bizim işlerin devamlılığı yok, bir iyi bir kötü. Daha çok sezonluk oluyor bizim ayakkabı sektörü.
Geçen yıl 1 mayıs tatil ilan edildi, bu yıl da 6 konfederasyon birlikte kutlama kararı aldı. Siz katılacak mısınız?
Bizde bayram olmaz, hep çalışırız. Ayrıca parça başı çalıştığımız için bize zararı olur çalışmamanın. Evde çocuklar ne yiyecek? 1 Mayıs gerçekten ücretli tatil olsa katılırım.
Anayasa tartışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Abi bizi atmışlar bir kenara, bizi düşünen yok ki... Bir siz geliyorsunuz başka gelen yok. Bizi önemseyen yok. Siteye baktığınızda yarısından fazlasının sigortası yok. Yemek yok, servis yok, böyle çalışırız hep. Gedik Paşada çalışırken de aynıydı, buraya sanayi kuruldu belki düzelir dedik ama aynı koşullar devam ediyor. Zaten neleri değiştirecekler anayasada, izlemiyorum. Biz izleyip haberdar olsak bile bizi halkı dinleyen mi var?
Hüseyin Demirel: Anayasa değişecek de Ankaradakiler götürüyor. Biz burada sürünüyoruz. Değişse ne olur değişmese ne olur. Anayasa değişecekmiş, milletvekili alıyor 5-6 bin lira maaş. Biz 25 sene çalışıyoruz prim ödüyoruz, emekli olunca 500-600 lira maaş alıyoruz.
Peki onlar kendilerine göre değiştiriyorlar da işçilerin talebi nedir?
Bizim sesimiz oralara gitmez, gittiği zaman terör anarşi diyorlar. Birlik yok, beraberlik yok, bu olmayınca da senin benim dememle olmuyor. Birkaç kişi konuşunca da oraya ulaşamıyoruz. 56 yaşındayım, şimdiye kadar emekli olmam gerekirdi ama sosyal hak yok, 1970 li yıllardan beri çalışıyorum. Ancak mezarda emekli olurum. Burayı denetlemeye geliyorlar sözde, patron cebine parayı koyuyor onlar da çekip gidiyor. İşçiyi de dışarı çıkarıyorlar, mecburen çıkıyoruz, yoksa işten çıkarıyorlar; evimiz kira, ne yapalım? Anayasada sosyal hakların artırılmasını isterdim ama her şey zengine göre yapılıyor, garibanı düşünen yok.
1 Mayısa katılacak mısınız?
Gittiğim an kapının önündeyim.
ÇALIŞMA KOŞULLARI ÇOK AĞIR
Ömer Kandıralı: 1 yıldır ayakkabı sektöründeyim. Anayasa tartışmaları hakkında çok fazla bilgi sahibi değilim, biz işçi kesimi pek bilinçli değiliz. Çalışma koşullarımız ağır, zaten ücretlerimiz düşük, sosyal hak diye bir şey yok. 1 Mayısa katılmak isterim, sonuçta işçi bayramı ama çalışıyoruz, tatil olacağını zannetmiyorum.
Ercan Kızgın: Çalışma koşulları çok ağır. İşveren işçiyi istediği gibi çalıştırıyor. Biz de maddi sorunlardan kaynaklı işimizden oluruz diye çekiniyoruz. Haklarımızı savunamıyoruz. Zam istedik mi kapıdayız. İzin istedik mi kapıdayız.
Peki nasıl değişecek bu durum?
Valla abi bilmiyoruz. İşçiden yana bir hükümet olmalı ancak. Her şey hükümete bağlı, geliyorlar buraya maliyeden rüşvet alıp gidiyorlar. Yıllardır 1 Mayısa katılmak istiyorum ama bir türlü katılamıyoruz. Hep çalışıyoruz, işimizden olmak istemiyoruz; yoksa adı üzerinde işçi bayramı, neden katılmayalım?
Anayasa tartışmalarını takip ediyor musunuz?
Dediğim gibi, çalışma koşulları çok ağır, gün yüzü gördüğümüz yok, bu yüzden çok bilgim yok. Sosyal hayatımız yok zaten. Herkes ekmek derdinde, birleşmek gerekiyor ama yapamıyoruz.
Ali Kırca: Çalışma şartları kötü, sosyal hayat sıfır, günün yarıdan fazlasını çalışarak geçiriyoruz. Asgari ücret çok az. Yemek parası yok, yol parası yok, maaşın dörtte birini eve götürebiliyoruz. 1 Mayısa katılmayacağım, bana ters geliyor oralara gidip polisle kavga etmek. Emeklilik diye bir hayalim yok, 12 yaşından beri çalışıyorum primimiz dolsa bile yaştan olamayız. zaten 65 yaşına kadar kim yaşayacak ki? Sigorta bizim için sağlık hizmetinden yararlanmak için, başka anlamı yok. Prim günü dolduktan sonra sağlık parasız olsa, hastaneler parasız olsa yine iyi ama çalışmaya devam etmek zorunda kalacağız. Ben sistemin yanlış olduğunu düşünüyorum. Anayasa tartışmalarının çoğunu anlamıyoruz, zaten bizim için bir değişiklik yok gibi anladığım kadarıyla.
KURULU SİSTEMLE ALAKALI
Mehmet Uğur: Anayasa değişikliğinde AK Partiye çelme takmaya çalışanlar var. AK Parti bir fayda sağlamaya çalıştığı zaman hemen onun karşıtları karşı çıkıyorlar. Ben AK Partili değilim ona oy da vermedim, ben tarafsız bakıyorum. AK Partinin politikalarını doğru buluyorum. Asgari ücretin zamanla düzeltileceğini, emeklilik yaşının da indirileceğini düşünüyorum. Sanki bundan önce çok mu iyiydi? AK Parti 80 yıldır kötü giden durumu düzeltmeye çalıştıkça engel çıkarıyorlar. Anayasa baştan değişmeli. Mesela paşaların ölene kadar ihtiyaçlarıni devlet karşılıyor. Evlerinin telefon faturaları bile devletten ödeniyor. Bizim ise kontörden kuruşa geçti deniyor, yüzde 50 zam yapılmış kimse ses çıkarmıyor.
Peki işçiler ve emekçiler birleşirse bu durumu değiştiremez mi?
Bizim milletimiz Osmanlıdan beri böyle kaderci, sesini çıkaramıyor. Halk olarak boyun eğmişiz. Ama ortada bir sorun var, bu AK Parti, CHP meselesi değil. Kurulu sistemle alakalı bir durum. AK Partinin yerinde CHP olsa daha kötü olurdu bence. Bunun için anayasanın tamamen değişmesi gerekli.
Mehmet Adar: Hükümet adım atmak istiyor. Kürtlerin sorunu var; Alevilerin, Ermenilerin, azınlıkların... burada AKPnin önü kesiliyor. Yargı sistemi bunun önünde engel.
(İstanbul/EVRENSEL)
Ersal Aşudu - Seyit Aslan
Evrensel'i Takip Et