Darbe ve katliamın sorumluları yargılansın

İHD’nin çağrısıyla Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan insan hakları savunucuları, “12 Martları unutmadık” yazılı pankart açtı; “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Darbeciler halka hesap verecek” sloganları attılar.

‘MART AYI KATLİAM AYI’

Burada konuşan İHD Ankara Şube Başkanı Gökçe Otlu, 12 Martın askeri darbenin yanı sıra, 23 insanın devlet kurşunlarıyla katledildiği Gazi Mahallesi katliamının da yıldönümü olduğunu ifade etti. 12 Mart darbe sürecinin toplumda yarattığı tahribatın, ‘80’li yıllarda yaşanan çok daha büyük yıkımlarla günümüze kadar devam ettiğini belirten Otlu, martın katliam ayı olduğunu söyledi. 12 Mart 1995’de İstanbul Gazi Mahallesi’ndeki katliama atıf yapan Otlu, 23 kişinin katledildiği bu katliamı hukuk katliamının izlediğini, mağdurların sanık olduğunu dile getirdi. Bu katliam nedeniyle sadece Adem Albayrak ve Mehmet Gündoğan adlı polislere ceza verildiğini, bu cezaların da ertelendiğini kaydeden Otlu, diğer sanık polislere hiçbir cezai işlem yapılmamasını eleştirdi. Otlu, “Oysa Susurluk davasında adı geçen özel harekatçı polisler Ayhan Çarkın ve Oğuz Yorulmaz’ın olay yerinde olduğuna dair bilgiler ve görüntüler vardı. Onlarla ilgili itiraflar yıllar sonra geldi” diye konuştu.

AKP DARBECİLERİ NEDEN YARGILAMIYOR?

Daha sonra söz alan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da Ergenekon davası üzerinden devlet içerisinde güçlerin birbirlerini hedef alırken, toplu katliam yapanların, Kenan Evren gibi darbecilerin yargılanmadığını söyledi. İfade ve örgütlenme özgürlüğünü savunanlar yargılanırken, darbecilere dokunulmamasını eleştiren Türkdoğan,  darbecileri yargılamayan AKP Hükümetine “Sizi engelleyen mi var” diye seslendi.

Eyleme EMEP Genel Başkan Yardımcısı Haydar Kaya, Şair Ahmet Telli’nin de aralarında yer aldığı parti, kitle örgütü temsilcilere ve aydınlar da katıldı. (Ankara/EVRENSEL)

KARANLIK GEÇMİŞLE YÜZLEŞMEDEN GELECEK KAZANILAMAZ

 12 Mart darbesinin 40. yıldönümünde, 68’liler Dayanışma Derneği–Devrimci 78’liler Federasyonu ve 78’liler Girişimi yaptıkları yazılı açıklamalarda darbeyi kınadılar.

68’liler Dayanışma Derneği ve Devrimci 78’liler Federasyonu adına yapılan ortak yazılı açıklamada, ‘emekçilerin, aydınların, sanatçıların, gazetecilerin, öğrencilerin ve halkın yiğit önderleri; Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin, Sinanların, Ulaşların 12 Mart 1971’de siyasal iktidarı ele geçiren faşist cunta tarafından acımasızca katledildikleri, böylelikle yeşermeye başlayan devrimci mücadelenin cuntanın hıncından nasibini aldığı’ ifade edildi.

Açıklamada, “40 yıl öncesinden 12 Eylül ‘80’lere, olağanüstü hal rejimlerine, yeni darbe girişimlerine, Susurluk, Şemdinli, Botaş’taki ölüm kuyuları ve Ergenekonlara, balyoz darbe planlarına uzanan darbe düzeninin, emperyalizmle bütünleşmiş kontrgerillanın sinsi plan ve provokasyonlarıyla bugüne kadar uzandığı” vurgulandı. Açıklamada, sosyalizm ve demokrasi mücadelesinin açık kalmış hesabı kapanmadıkça, cunta geleneğinin ve doğurduğu kirli ilişkilerin, faili meçhul cinayetlerin, emek ve demokrasi güçlerine saldırıların, katliamların süreceği açıkça ifade edildi. Darbe düzeninin kurumsal bir güç olarak karşımıza çıkmaması için askeri vesayet rejiminin  tasfiye edilmesi, darbe ve muhtıraların hesabının sorulması, 12 Eylül Anayasasının lağvedilmesi, yerine katılımcı ve demokratik bir anayasa yapılmasının gerekliliğinin vurgulandığı açıklamada, üzeri örtülen bu kirli, kanlı tarihi gün ışığına çıkarıp hesabını sormanın devrimcilerin boynunun borcu olduğu ifade edildi. 78’liler Girişi adına yapılan açıklamada da; Türkiye’nin bu kanlı ve karanlık geçmişiyle yüzleşmeden, geleceğin kazanılamayacağı ifade edildi. Açıklamada bu yüzleşme ve hesaplaşmanın, “ekmek kadar, su kadar ihtiyaç” olduğunun altı çizildi. (Ankara/EVRENSEL)