23 Mayıs 2010 01:00

Marinaleda’da ev kirası 15 avro


İspanya Endülüs’te küçük bir bölge Marinaleda. Nüfusunu oluşturan 2 bin 700 kişinin başardıkları ise hiç de az değil. 1979’da seçilen ve 30 yılı aşkın süredir belediye başkanlığı yapan Juan Manuel Sanchez Gordillo ve eşi Carmen Muñoz Vidal, Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin (ÖDP) konuğu olarak geldikleri İstanbul’da deneyimlerini; ekonomik, siyasi ve sosyal olarak nasıl örgütlenip bu örgütlenmeyi 30 yıl nasıl koruduklarını paylaştılar.
ÖDP İl Örgütü’nde yapılan toplantıda ilk sözü alan ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, “Gordillo, Ordu’nun Fatsa ilçesinde Fikri Sönmez Belediye Başkanı seçilmeden 6 ay önce Marinaleda’da belediye seçimlerini kazandı. Kolektif yaşamın, kolektif örgütlenmenin, sosyalist değerlerin yaşatılması anlamında önemli bir deneyim oldu.” dedi.
Daha sonra söz alan Juan Manuel Sanchez Gordillo ise 30 yıllık örgütlenmelerini aktardı. Konut sorunundan, işsizliğe, tarımdaki sorunlara kadar bütün sıkıntıları, bütün halkın katılımı ile nasıl yok ettiklerini aktardı. Sol Birlik’in Endülüs Parlamentosu’ndaki konut ve tarımdan sorunlu üyesi olan Gordillo aynı zamanda birleşik çiftçi sendikasının da üyesi.
Kendisini tanıtarak söze başlayan Gordillo’nun Marinaleda’ya dair anlattıkları ise şöyle:
“50 yıl sonra yaşanan en büyük ekonomik dünya krizini yaşıyoruz. Zenginlerin neden olduğu bir kriz ancak çilesini fakirler çekiyor; kapitalistler bu krizden halkları soyarak çıkmak istiyorlar. Yeni bir ekonomik sistemin kurulması için burjuvazinin uluslararası dayanışmasının karşısına işçilerin, emekçilerin dayanışmasının çıkması gerekiyor. Toprak, su halkın hakkıdır; enerji özel şirketlerin değil insanın hizmetinde olmalı; konut edinme bireylerin ailelerin doğal hakkı olmalı, spekülatörlerin oyuncağı değil. Bizim felsefemiz budur.”
HERKES AYNI MAAŞI ALIYOR

“Marinaleda’da bir yandan kapitalizme karşı savaşırken diğer yandan da alternatif bir alan yaratıyoruz. Biz yönetime gelmeden önce Marinaleda’da zeytin toplama zamanında sadece bir ay çalışılabilinirdi. Toprak ağalarına karşı mücadele ettik. Daha çok toprağa sahip olduk. Tarım faaliyetleri ile ilgili bir sanayi alanı oluşturduk. Hem sanayide hem tarımda çalışanlarla birlikte yeni iş alanları; kooperatifler kurduk. Şimdi herkes aynı maaşı alıyor: Günde 6 saat çalışmaya 47 avro. Böylece dışarıya göçü de durdurduk. Gerçek bir demokratik ekonomi ve doğrudan demokrasiyle yönetilen bir yer Marinaleda. Tüm halkın, mahallelerin, işçilerin, çiftçilerin kendi seçtikleri bir kurul var. Bu kurul tüm sorunların çözümü hakkında karar veriyor; vergiler, belediyenin bütçesi gibi konular da dahil. Öyle bir sistem ki kurduğumuz halk kendi yaşamı hakkında kendisi karar veriyor.”
KONUT KİRASI AYDA 30 LİRA

“En önemli sorunlarımızdan biri konut sorunuydu. Konut isteyen gençlerin listesini çıkardık. Ev için gerekli malzemeleri ücretsiz verdik. Mimarlar, inşaat işçileri ve eve ihtiyacı olan gençler ücretsiz inşaatlarda çalıştılar. 90 metrekare, 3 odalı 2 banyolu evler inşa ettik. Evlerde oturanlar ayda 15 avro ödüyorlar. Çalışan kadınlar için kreş açtık. Havuz açtık, bütün yaz için sadece 3 avro ödeniyor. Ücretsiz spor merkezleri kurduk. Kimsesi olmayan yaşlılara ücretsiz sağlık hizmeti veriyoruz. Yine bir dayanışma örneği olarak festivaller düzenliyoruz. Çünkü eğlenmek de bir insan hakkıdır diye düşünüyoruz. Temizlik işlerini de belediye başkanı ve üyeleri de dahil olmak üzere hep birlikte sokakları, parkları temizleyerek yapıyoruz. Yani Marinaleda’da yarının dünyasını kurmaya çalışıyoruz. Bu ütopya ulaşılamayacak bir hayal değildir. Yalnızca Marinaleda’da Endülüs’ün her yerine projelerimizi götürüyoruz. İnsan haklarına saygılı bir sistemin yaratılabileceği konusunda iyimser olmalıyız. Devrimciler iyimser olmak zorundadır. Endülüs’ün 8 milyona yakın bir nüfusu var. Krize karşı ulusal düzeyde genel grevler örgütlüyoruz. Bu kriz pazar ekonomisinin yalan olduğunu ortaya çıkarmıştır. İspanya’da Almanya, Fransa ve İngiltere’nin toplamından fazla konut yapıldı ancak şu an 4 milyon konut boş duruyor ama binlerce evsiz var”
Sözlerini sermayenin krizine karşı ortak mücadele çağrısıyla bitiren Gordillo’ya sorulan en yakıcı soru ise şu oldu: “Göçmen kabul ediyor musunuz?” (İstanbul/EVRENSEL)
Elif Görgü

Evrensel'i Takip Et