03 Haziran 2010 00:00
BİNLERCE KİŞİ TECAVÜZE KARŞI YÜRÜDÜ
SİİRTte ilköğretim okulu öğrencilerine tecavüz ettikleri gerekçesiyle 20si tutuklu olmak üzere 36 kişinin yargılandığı davanın duruşması, Siirt Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.
SİİRTte ilköğretim okulu öğrencilerine tecavüz ettikleri gerekçesiyle 20si tutuklu olmak üzere 36 kişinin yargılandığı davanın duruşması, Siirt Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Duruşma devam ederken, binlerce kişi olayı kınamak için BDP Siirt il binası önünde toplandı. Aralarında BDP Mardin Milletvekilli Emine Ayna, Siirt Milletvekilli Osman Özçelik, KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, KESK Kadın Sekreteri Songül Morsümbül, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadakın da bulunduğu binlerce kişi, buradan adliye binası önüne yürümek istedi.
POLİS YÜRÜYÜŞÜ ENGELLEMEK İSTEDİ
Ancak polisler, açılan pankart ve dövizleri gerekçe göstererek yürüyüşü engellemek istedi. Bunun üzerine polis yetkilileriyle milletvekileri arasında tartışma yaşandı. Yaşanan tartışmalardan sonra kitle yürüyüşe geçerek adliye binası önüne geldi. Burada geniş güvenlik önlemleri arasında açıklama yapan Demokratik Özgür Kadın Hareketi Üyesi Gülhan Tekin, Toplum olarak yaşamda bizim olan her şeyin bizden alınması korkusu içinde yaşıyoruz. Bunun cinsel, ulusal kimliğimizle hiçbir alakası yok, bunun devletin erkek egemen anlayışıyla ilgisi vardır dedi.
Kadınların şahsında tüm topluma tecavüz edildiğinin altını çizen Tekin, şöyle konuştu: Bu coğrafyada AKP Hükümeti bazen doğrudan kendisi insanlık dışı faillidir, bazen kadın ve çocuklar üzerinde özellikle baskılar olurken korumuyor, sadece seyretmekle yetiniyor ve bazen de kendisi tecavüz kültürünü destekliyor ve besliyor. Tecavüz kültürü sadece kadın bedeni üzerinde gelişmemekte; üzerimize yağdırılan bombalar, doğanın yakılıp yıkılması, çocuk ve gençlerimizin öldürülmesi, panzere taş attıkları gerekçesiyle çocuklarımıza hapis cezaları verilmesi gibi tecavüzlerden devlet sorumludur.
AYNA: BİZ TECAVÜZ KÜLTÜRÜNÜ MAHKUM EDECEĞİZ
Böylesi bir olay, normal şarlar altında bir ülkede yaşanmış olsaydı kıyametin kopacağını dile getiren BDP Mardin Milletvekilli Emine Ayna ise En azından o ülkenin milli eğitim bakanı görevden alınırdı. Bu olay gösteriyor ki, bizler normal bir ülkede sivil demokratik bir ülkede yaşamıyoruz dedi. Tecavüz kültürünü kınamakla, protesto etmekle kalmayacaklarını vurgulayan Ayna Bizler bu tecavüz kültürünü mahkum edeceğiz. Bu kültürle sonuna kadar savaşacağız ve onu ortadan kaldıracağız şeklinde konuştu.
(HABER MERKEZİ)
SiiRT VAHŞETiNE SESSiZ KALMAYACAĞIZ
Basına Siirt vahşeti olarak yansıyan toplu tecavüz zanlılarının duruşması dün başladı. Ankara Kadın Platformu, duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak, davaya sessiz kalmayacaklarını duyurdu.
Duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde toplanan Ankara Kadın platformu bileşenleri, Susmadık Susmayacağız, Tecavüzlere Sessiz Kalmayacağız başlıklı bir basın açıklaması yaparak, davanın takipçisi olacaklarını bildirdi. Platform adına metni okuyan Gülen Uzun, kadına yönelik şiddetin, cinayetlerin, taciz ve tecavüzlerin artarak devam ettiğini; Mardin, Siirt, Van-Erciş vakalarının yanı sıra ortaya çıkarılmamış daha nicelerinin bilinmediğini söyledi. Uzun, taciz ve tecavüzlerin gizli kalmasının nedeninin erkek ve devlet kirli ittifakı olduğunu kaydetti.
Yaşanan vahşetin adını bile koymaktan kaçınan devletin, olayların görünmezliğinin devamına katkı sunduğunu ifade eden Uzun, TBMM İnsan Hakları Komisyonunun, yaşanan çocuk tecavüzünü, iki mağdurenin yaklaşık iki yıldır okul müdür yardımcısı ve halktan bazı kimselerle yaşadığı iddia edilen olaylar olarak tanımlamasını eleştirdi. Uzun, komisyonun, Siirt Zührevi Hastalıklar ve Fuhuşla Mücadele Komisyonunu göreve çağırmasını kınayarak, yetkililere, Yaşanan çocuk tecavüzlerini fuhuşla mücadele kapsamında mı çözeceksiniz? Bu insanlık suçunu komisyonlara devrederek görevinizi yapmış mı olacaksınız? diye seslendi.
Gülen Uzun, suç karşısında sessiz kalmayacaklarını, her duruşmada sesleri ve sorularıyla meydanda olacaklarını ifade etti. 30 yıllık savaşın kadın ve çocuk bedeni üzerinden şiddeti tırmandırdığının bu can yakıcı olayla gün yüzüne çıktığını belirten Uzun, barışın kadınlar, çocuklar ve bu coğrafyada yaşayan halklar için aciliyetine vurgu yaptı.