02 Haziran 2010 00:00
Yaz geldi boğulmalar arttı
Yazın gelmesiyle birlikte boğulma vakalarında büyük artış görünmeye başlandı. Türkiyenin her yerinden boğulma haberleri geliyor.
Yazın gelmesiyle birlikte boğulma vakalarında büyük artış görünmeye başlandı. Türkiyenin her yerinden boğulma haberleri geliyor. Sivil savunma arama kurtarma birlik müdürlüklerinden edinilen bilgiye göre son bir ay içerisinde 50 kişi boğularak can verdi. Son olarak Giresunun Tirebolu ilçesinde, serinlemek için dereye giren Bahattin Yılmazın (13) kendisini kurtarmaya çalışan Lokman Karadeniz (20) ile birlikte boğularak hayatını kaybetmesi gözleri boğulma vakalarına çevirdi.
GÖL VE GÖLETLERE DİKKAT
Daha yazın başlangıcında bu kadar kayıp verilmesinin çok üzücü olduğunu ifade eden Sakarya Arama Kurtarma Birlik Müdürü Oktay Kurbanoğlu, özellikle göl, gölet gibi durgun sular ve nehirlere girilmemesi konusunda uyarıda bulundu. En çok boğulma vakalarının bu gibi yerlerde meydana geldiğini ifade eden Kurbanoğlu, Boğulanlar genelde gençlerimiz. Türkiyenin geleceği. Aileler çocuklarına sahip çıksınlar. Göl, gölet, nehir gibi sularda yüzmek son derece tehlikeli. Dibi balçık ve yoğun bitki tabakasıyla kaplı bu yerlerde çok iyi yüzme bilenler bile çırpınarak can veriyor diye konuştu.
GENÇLERİN ÇOĞUNLUĞU YÜZME BİLMİYOR
Türkiyede su kaynakları fazla olmasına rağmen toplumun büyük çoğunluğunun yüzme bilmediğinin bir gerçek olduğunu vurgulayan Kurbanoğlu, özellikle okul çağındaki çocuklara mutlaka yüzme öğretilmesi gerektiğini kaydetti. Yüzmenin göl, gölet, nehir ve dere kenarlarında değil, antrenörler eşliğinde havuzlarda öğretilmesinin can güvenliği için çok önemli olduğunun altını çizen Kurbanoğlu şöyle konuştu. Havalar iyice ısındı. Gençler okuldan çıkıp en yakın su kaynağına gidiyor. Yüzme bilen de bilmeyen de suya giriyor. Yüzme bilmeyenler genelde arkadaşlarının telkiniyle suya giriyor. Bu durum bir cesaret yarışı haline getiriliyor. Sonuçta boğulmalar kaçınılmaz oluyor. Arkadaşını kurtarmaya çalışırken bir çok kişi boğularak can veriyor.
AZ YÜZME BİLİYORUM DİYENLER BOĞULUYOR
Kurbanoğlu, Türk toplumunda az yüzme bilme diye bir garip kavramın olduğunu ifade ederek Yüzme ya bilinir, ya bilinmez. Az yüzme biliyorum diye bir şey olamaz. Zaten az yüzme bildiğini söyleyenler boğuluyor. Suyun şakası olmaz. Ülkemizde yüzme bilmeyenler bile önce ayaklarını suya sokuyor. Sonra bellerine kadar suya giriyor. Sonra biraz daha ileri gidiyor ve suyun kaldırma kuvvetiyle dengesini kaybediyor. Çırpınarak suda boğuluyor. Suyun şakasının olmadığı görülüyor. Ama iş işten geçiyor şeklinde konuştu. (Sakarya/CİHAN)
BOĞULAN KİŞİYE NASIL MÜDAHALE EDİLMELİ
Boğulan kişiyi kurtarmak isteyenlerin de bilinçsiz müdahale sonucu canlarından olduğunu dile getiren Kurbanoğlu, bu konuda uzmanların uyarılarına kulak asılmasını istedi.
*Boğulan kişiye mümkünse tekne ile yaklaşılmalı.
*Bu mümkün değilse ipe bağlı bir can simidi ya da tahta parçası atılabilir. Uzun bir sırık da iş görür.
*Suda çırpınan kişiye yüzme bilse dahi kurtarma eğitimi almamış kişiler yaklaşmamalı.
*Kurtarılan kişi karaya çıkarıldığında sırt üstü yatırılmalı.
*Çenesi yukarı gelecek şekilde başı geriye çevrilmeli, varsa ağzının içindeki yabancı cisimler temizlenmeli, solunum yolları açılmalı.
*Derin nefes alıp ağızdan ağza dakikada 1215 sefer üflenmeli. Bu sırada göğüs kafesinin yükselip yükselmediği kontrol edilmeli, solunum normale dönünceye kadar bu işlem tekrarlanmalı, gerekirse kalp masajı yapılmalı.
*Yutulan ve hava yolunda bulunan suyun çıkarılması için kişinin karnı altından tutularak gövdesi yukarı kaldırılmalı.
Duran Savaş