3 Haziran 2010 00:00

Kameralar arızalıyken(!) gözaltında ölümler oluyor


Engin Ceber’in gözaltında ve cezaevinde gördüğü işkence sonucu ölümüne neden olan kamu görevlilerinden 4’ünün “işkence ile insan öldürmek”ten müebbet hapis cezası almasının en önemli nedeni ‘güvenlik’ kameraları oldu. Ancak karakollarda ‘şüpheli’ ölümlerle bu ölümlerin yaşandığı zaman dilimleri içinde aynı karakollardaki güvenlik kameralarının ‘arızalı’ olması arasındaki derin tesadüf dikkat çekiyor.
Son iki yılda gözaltında yaşanan 20 şüpheli ölüm ve yaşanan onlarca işkence vakasının hepsinde, yargılanan polislerin davalarında mahkemeye ulaşan yanıtta, hep “kamera arızalıydı” gerekçesi sunuldu. Kameraların neden arızalı olduğu konusunda ise bugüne kadar hiçbir yetkili yargı önüne çıkarılmadı. “Arızalı” kameraların bulunduğu karakollarda yaşamını yitirenlerin son 2 yıllık listesinden bazıları şöyle:
*9 Eylül 2007’de Festus Okey, Taksim Polis Merkezi’nde ateşli silahtan çıkan kurşunla yaşamını yitirdi. Polis, “Silah elimdeydi ama tetiğe ben basmadım, karakoldaki güvenlik kamerası bazen arıza yapıyordu, olay günü neden çalışmadığını bilmiyorum” dedi. Dava sürüyor.
*Metin Yüksel, Zonguldak Polis Karakolu’ndaki işlemleri yürütülürken, saat 17.00 sıralarında nezarethanenin penceresinden atıldı, karakoldaki diğer polislerin yardımıyla Yüksel’in cesedi karga tulumba içeriye alındı. Polisler, “Metin, nezaret penceresinden atladı, güvenlik kameralarının çalışıp çalışmadığını bilmemekteyiz” dediler. Metin Yüksel cinayetinde de emniyetin güvenlik kamerası çalışmıyordu.
*Abdurrahman Sözen, 21 Temmuz 2009’da İzmir’de Gümüşpala Polis Karakolu’nda nezarette ateşli silahla öldürüldü. Polis, “A.Rahman silahımı aldı, önce havaya sonra kendine sıktı, güvenlik kamerası bozuk olduğu için kayıt yapılamadı” dedi.
*Osman Aslı, İstanbul Avcılar Firuzköy Karakolu’nda ayakkabı bağcıklarıyla asılmış halde bulundu. Polisler, “Osman karakolda bot ipiyle kendisini asmış, nasıl oldu bilmiyoruz, güvenlik kameraları kayıt yapmamış, haberimiz yok” dediler.
*Kocaeli Darıca’da gözaltına alınan 23 yaşındaki Ahmet Cömert’in, polis merkezinin nezarethanesinde kendisini asarak yaşamına son verdiği söylendi. Baba Durmuş Cömert, oğlunun intihar edecek biri olmadığını söyledi. Polisler, “Bizim Ahmet Cömert’in intiharıyla ilgimiz yoktur, güvenlik kameraları her zaman çalışıyordu, o gün neden çalışmadığını bilmiyoruz” dediler.
*Şırnak’ın İdil ilçesinde polisler tarafından götürüldüğü karakolda yaşamını yitiren 52 yaşındaki Resul İlçin’in yapılan otopsisinde, kafasında ve vücudunun çeşitli yerlerinde darp izleri olduğu ortaya çıktı. Şırnak Valiliği ise İlçin’in kendiliğinden yere düşerek öldüğünü iddia etti. Valilik, “Resul sandalyeden düşerken güvenlik kameraları kayıt yapmıyormuş, kayıt yapılmış olsaydı zaten gösterecekti” açıklaması yaptı.
*Ahmet Akbaş, İstanbul’un Esenler Polis Karakolu’nda nezarette ölü bulundu. Emniyetin güvenlik kamerasının çalışmadığı iddia edildi.
*Abbas İnan’ın, Çanakkale’de Aralık 2008 gecesi Anafartalar Polis Merkezi’nin nezarethanesinde, battaniyeden kopardığı parçayla kendini asarak intihar ettiği söylendi. Emniyet, intihar ederken güvenlik kameralarının neden çalışmadığı konusuna açıklık getiremiyor.
*3 Temmuz 2008’de gözaltına alınan 34 yaşındaki Erdal Koloğlu, polisin cop darbelerinin ardından öldü. Maktulün kardeşi, güvenlik kameralarının görüntülerinin hemen silindiğini iddia etti.
*Polonya uyruklu Dariusz Witek’in sınır dışı edilmek için 3 gün bekletildiği Kumkapı Yabancılar Şube Müdürlüğü Misafirhanesi’nde, 18 Eylül 2008’de intihar ettiği açıklandı. Yetkililer, “Zaten bu kameralar sık sık arıza yapıyormuş, onun için kayıt işlemi olmamış” dediler.
*Gökhan Belgüzar’ın, İstanbul’da battaniye şeridiyle kendisini astığı iddia edildi. Nezarethanede kalan diğer şahsın olay anında uyuduğu ve olay yerini görebilecek konumdaki kameranın kayıt yapmadığı, olay anında monitörü takip etmesi gereken polis memurunun iş yoğunluğu gerekçesiyle monitörü izlemediği iddia edildi.
*Erhan Turan’in, Şişli Polis Merkezi’nde 26 Mart 2010’da gözaltında bulunduğu sırada 7. kattan atlayarak intihar ettiği söylendi. Görgü tanıkları, “Camdan ‘İmdat’ diye bağırıyordu. Yanında 3-4 kişi vardı” iddiasında bulundular. Güvenlik kameralarının arızalı olduğu belirtildi, ancak emniyet konu hakkında açıklama yapmadı. (DİHA)

