06 Mayıs 2010 00:00

BAŞYAZI

Bugün Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın katledilmesinin 38. yıl dönümü.

Paylaş

Bugün Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın katledilmesinin 38. yıl dönümü.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu yıl da bugün ve içinde bulunduğumuz hafta içinde, ülkenin her yanında, her ulustan devrimciler; onların trajik bir biçimde idam edilişlerini içine sindiremeyen çeşitli halk kesimleri tarafından anılacaktır.
Bu üç devrimcinin, Meclis’ten geçirilerek, mühürlü-peçetli bir idam fermanıyla katledilmiş olmalarını, ülkemiz halkının vicdanı kabul etmemiş; bu nedenle de onların daha üstündeki toprak kurumadan efsaneleştirerek, hiçbir fermanın, hiçbir idam mangasının ulaşamayacağı bir yere; en sıcak duygularının bulunduğu gönlündeki o en ulaşılmaz yere yerleştirmiştir.
Bu yüzden de önceki yıllarda olduğu gibi, 6 Mayıs ve onu izleyen günler, sadece 6 Mayıs 1972’de katledilen bu üç devrimcinin değil, aynı zamanda yaşamını ilericilik-gericilik arasındaki büyük kavgada yitirmiş Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya, Hüseyin Cevahir, Ulaş Bardakçı gibi ‘68 kuşağı devrimcileri ve her kuşaktan devrimcileri anma günleri olarak kabul görmektedir.
Elbette ki devrimciler, sosyalistler için bu türden anmalar, nostaljik-mistik törenler değildir. Tersine anmalar, bizler için; bugünün sorunlarının, o günün mücadelesine özgün dersler ışığında ele alınıp mücadeleni ilerletilmesinin, mücadeleye katılanların morallerinin yükseltilmesi ve bilinçlerinin keskinleştirilmesinin bir vesilesidir. Hele bu anma; Deniz, Hüseyin, Yusuf gibi devrimci güçlerle en gerici güç odakları arasındaki kavganın bedelinin yaşamla ödendiği bir safhasının en seçkin önderlerinin şahsında bir anma ise elbette nostaljiye, mistisizme, istismarcılığa hiçbir yer olamaz, olmamalı!
Bu yüzden de 6 Mayıs ve içinde yer aldığı haftadaki anma etkinlikleri; bir yandan sermaye ve onun güç odaklarının teşhiri, sermaye düzenine karşı başkaldırının bir ifadesi olarak benimsenirken, aynı zamanda anmayı; nostaljik bir törene, çarpıtarak yanlış bir tarih yazmaya ya da bir siyasi ranta dönüştürmek isteyenlerle karşı mücadeleyi de içermek durumundadır.
Bu yıl 6 Mayıs etkinlikleri, geçmiş yıllara göre çok daha coşkulu ve kitlesel bir 1 Mayıs gösterileriyle, 26 Mayıs’ta bir genel grev kararının uygulanmasının bizleri beklediği bir tarih kesitinde yapılacaktır. Bu yüzden de bu etkinliklere damgasını vuracak olan tutum; 1 Mayıs alanlarından yükselen işçi sınıfının (emekçilerin) birliği, bu birliğin ilerletilerek alınan kararın hayata geçirilmesinin bilincinin yaygınlaştırılıp keskinleştirilmesine hizmet edecek biçimde gerçekleştirilmesi olmalıdır.
Bu, sadece günümüz politikasının bir ihtiyacı olarak böyle de değildir. Yaygın biçimde sanılanın aksine, ‘68’in devrimci önderleri, onların gözlerini bağlayan uluslararası plandaki ideolojik kargaşaya karşın; bir gözleri hep işçi sınıfının mücadelesinde, köylülüğün toprak talibinden ezilen halkların ulusal ve sosyal kurtuluş mücadelelerinde olmuştur.
Bu yüzdendir ki; Türkiye’nin ‘68’i, öteki ülkelerde olduğu gibi ‘69’a bile varmadan sönmemiş; Türkiye devrimi mücadelesinin çok önemli bir dönemine; aynı anlama gelmek üzere, gerçek bir Marksist-Leninist parti ihtiyacını kavramanın ve işçi sınıfı sosyalizmine giden yolun başına kadar getiren bir dönem olmuştur.
İşçi sınıfı partisinin bugün ihtiyaç duyduğu militan tipinden söz ederken hâl⠑68’de öğrenecek şeyler bulmamızın; devrim ve devrimcilikten söz ederken, onaylayarak ya da eleştirerek ‘68’e gönderme yapmaya devam etmemizin ya da bugün kendi sınıf dışı anlayışlarına meşruiyet kazandırmak isteyen odakların, ‘68 devrimcilerinin itibarına sığınmak için olmadık manevralar yapmalarının nedeni de budur.
Evet; 6 Mayıs ve devrimci önderlerin anılmasında bugün en sıcak motif 26 Mayıs genel grevinde ilerici demokrat güçlerin ve sınıf partisinin rolünün önemi ve bu mücadelenin örgütlenme çağrısı en öne çıkan yanı olacaktır. Ve elbette, ‘68 devrimcilerinin militanlığı; inisiyatif, fedakarlık ve dünyayı değiştirme kararlılığından ilham alarak!..
İHSAN ÇARALAN
ÖNCEKİ HABER

Kıraç’ta rant kuleleri

SONRAKİ HABER

ANITA SALDIRI

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...