26 Mayıs 2010 01:00
Taşeron çalışmanın kaderi ölüm
GÜNÜN YAZILARI
Zonguldakta meydana gelen grizu patlaması sonucu hayatını kaybeden 30 işçinin ardından özelleştirme, taşeron çalıştırma ve iş güvenliği tekrar gündeme geldi.
Yıllardır var olan ve devletin müdahale etmediği taşeronlaştırma sonucu yüzlerce işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti ve kaybetmeye de devam ediyor. Maden ocaklarında olduğu gibi tersane işkolunda da taşeronlaştırma yıllardır adeta olağan çalışma koşulu haline gelmiş durumda. Oysa taşeronluk mevcut iş kanununa dahi aykırı olarak uygulanıyor. 4857 sayılı İş Kanununda asıl işin alt işverene (taşerona) verilemeyeceğinden bahsedilirken tersanelerde işin büyük kısmı taşeronlar tarafından yürütülüyor.
İŞÇİNİN ÇALIŞMAM DEME LÜKSÜ YOK!
Tersanelerde çalışan işçiler ölüm tehlikesiyle burun buruna çalışıyorlar, onları buna mahkum edense geçim sıkıntısı. Yalovada bulunan Altınova tersaneler bölgesinde çalışan bir işçi taşeronların fazla çalıştırdığından bahsederek Taşeron firmalarda güvenlik önlemleri yetersiz, firma tersaneyle anlaştıktan sonra, işçinin ücretinden, malzemelerden kesiyor, baretsiz, kemersiz çalışmak yasak olduğu halde taşeron firmalarda bu yasakların hepsi kalkıyor, işçinin ise tehlikeli işler verildiğinde çalışmam deme lüksü yok, zaten tersanede çalışan adam para için çalışıyor, verilen işi yapmazsan işten çıkartmakla tehdit ediyorlar yapmak zorunda kalıyoruz. şeklinde konuştu.
TAŞERONUN DİNİ İMANI PARA OLMUŞ
Kocaeli Serbest Bölgesinde (KOSBAŞ) kurulu bulunan Çelik Yat Tersanesinde çalışan başka bir işçi ise, taşeron işçilere oranla daha şanslı çünkü kadrolu çalışma şansını yakalayabilmiş durumda. Maden ocaklarındaki ölümler hakkında düşüncelerini aktarırken Bir şeyi özelleştirdiğin zaman illaki patron şuradan, buradan kısmaya başlıyor. diyen Çelik, bu durumun var olan ekonomik kriz ile birlikte daha da suiistimal edildiğini dile getiriyor. Kendi tersanelerinde taşeron elemanların iş güvenliği elemanı olmadığını ve taşeron işçilere de kadrolu elemanların iş güvenliği personelinin baktığını belirten Çelik Yat işçisi, tersanenin taşeron şirkete iş güvenliği malzemelerini verdiğini, buna karşılık taşeron işçilere iş güvenliği malzemelerinin ulaşmadığını vurguluyor. Daha önce taşeronda çalışan Çelik Yat işçisi aradaki farkı ise iş güvenliği açısından şöyle açıklıyor; Taşeronda çalıştığın zaman hiçbir şey olmasa sana verdikleri iş malzemeleri daha kalitesiz oluyor çünkü en başta da dediğim gibi taşeronların dini imanı para olmuş durumda.
İŞ GÜVENLİĞİ EĞİTİMDE KALIYOR
Yine KOSBAŞ da bulunan Uzmar Tersanesinde çalışan diğer bir işçi de güvenlikteki eksikliklere değiniyor. Taşeron işi ucuza alıyor cezasını işçi çekiyor diyen Uzmar işçisi İş güvenlik eğitiminde sizin sağlığınız bizim için çok önemli, bir iskele kurulduğunda dahi iş güvenlikçilere haber vermek zorundalar, iş güvenlikçi onay vermeden olmaz, iskelede kaç kişi çalışacak listesi olmalı, iskelede yer değiştirme olmayacak diyorlar. Oysa üzerinde kontrol edilmiştir yazısı olan iskelelerde kalas olmadığı zamanlar oluyor, kalası ben getirip koyuyorum, nasıl onay veriyorlar peki buna şeklinde konuştu. Taşeronun İşçiyi ne kadar çok çalıştırırsam o kadar kâr ederim mantığıyla yaklaştığını vurgulayan Uzmar işçisi Eskiden çalışma saatleri arasında 15 er dakikalık molalar vardı, çay, sigara içer dinlenirdik, şimdi o yok, kazaların nedeni yoğun çalışmaktan ve yorgunluktan oluyor dedi
Türker Tersanesinde çalışan bir işçi de kazaların taşeron sisteminden kaynaklandığını belirterek Taşeron hiçbir önlem almadan senden iş bekliyor, işçinin üzerinde baskı oluyor, bir an önce işi bitirmeye bakıyor, güvenlik önlemleri de yetersiz olunca kazalar yaşanıyor diye konuştu.
TAŞERONDA İŞ GÜVENLİĞİ YOK
Tuzlada RMK Tersanesinde taşeron olarak çalışan bir diğer işçi ise sözlerine ilk olarak Biz işçi olarak sabah gittiğimiz işimizden akşam sağ salim dönmek isteriz ama maalesef çalışma koşullarımızı biz belirlemiyoruz ve bizlere dayatılan koşullarda çocuklarımıza ekmek götürmek için çalışıyoruz. şeklinde başlıyor. Taşeron sisteminin hiçbir zaman iş güvenliğine önem vermediğinin altını çizen RMK işçisi taşeron için önceliğin her zaman kâr olduğunu belirtiyor. İş güvenliğinin zayıflığını vurgularken Her tersanenin girişinde önce iş güvenliği yazar fakat önce iş gelir sonra güvenliği kendimiz sağlarsak ne ala şeklinde konuşan RMK işçisi taşeronun bu gücü ise yıllardır devletten bulduğuna dikkat çekiyor. Maden işçilerinin ölümü ile ilgili olarak tersane işçilerinin kazayı görmeseler de kazanın nedeninin iş güvenliğinde ki ihmal olduğunu bildiklerini; taşeron çalışma koşullarının her yerde aynı olduğunu vurgulayan RMK işçisi son olarak ise kendi çalıştığı tersanede ki iş koşullarını Bir baret vermekle iş güvenliği olmaz diyerek özetliyor. Kendi tersanelerinde hiçbir şekilde güvenliğin olmadığını belirten işçi kendilerine maskelerin bile 3 günde bir verildiğini, bunun dışında işçilerin kendilerini kazalardan korumak için verilmesi gereken eğitimlerin ise sadece göstermelik olduğunu belirtti. (Kocaeli/EVRENSEL)
Barış Kara - Asena Akarsu
Evrensel'i Takip Et