07 Mayıs 2010 00:00
YAZMA SENDROMU!
Kocaeli Üniversitesi Kandıra Meslek Yüksek Okulu öğrencileri Deniz Kayıkçı ve Uğur Çakmak Proje dersi kapsamında Doğa Derneği...
Kocaeli Üniversitesi Kandıra Meslek Yüksek Okulu öğrencileri Deniz Kayıkçı ve Uğur Çakmak Proje dersi kapsamında Doğa Derneği desteğiyle Ilısu Barajı ile yok edilmek istenen Hasankeyf ve Dicle Nehri üzerine bir konferans gerçekleştirdiler.
YAZMADAN RAHATSIZ OLDULAR
Konferans kılık kıyafet tartışmasına da neden oldu. Konferansta konuşma yapması planlanan derneğin Hasankeyf Koordinatörü Dicle Tuba Kılınçın giydiği yöresel kıyafetin başındaki yazma okul yönetimi için sorun oldu. Yazmayı kılık-kıyafet yönetmeliğine uygun bulmayan okul yönetimi Kılınçın konuşmasına izin vermedi. Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin tepkisini çeken bu olay konferansın gecikmeli olarak başlamasına, Koordinatör Dicle Tuba Kılınçın konferansı en arka sıradan izlemesine neden oldu.
Tartışmaların ardından başlayan konferansa, öğrenciler yoğun ilgi gösterirken, öğretim üyeleri de destek verdi.
DENİZLERDEKİ CANLI YAŞAMINA DA TEHDİT
Konferansta ilk olarak sözü Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Güven Eken aldı. Slayt eşliğinde sunum yapan Eken, nehirlerin dünyanın damarları olduğunu dolayısıyla yaşamın devamının nehirlerin akmasına bağlı olduğunu belirtti. Türkiyede neredeyse her akarsuya baraj yapıldığını hatırlatan Eken, bundan sadece toprağın değil nehirlerle beslenen denizlerdeki canlı yaşamının da etkileneceğine dikkat çekti. Bunun etkisinin de yaklaşık 10-15 yıl içinde görüleceğini dile getiren Eken, Dicle nehrinin son büyük el değmemiş akarsu olduğunu da sözlerine ekledi.
Hasankeyfin 15 bin yıllık yaşayan bir coğrafya olduğunu söyleyen Eken, Devlet Su İşleri, Çevre ve Orman Bakanlığı ,Garanti Bankası ve Akbankın el ele vererek dünya mirasını yok etmek istediğini kaydetti. (Kocaeli/EVRENSEL)
194 KÖY BOŞALACAK
Ardından kendi sunumunu gerçekleştiren Deniz Kayıkçı ömrü 50 yıl olan barajın rant için yapıldığını belirtti. Projenin 1954ten beri gündemde olduğunu anlatan Kayıkçı, proje kapsamında 194 köy ve mezranın boşaltılacağını kaydetti. Halkın zorla göç ettirilip TOKİ konutlarına taşınmak istendiğini söyleyen Kayıkçı, bunun sonucunda işsizliğin de büyüyeceğini, çocuk işçiliğinin artacağını, köyde tarımda çalışan kadının, şehirde evde dört duvar arasına sokulacağını ifade etti. Bölgenin yapısının rüzgar enerjisine uygun olduğunu anlatan Kayıkçı, ayrıca Diyarbakır Güneş Evleri gibi burada da güneş enerjisinden yararlanabileceğini belirtti. Kayıkçı son olarak, Ilısu Barajına yatırılacak paranın mevcut barajların tamiri ve onarımına harcanmasıyla Ilısu Barajından elde edilecek verimin 3 katı daha fazla verim alınacağını sözlerine ekledi.
Burak Karakurt