25 Nisan 2010 01:00
24 Nisan tahammülsüzlüğü
Ermeni tehcirinin 95inci yıldönümünde, İstanbuldan sürülen 220 Ermeni aydınının trenlere bindirildiği Haydarpaşa Garında bir araya geldi onlarca kişi. İnsan Hakları Derneğinin çağrısıyla Bir daha asla demek için buluşan onlarca kişi, aradan 95 yıl geçmesine rağmen ayrılıkçı, milliyetçi duygularını hâlâ yenemeyenlerin provokasyonuyla karşı karşıya geldi. Öldürülen ve kaybedilen Ermeni aydınlarının anmasına Türk bayraklarıyla gelen provokatörler arasında bulunan bir isim dikkat çekti: AKP Hükümeti tarafından Terörle Mücadele Koordinatörü olarak atanan Emekli Orgeneral Edip Başer.
TÜRKİYE SOYKIRIM YAPMADI
Ermeni aydınlarına yapılanların kınandığı anmada, Türk bayrakları ve öldürülen diplomatların fotoğraflarıyla gelen bir grup da anmayı provoke etti. Grup arasında AKP Hükümeti tarafından Terörle Mücadele Koordinatörü olarak atanan Emekli Orgeneral Edip Başerin de bulunması dikkat çekti. Balyoz Planı iddialarının olduğu dönemde TSK komuta kademesinde yer alan ve Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Yönetim Kurulu Başkanı olan Başer, kameralar karşısına geçerek, Soykırım iddiaları gerçek dışı dedi ve Türkiyenin hiçbir millete karşı soykırım yapmadığını ileri sürdü.
TRENE BİNDİKLERİ YERDE
Büyük felaket olarak adlandırılan 1915 Ermeni tehcirinin 95inci yıldönümü için dün Haydarpaşa Garında anma gerçekleştirildi. Onlarca kişi, İstanbuldan Anadoluya götürülüp öldürülen ve kaybedilen aydınların trene bindirildiği garın önündeki merdivenlerde aydınların fotoğraflarını taşıdı. Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları da, Galatasaraydaki eylemlerinin ardından Haydarpaşaya gelerek kaybedilen Ermeniler için oturdu.
Dönemin ileri gelen milletvekili, politikacı, şair, akademisyen, doktor, öğretmen, müzisyenlerin aralarında bulunduğu 220 Ermeni aydınının başına gelenlere ilişkin açıklamayı, Avukat Eren Keskin yaptı.
MEZAR TAŞLARI BİLE YOK
Aydınların gözaltına alınarak merkez cezaevi olarak kullanılan Mehterhaneye götürüldüklerini belirten Keskin, şöyle devam etti: Ertesi gün orada kendilerini bekleyen bir gemiye bindirilip Haydarpaşa Garına götürüldüler. Oradan da nereye götürüleceklerine ilişkin hiçbir bilgi verilmeksizin Anadoluya doğru yola çıkarıldılar. Bir grup Ayaşa, bir grup Çankırıya götürüldü. Ayaşa götürülen 70 kişiden 58i, Çankırıya götürülen 150 kişiden 81i öldürüldü. Öldürülenler arasında dönemin önemli entelektüelleri vardı. Onlar ellerine kalemden başka bir şey almamış ve geriye bir mezar taşı bile bırakmadan yok olup gitmişlerdi. Bu vahşet onlarla sınırlı kalmadı. Dönemin yöneticileri olan İttihat ve Terakki Partisi ve onun tetikçi örgütü Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Anadoludaki Ermeni varlığına, tüm tarihsel, ekonomik ve sosyal dokusuyla birlikte son verildi.
Açıklamanın ardından Ermeni aydınları için denize karanfil bırakıldı.
(İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et