08 Mayıs 2010 00:00
YENİGÜN
Bugün 8 Mayıs...Mayıs ayların gülüdür...
Bugün 8 Mayıs...
Mayıs ayların gülüdür...
1 Mayıs, 6 Mayıs, 8 Mayıs, 18, 26 Mayıs Genel Grevi, 31 Nurhak...Bir devlet organizasyonuyla, kontrgerilla taktiğiyle katlediler Sebahattin Ali boşuna dememiş
Mayıs ayların gülüdür diye.
Mayıs ayların gülüdür
Taze bir çiçek dalıdır
İçerim ateş doludur
Mayısta gönlüm delidir...
2. Dünya Savaşını başlatan Hitler ordusunun yenildiği, zaferin 65. yılı.
Başta demir-çelik tekelleri olmak üzere, Alman sermayesinin pazar paylaşımı ve sosyalizm düşmanlığı üzerinden Polonyadan başlatarak harekete geçirildiği, Nazi ordusu insanlığa büyük acılar çektirdi. Yahudilerin soykırımdan geçirildiği, Ari Alman ırkının yaratılması hesabı içindeki Hitler sermayenin güçlü desteğiyle Eylül 1939da Polonyanın işgal ederek, büyük bir pazar kavgasının kapısını açtı.
22 milyonu Sovyetler Birliği yurttaşı olmak üzere, 52 milyon insanın hayatını kaybettiği 2. Emperyalist savaşta. Savaş insanlığın en büyük felaketi olarak tarihe geçti.
Sosyalist Sovyetler Birliğinin yurt savunması aynı zamanda büyük bir halk dayanışması, halk cephesi, dünya halklarının demokrasi, barış ve sosyalizm savaşı olarak tarihe geçti.
J. Stalinin SSCB Başkanı ve Kızıl Ordu Başkomutanı olarak yönettiği mücadele ile emperyalist güçlerin açık ve gizli desteklediği savaş durduruldu. İnsanlığın geleceği, barış ve halkların kardeşliği güç ve moral kazandı.
8 Mayıs 1945de Nazi ordusu yenildi, zafer kazanıldı. Berlinde Reichstag binasına kızıl bayrak çekildi. Faşizmin yenilgisinin, insanlığın, sosyalizmin zaferinin 65. yıldönümüdür bugün.
6 Mayısta faşizme karşı mücadelede yitirdiğimiz Denizler idamlarının 38. yılında anıldılar. Gençler, kadınlar, işçiler, aydınlar, emekçiler, yediden yetmişe tüm halkımız onlar için bir araya geldi, Ankarada Denizlerin mezarı başında, İstanbulda Nato askerlerinin denize döküldüğü Dolmabahçe önlerinde kitlesel etkinlikler gerçekleşti. Yeni kuşak gençler, işçi sınıfı davasına bağlanmış, emperyalizme ve kapitalizme karşı süren mücadelede daha kararlı bir tutumla hareket ediyorlar.
Bu hafta boyunca ve önümüzdeki günlerde de bu tür etkinlikler devam edecek. Denizler, 18 Mayıs 1973te işkencede katledilen Kaypakkaya, Nurhaklarda katledilen Sinanlar, Kızılderede katledilen Mahirler, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesinde yitirdiğimiz tüm devrimciler anılıyor. Mücadele her alanda büyüyerek ve yaygınlaşarak sürüyor. Yunanistanda kapitalizmin krizini halkın sırtına yıkma planına karşı direnen işçiler, gençler ve emekçi halkın sürdürdüğü mücadele, Kürt halkının savaşa, şiddete ve inkara karşı sürdürdüğü mücadele, TEKEL işçilerinin özelleştirmeye, 4-Cye karşı sürdürdükleri mücadele, Antep Çemen Tekstil işçilerinin sendikalaşma, Diyarbakır Tuğla işçilerinin hak mücadelesi, İstanbulda, İzmirde süren iş ekmek ve özgürlük mücadelelerinin tümü aynı kapıya çıkmaktadır.
Sömürü ve baskıyı ortadan kaldırma mücadelesi. Eşitlik ve özgürlüğün egemen olduğu bir dünya, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesi. 1 Mayıstan yeni çıktığımız, 6 Mayısta Denizlerin anıldığı, 8 Mayısta faşizmi lanetlediğimiz, Mayıs ayı boyunca bağımsızlık ve sosyaliz diyerek yola çıkan ve hiçbir biçimde boyun eğmeyen 68 devrimci gençlik kuşağının anılmasıyla devam eden günler, bizi 26 Mayıs Genel Grevine götürmektedir.
Eğer anmalar, kutlamalar, haykırmalar doğru hedefe yöneltilecekse, bu hedef şimdilik 26 Mayıs Genel Grevi, Genel Direnişi ve Genel Boykotu olabilir. İşçi sınıfı ve emekçilerin taleplerine bağlanmış bir mücadelen ancak bizi zafere ulaştırabilir.
Enerjimizi, fabrikalar, işyerleri, hastaneler, okullar, işçi ve emekçi semtlerinde yoğunlaştırmalı, işsizliğe, aşlığa, hak yoksunluğuna, baskıya ve sömürüye karşı ayağa kalkmalıyız.
Köhne düzenin yerine işçilerin ve halkların düzenini kurmanın yolu buralardan geçecek...
ENDER İMREK