28 Nisan 2010 01:00

İşçiler kendi gündemiyle 1 Mayıs’ta alanda olacak


1 Mayıs’a hazırlanan işçiler, alanlara çıkarak insanca çalışma, insanca yaşanacak ücret ve demokrasi taleplerini dile getirecekler. Saldırıların giderek arttığına dikkat çeken işçiler, bu nedenle 2010 1 Mayısı’na kitlesel katılımın önemli olduğunu söylediler.
Ümraniye’de bulunan ve Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu ABB İşyeri Temsilcisi Hüsnü Atasoy, 1 Mayıs’ı özelleştirme, taşeronlaştırma ve işten atmaların yaygınlaştığı bir dönemde kutlayacaklarını vurguladı. Birkaç yıldır sendikalaşma nedeniyle işten atmalara karşı direnişlerin yaygınlaştığını dile getiren Atasoy, son olarak TEKEL işçilerinin direnişinin de umut yarattığını belirtti. Konfederasyonların ortak kutlama kararının olumlu olduğunu ifade eden Atasoy, “Geriye kalan bu karara uygun davranmak. Böylece sermayeye daha güçlü yanıt verebiliriz. Güçlü ve kitlesel bir 1 Mayıs 26 Mayıs genel eylemini de olumlu etkileyecektir” diye konuştu. Ümraniye ABB olarak en kitlesel katılımı sağlamak için işyeri komitesiyle çalışma yürüttüklerini söyleyen Atasoy, merkezi miting dışında fabrikada da 1 Mayıs’ı kutlayacaklarını dile getirdi.
DEMOKRASİ TALEBİ
Atasoy 2010 1 Mayısı’nda ekonomik taleplerin yanı sıra demokrasi ve insan hakları taleplerinin de ön plana çıkarılması gerektiğini dile getirdi. “AKP Hükümeti demokrasinin kırıntılarını dahi yok etmeye çalışıyor. Uyduruk bir anayasa değişikliğiyle ülkeyi farklı bir mecraya sürüklemeye, bütün demokrasi ve insan hakları savunucularını bertaraf etmeye çalışıyor” diyen Atasoy, hazırlanan anayasa paketinde işçi ve emekçilere yönelik en ufak bir yenilik olmadığını vurguladı.
KOŞULLAR AĞIR
İMES İşçisi Rıza Erdan günde 10 saat ve ağır koşullarda çalıştıklarını söyledi. İnsanca çalışıp, insanca yaşamak istediğini dile getiren Erdan, şimdiye kadar hiç 1 Mayıs’a katılmamış. Bu yıl da katılmayı düşünmüyor. Erdan bunun nedenini ise şöyle anlattı: “Çalışacağım çünkü paraya ihtiyacım var. Aldığım 700 lirayı aileme veriyorum. Bana para kalmıyor. Bu yüzden haftada 2-3 gün 1 saat fazla mesai yapıyorum ve iyi kötü kendime harçlık çıkartıyorum.”
OSB’de çalışan ve işten atılma tehlikesi nedeniyle ismini yayınlamadığımız bir işçi, 15 yıldır çeşitli fabrikalarda çalıştığını ve hiçbir fabrikadan hakkını alamadığını kaydetti. İşçilerin insan yerine konmadığını söyleyen işçi “İşten atıldığım her yerden sesimi çıkarttığım için atıldım. Artık kimseye güveninin kalmadı” dedi.
3 yıldır DES’te bir atölyede çalışan Alişan ise oto tamircisi. Alişan henüz 17 yaşında ve ailesine katkı sunmak için çalışıyor. Boş zamanlarını İnternette geçiren Alişan 1 Mayısa katılmayı düşündüğünü fakat henüz netleşmediğini söyledi. Kendi gibi bir çok genç işçi olduğunu söyleyen Alişan, çalışma koşullarının her geçen gün daha kötüye gittiğini ancak mecburen çalıştıklarını belirtti.
HAK VE ADALET İÇİN
Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan Sinter Metal işçilerinden Yılmaz Güney ise ağustos ayında görülecek davayı beklediklerini söyledi. Güney “Sendikalaşmanın hak olduğu bir ülkede sendikalı oluyorsunuz. Karşılığında işten atılıyorsunuz ve 4 ayda bitmesi gereken davanız 2 yılı aşkındır devam ediyor. Bu adaletsizlikten başka bir şey değil” diyen Güney, Türkiye’de adaletten ve demokrasiden söz edilemeyeceğini anlattı. İşçilerin hakları ve gelecekleri için mücadele etme isteği içinde olduğunu ve bunu da zaman zaman gösterdiğini ifade eden Güney, birleşik mücadelede ısrarcı olunmasını istedi. Sinter Metal işçileri olarak 1 Mayıs’a katılacaklarını vurgulayan Güney, şöyle devam etti: “Saldırılar karşısında sendikaların öncülüğünde işçi sınıfının artık yumruğunu masaya daha sert vurması gerekiyor. Hak ve adalet için sınıf kardeşlerimizle alanda olacağız.”
(İstanbul/EVRENSEL)


Evrensel'i Takip Et