10 Mayıs 2010 01:00
MEDYATİK
GÜNÜN YAZILARI
Her kurultay öncesi solcular CHPye bakar, değişim bekler, Baykala küfreder. Hele biraz alkol de varsa bünyede, Baykalın bu işi beceremediği, partinin solculaşmasını engellediği, gitmesi gerektiği söylenir bir çırpıda
Halbuki Baykal CHP tarihindeki en iyi genel başkanlardan biridir. Muhtelif kurultaylarda kendisine rakip olanların hemen hepsinden daha iyi bir siyasetçidir. Esasında CHP tabanında Baykala yönelik bir tepki de yoktur. Çünkü CHP budur. Parti, 1970lerin rüzgarı ve Ecevitin naif kişiliği nedeniyle kısa bir süre sola meyletmiştir, o kadar.
Bugün de birisi CHPnin dümenine geçip sola kırsa, laik-İslamcı çatışmasını bıraksa, daha fazla oy alamaz. Partinin tabanı 28 Şubat psikolojisinden kurtulamamıştır hâlâ. TSKnin bir işaretiyle bayrağını kapıp meydana çıkan ve Karısı türbanlı biri Cumhurbaşkanı olursa dünyaya rezil oluruz diyenlerin partisidir CHP.
Tamam, haksızlık etmeyelim, özellikle küçük şehirlerde, içki içebilme, kadın erkek yan yana yürüyebilme, Aleviliği yaşayabilme özgürlüğü için CHPden başka tutunacak dalı olmayan insanlar da var. CHP onlar için özgürlüklerin teminatı. Ama benim gördüğüm, partiye rengini veremiyor bu güzel insanlar.
Şimdi yine bir CHP kurultayı var önümüzde. Baykalın gireceği bilmem kaçıncı kurultay bu. Hiçbiri bu kadar zor olmamıştır herhalde. Ne Erdal İnönü karşısında yenildikleri, ne Mustafa Sarıgüle karşı kıl payı kazandığı Bu sefer kendisi var karşısında çünkü
Aslında karmakarışık bir siyasi durumla karşı karşıyayız: CHP kurultayına iki hafta, Anayasa referandumuna iki ay kala sekiz yıllık bir videokaset çıkıyor ortaya, kaseti internet ortamına koyan belli değil ama ilk yayınlayan Vakit. Sonra 10 dakika içinde nedense geri adım atıyor Vakit gazetesi ve sitesinden kaldırıyor bu videoyu. Bir gün sonra gazetelere bakıyoruz, hükümet yanlısı gazeteler olayın üstüne gitmiyor hiç ama ne hikmetse Doğan Grubu gazeteleri ve Habertürk birinci sayfalarını bu olaya vakfediyor.
Vakit, Star, Zaman ve Bugün haberi birinci sayfasından görmezken, Vatan mesela, Nesrin Baytok ve Deniz Baykalın yan yana çekilmiş bir fotoğrafını koyuyor, Habertürk Dört dörtlük rezalet diye manşet atıyor. Doğan Grubu gazetelerinin yazarları Baykalı istifaya çağırıyor
Ben bu olaya kendimce teşhisi koydum: Bu, Deniz Baykalı tasfiye etme planıdır. Ve Baykal mecbur bırakılmadıkça istifa etmeyecektir.
Kafamdaki soru ise şu: Bu kimin planı? Mustafa Sarıgül ve ekibi böylesine kapsamlı bir planı yürütebilecek kapasitede mi? Bu işin uluslararası boyutu yok mu? Uluslararası sermaye AKP den vazgeçer mi?
Ve bu soruların cevabını bulmamız için bir anahtar: Baykalın yerine kim Genel Başkan olabilir?
Bekleyip görelim
twitter.com/mkulelis
MUSTAFA KULELİ
Evrensel'i Takip Et