25 Nisan 2010 00:00

Sendikalar sanatçıları neden zorlamalı?

Neoliberal politikalar ve onun ekonomik etkileri kültür ve sanatı da etkiledi. Küresel Kapitalizm tek merkezli bir yapıyı hayatın her alanına dayatırken “sanatçıyı”da özneliğinden koparıp sistemin bir parçası haline getirip “hakikati” de iktidarın bakış açısına göre sunmaya çalışıyor.

Paylaş
Neoliberal politikalar ve onun ekonomik etkileri kültür ve sanatı da etkiledi. Küresel Kapitalizm tek merkezli bir yapıyı hayatın her alanına dayatırken “sanatçıyı”da özneliğinden koparıp sistemin bir parçası haline getirip “hakikati” de iktidarın bakış açısına göre sunmaya çalışıyor. Bu amaçla uygulamaya koydukları “”Kentsel Dönüşüm” ile kentte yaşayan, kentliyi merkezden dışarı doğru savurarak yerine ekonomisiyle, kültür ve sanatıyla bir “finans ve sanat” merkezi yapılanması dayatıyor. Tüketim ve gösteri toplumu yaratarak, her alanda kuşatılmış bir üretenler ve yönetilenler toplumunu mekansal düzenlemeleri ile hizaya sokmaya çalışıyorlar. Bir yandan da sanatçı ve aydınların özne olarak işçi-emekçi sınıf ile olan bağını kesmeye çalışıyorlar. Bunun için uluslararası sanat piyasası sterilleştirilmiş dar alanlara sanatçıları çekerek sınıf bağlarını zayıflatmayı hatta yok etmeyi dayatıyor. Bunu da soylulaşma olarak sunuyor.Sendikalar bu dayatmalar karşısında, neoliberal politikalarla mücadele eden önemli emek örgütleridir. (Ya da öyle olduklarını farz ediyoruz) Sendikalar ekonomik mücadele, demokrasi mücadelesi derken kültür ve sanat alanında da politikalar geliştirip, “neoliberal politikalara karşı işçi sınıfının da sanatı var!” demeli. Tek başına bir özne olarak “Emekten yana bir sanatçı ya da aydın olmak” yetmeyecektir. Bu sanatçı ve aydının emek örgütleri tarafından mücadele içine çekilmesi ve sınıf perspektifiyle üretmesi-paylaşması ancak sendikaların sahip çıkmasıyla mümkündür. Dahası işçi sınıfı kendi sanatçı adaylarını çıkartmalı- yetiştirmelidir. Bütün sanat alanlarında bu yönde çalışmalar yapılabilir, yapılmalıdır da. Konumuz fotoğraf olduğu için, fotoğrafta nasıl olabilir üstüne devam edelim.FOTOĞRAFTAN YARARLANMAKBilindiği gibi fotoğraf 1800’lerden itibaren en etkili iletişim alanıdır. Özellikle teknolojik gelişmelerin sonucu fotoğraf ve video herkesin çok çabuk ulaşıp kullanabildiği bir noktaya gelmiştir. 1900’lü yıllarda yazının kullanımı ve broşürün etkili olan, propaganda ve ajitasyon gücü fotoğrafın gücüne yerini bırakmıştır. İşin özneleri olan üretenler/işçiler fotoğrafı öğrenip kendi sorunlarını fotoğrafın anlatım gücüyle birleştirebilirse içeriden dışarıya gerçeğin hakikatle olan ilişkisini kurup, işçi sınıfının sanatsal yaratım gücünü göstermiş olurlar. Gerekli olan alanlarda estetik ve içerikle ele alınmış görseller olarak ihtiyaç alanlarında kullanılacak materyaller üretebilirler. Sendikaların en ücra şubelerinden görsel kalitesi yüksek fotoğraflar elde edilir. Bu fotoğraflarla basın bültenleri etkinlikler ajitasyon ve propaganda çalışmalarında kullanılacak materyaller olarak işlevsel olarak yararlanılır. En önemlisi sergiler yapılır, kataloglar basılır ve geleceğe tarihsel değeri büyük arşiv bırakılır. Tıpkı bugün hâlâ kullandığımız Jacop Riis, Lewis Hine gibi yüzyıl öncesinin fotoğraf ustalarının miraslarının teknolojik olarak sınıfın içinden çıkmış fotoğraf ustaları yetiştirilerek mirasın sürdürülmesi gibi…
Özcan Yaman
ÖNCEKİ HABER

Yeni Çernobiller olmasın

SONRAKİ HABER

Yalancıktan bayram ister misiniz?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...