CEBER’i iŞKENCEYLE ÖLDÜRENLERE MÜEBBET

ENGİN Ceber’in işkenceyle öldürülmesine ilişkin 60 kamu görevlisi hakkında açılan dava sonuçlandı. Mahkeme “işkenceyle ölüme sebebiyet vermek”ten Metris Cezaevi’nde görevli 3 gardiyan ile Cezaevi İkinci Müdürü Fuat Karaosmanoğlu’nu müebbet hapis cezasına çaptırdı. Ceber’in gözaltına alındığı karakolda görevli 3 polis ve cezaevi doktoruna da ceza verildi.
Sanık savunmalarının ardından karar için duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme sanıklardan Metris Cezaevi İkinci Müdürü Fuat Karaosmanoğlu ile Gardiyanlar Nihat Kızılkaya, Selahattin Apaydın, Sami Ergazi’yi “işkenceyle ölüme sebebiyet vermek”ten ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırdı. Ceza daha sonra müebbet hapse çevrildi. Mahkeme ayrıca üç karakol polisine 7 yıl 6 ay, bir polise de 2 yıl 6 ay ceza verdi. Ayrıca cezaevi doktoru da sahte evrak düzenlemekten cezalandırıldı.
Kararın açıklanmasının ardından Halk Cephesi üyesi bir grup sloganları atarak eylem yaptı.
Engin Ceber’in 28 Eylül 2008 günü gözaltına alındığı Şehit Muhittin Bodur Polis Merkezi ve Metris Cezaevi’nde, gördüğü işkenceler nedeni ile ölümünün ardından başlatılan soruşturma kapsamında 60 kamu görevlisi hakkında Bakırköy 14 Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Davada 39 gardiyan, 3 müdür, 13 polis, 4 jandarma ve 1 doktor yargılanıyordu. (İSTANBUL)

Evrensel'i Takip Et