22 Nisan 2010 01:00

KOÜ BOLOGNA SÜRECİNİ TARTIŞTI


KOCAELİ Üniversitesi (KOÜ) öğretim üyesi ve öğrencileri, Bologna sürecini tartışmak ve konuşmak için bir araya geldi. İletişim Fakültesi televizyon stüdyosunda yapılan söyleşiye, Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Selamoğlu ve Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ile çeşitli fakültelerden öğrenciler katıldı.
Türkiye’deki 16 Bologna uzmanından birisi olan Prof. Dr. Selamoğlu, Bologna sürecini bir fırsat olarak gördüğünü, Bologna sürecinin üniversitelerdeki eğitim kalitesini yükseltmek, eğitim sürecine öğrencilerin katılımını sağlamak için önemli bir fırsat olduğunu iddia etti. Selamoğlu, Bologna süreciyle bütün sorunların çözülemeyeceğini, eğitimli işsizliğin apayrı bir sorun olduğunu, ancak süreçle birlikte iş yaşamı da dahil yaşam alanlarında rekabet edebilir mezunlar vermek istediklerini ifade etti. Danışma Meclisi kurulması çalışmalarına değinen Selamoğlu, “YÖK’ün gönderdiği yazı zamansız. Bologna ile hiçbir alakası yok. Bologna sürecinde mütevelli heyeti diye bir şey yoktur” dedi.
ÖNCELİKLİ SORUNLAR VAR
Prof. Dr. Hamzaoğlu ise Bologna sürecinin eğitimin niteliğini tartışmaya açtığını, ancak eğitim sürecinin sorunlarını bayrak edinip bu sorunların üniversite bileşenlerinin birikimleri ve gücüyle çözülmesi gerektiğini söyledi. Hamzaoğlu, Bologna sürecinin eğitimin sermayenin çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendirilmesi anlamına geldiğini belirtti. Eğitimin öncelikli sorunları olduğunu ifade eden Hamzaoğlu, şunları söyledi: “Eğitimin fiziksel koşulları bile yok. 250 kişilik sınıfta tıp dersi veriyoruz. Türkiye’de üniversitelerin en büyük sorunu eğitimin paralı olmasıdır. Yurtlarımızın kaç tane yatak kapasitesi var? Kaç öğrenci sağlıklı beslenebiliyor, uyuyabiliyor? Biz sorunları öncelik sırasına sokmalıyız.”
KENDİ ÇÖZÜMLERİMİZİ BULABİLİRİZ
İletişim Fakültesi Radyo Sinema Televizyon Bölümü öğrencisi Cansu Temel, “Fiziki ortamın uygun olmadığı bir yerde bu programın dayatılması doğru değil. Kendi çözümlerimizi bulabiliriz” diye konuştu. İİBF Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler (ÇEKO) öğrencisi Serkan Kuruçay ise Bologna süreciyle derslerin yüzde 30’unun İngilizce olacağını, öğrencilerin buna hazır olmadığını belirterek, bunun öğrenciye ne katacağını sordu. ÇEKO öğrencisi İrem Kendigelen de sürecin, piyasanın ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen, sermaye sahiplerinin daha çok para kazanmasını sağlayan bir düzenleme olduğunu düşündüğünü ifade etti. (Kocaeli/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et