29 Nisan 2010 00:00

ÖZGÜRLÜKLER

Geçen haftanın en önemli haberlerinden birisinin Ankara’da bir dershanede uygulanan ‘aşk yasağı’, haberi olduğunu düşünüyorum.

Paylaş

Geçen haftanın en önemli haberlerinden birisinin Ankara’da bir dershanede uygulanan ‘aşk yasağı’, haberi olduğunu düşünüyorum. Bu somut özel durumdan hareketle genel durumu ve konuyu değerlendirmeye geçelim.
Otoriter bir sistemde aşkın yasaklanması da beklenir. Önce bunu belirleyelim. Sistemin teknik açıdan eleştirisini eğitimciler yıllardır yapıyor.
Ama böylesini ilk kez duymaktayız:
Aşk yasağı!
Aşk yasağı ne işe yarar? Gerekçe tahmin edilebilir. Sizin ‘iyiliğiniz’ içindir yasaklar! Yasak gerçekten çocuğun, gencin başarısı için , buna inanıldığı için geliştirilmektedir. Bu noktada bir şüphe yok.
Ama niyetten bağımsız olarak bu tür yasakların aykırı olduğu değerleri hatırlamak gerekir.
Türkiye’de, insan onuruna aykırı yasalar sorunu vardır. Mesela dil yasağı böyle bir yasaktır.
Peki aşk yasağı?
Aşk yasağı da insan onuruna aykırı bir yasaktır.
Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan ve 1990 yılında yürürlüğe giren Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin12. maddesinde kendisini ilgilendiren konularda çocukların özgürce görüşünü bildirme hakkı var. Devletler de bu görüşlere gerekli ağırlığı verme yükümlülüğünde. Sözleşme’nin 13.maddesinde çocuğun ifade özgürlüğü, 14. maddede düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkı tanınmaktadır. Buraya dikkat: 16. maddede şöyle denmekte: “1. Hiçbir çocuk özel yaşamına, aile yaşamına, konutuna ya da iletişimine keyfi ya da hukuka aykırı müdahaleye ve onuruna ve itibarına yönelik hukuka aykırı saldırıya maruz bırakılmayacaktır.
2. Çocuk bu tür müdahale ya da saldırılara karşı hukuken korunma hakkına sahiptir.”
Sözleşmenin 28. maddesinde eğitim hakkı düzenleniyor. Disiplin işlemleriyle ilgili 28/2. maddede şöyle deniyor: “Taraf devletler, okuldaki disiplin rejiminin çocuğun insan olarak saygınlığına /(onuruna) bağdaşır bir tarzda ve bu sözleşmeye uygun olarak uygulanmasını temin etmek üzere uygun/ (gerekli) bütün önlemleri alacaklardır.” (Sözleşmenin çevirisi için bakınız, Gemalmaz ,Mehmet Semih İnsan Hakları Belgeleri V, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi,İstanbul 2004, sayfa 176-231)
Türkiye sözleşmenin tarafıdır. Anayasa’nın 90. maddesine göre de sözleşme hükmüne uymak zorunludur.
Sadece çocuklar da değil. Yaşı 18’den büyük olup da dershanelere gidenler de var. Disiplin hükümleri çerçevesinde düşünülüyor anladığım kadarıyla. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Özel hayatın ve aile hayatının korunması” başlıklı 8. maddesi açısından da sorunlu bir durum var.
Otoritenin gözleri aşkın üzerinde, kalbin atışlarını da dinlemek istiyor.
Hiçbir ulusal üstü insan hakları belgesinde bu konu düzenlenmemiş olsa da sonuç değişmez.
Bırakın dershane, üniversite yönetimlerini hangi diktatör, hangi kral, hükümdar yasaklayabilir ki aşkı? Hangisi başarabilmiş ki bunu?
Hangi yasa yasaklayabilir ki aşkı?
İnsan onuruna aykırı yasalar sorunu görüldüğü gibi, yalnızca insanların klasik (bilinen) hakları konusunda çıkmıyor karşımıza. Olmayacak bir yerde ve konu ve durumda da çıkıyor.
Çocuğa-gence bakış açımızdaki sorunlar nedeniyle; belki de farkında olmadığımız bir biçimde karşımıza çıkıyor.
Aşk yasağı, çocuğun- gencin kalbine vurulan kelepçedir.
Aşk yasağı, Türkiye’nin eğitim sisteminin özellikle üniversiteye yerleştirme sisteminin ne denli mekanikleştiğini, acımasız olduğunu ve çocukları ne denli ezdiğini göstermektedir.
Eğitimde aşk yasağı, aynı zamanda ayrımcılık anlamına gelebilir.
‘Aşıksan eğitim hizmeti alamazsın! ‘Ben sana böyle bir hizmet vermem’ demek ayrımcılıktır.
Fırıncının ekmek vermemesi gibidir.
İnsana düşüncesi ve duyguları nedeniyle ayrımcılık yapılması kabul edilemez.
“Aşkı ertele, aşık olma, kalbini unut!” nasıl denir çocuğa, gence, insana?
Şaka gibi değil mi?
Piyasa aşka da karar vermek istiyor olabilir mi?.Kazanma, başarma algısı, aşkı da tutsak etmek istiyor olabilir mi?
Piyasa ağzıyla soralım:
-Ne dersiniz, aşk yasağı tutar mı?
HÜSNÜ ÖNDÜL
ÖNCEKİ HABER

Güvencesiz çalışmaya karşı 1 Mayıs’a

SONRAKİ HABER

İTO bakanlık bürosu yapılmak isteniyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...