10 Mayıs 2010 00:00

‘Geçmiş, içinden bir parçayı çekip alarak anlaşılamaz’

MARDİN’in Nusaybin ilçesinde Mitanni Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ‘Mezopotamya Tarihinde Nusaybin Sempozyumu’nun ...

Paylaş

MARDİN’in Nusaybin ilçesinde Mitanni Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ‘Mezopotamya Tarihinde Nusaybin Sempozyumu’nun dünkü bölümünde de, Nusaybin’in içinde bulunduğu coğrafyanın tarihi, antropolojik özellikleriyle ilgili önemli sunumlar yapıldı.
İNANIŞLARIN ORTAYA ÇIKTIĞI COĞRAFYA
Sempozyumun dünkü bölümünün ilk oturumunun moderatörlüğünü Prof. Dr. Andrew Palmer yaparken, ilk sunumunu da Doç.Dr. Necmi Karul yaptı. Karul, ‘Yakın Doğunun Tarih Öncesi İnanışları’ başlıklı sunumunda, “Geçmişi hangi coğrafyada olursa olsun, içerisinden herhangi bir parçayı çekip algılamaya çalışmak, öncesine ve sonrasına büyük haksızlık olur” dedi. Anadolu’nun evrensel kültür tarihinin tüm önemli aşamalarına şahitlik eden bir farklılığa sahip olduğunu dile getiren Doç.Dr. Necmi Karul, “Bu farklılığın içerisinde insanın tüm inanışlarını görmemiz mümkündür” dedi. Karul şöyle devam etti: “İnsanların birkaç milyon yıl göçebe yaşadıktan sonra yerleşik yaşama geçtiği Anadolu’yu içerisine alan Yakın Doğu, inanışların da ortaya çıktığı yerdir. Başlardaki Şamanist yaşama biçimi, binlerce yıl sonra yerini tek tanrılı dinlere bırakır. Bu süre içerisinde, sembol ve inanç dünyası değerlerinin, erk ile ilişkili örneklerini, yine bu coğrafyada arkeolojik verilerle kanıtlamak mümkündür.”
BARIŞ MÜCADELESİ VERMELİYİZ
Avrupa Parlamentosu Eski Milletvekili Feleknas Uca da, ‘Zerdüştlük ve Yezidilik İnanışında Mezopotamya’nın Yeri’ başlığıyla bir sunum yaptı. Yezidiler üzerinde 72 soykırım uygulandığını dile getiren Uca, Şengal’deki son Yezidi katliamında ise 45 hamile kadının karnındaki çocuklarıyla birlikte öldürüldüğünü, Yezidilere ait 3 binden fazla yapının tahrip edildiğini anlattı. “Geleceği birlikte kurmak istediğimiz Müslüman kardeşlerimiz Yezidilerin yaptıkları yemekleri yemezler” diyen Feleknas Uca, çok farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış olan Nusaybin’de yapılan bu sempozyumdan çıkacak sonuçların, geleceği farklı kurmak açısından önemli olacağına vurgu yaptı. Uca, “Barış mücadelesi vermek lazım. Barış için mücadele vermediğimiz sürece 50 yılda sempozyum yapsak barış gelmez” dedi.
NUSAYBİN OKULU NEDEN GÖZARDI EDİLDİ?
Dünkü bölümün ikinci oturumunun moderatörlüğünü Prof. Dr. Ephrem İsa Youssif yaptı. Bu oturumda ‘Tarih Açısından Nusaybin Okulu’ başlıklı bir sunum yapan Prof. Dr. İrfan Açıkgöz, önemli uygarlıkların kesişme noktası olan Nusaybin’de dünyanın ilk akademilerinden birinin kurulmuş olmasının da doğal olduğunu söyledi. Akademinin sıkı kuralları olduğunu hatırlatan Açıkgöz, bu kurallara uymayanların sadece akademiden değil, kentten de atıldığını söyledi. Dini eğitimin yanında,. felsefe, mantık, astronomi, matematik gibi bilimsel alanlarda da bu akademi de eğitim verildiğini dile getiren Prof. Dr. İrfan Açıkgöz, Mor Yakup başta olmak üzere pek çok önemli ismin bu açıdan büyük değer taşıdığını vurguladı. Daha sonrasında bu akademiye yeterli önem verilmemesinde, bugüne taşınmamasında bir dizi etkenin rol oynamış olabileceğine dikkat çeken Açıkgöz, “1900’lerin başlarından itibaren İttihat ve Terakki yönetiminin uyguladığı ‘ötekileştirici’ politikanın bugüne kadar taşınmış olması da, bu akademinin göz ardı edilmesinde etkili olmuştur diyebiliriz” dedi. Sempozyumun gerçekleştiği salon dün de doluydu. Sunumlar ilgiyle izlendi. (Nusaybin/EVRENSEL)
Fatih Polat
ÖNCEKİ HABER

XVI. Sosyoloji Kongresi sona erdi

SONRAKİ HABER

Tabutlara değil, çocuklarımıza sarılmak istiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...