13 Haziran 2010 00:00
nevsal-i nisvan
GÜNÜN YAZILARI
Ölümden Şölene: Hano Kritho
Hano Kritho, binlerce yıldır Mezopotamyada yaşayan Süryanilerin gelenekselleşmiş folklorik özellikli bir şölenidir. Süryaniler, her yıl 50 günlük büyük oruca başlamadan önceki son pazar günü bu geleneği uygularlar. Bu uzun oruç, İsa Mesihin dirilişine denk gelen güne kadar tutulur. Büyük orucun başlaması ise genelde mart ayının ortalarıdır. Günümüzde kalan birkaç Süryani köyünde bu gelenek devam ettirilmektedir. Bu gelenekle ilgili Hano Kritho adında bir Süryani halk şarkısı da vardır. Bu şarkının Süryanice sözleri şöyledir:
Hano Hano kritho/Barthe dkaşo mitho/Şlitho bikurnitho
Şre haso msalyonitho/Layko azze babakh/Azzeli liafşiye
Dmotele taşşiye/Dmothe li dane dasriye...
Hano Kritho; bir kadın figürü, bir kadın maketidir. Bu kadın maketi köydeki kızlar tarafından hazırlanır. Hazırlanan bu maketle birlikte köyün gençleri hep birlikte köy evlerini teker teker ziyaret ederler. Grup halinde evleri gezen gençler, ev sahipleri tarafından bereketi temsil eden yağmura izafeten üstlerine su serpilerek karşılanırlar. Gençler bu evlerden bulgur, kavurma ve yumurta toplarlar. Toplanan bu erzak, köyün kilisesinde bir araya getirilir. Bütün köy sakinlerinin kilise avlusuna gelmesiyle birlikte, toplanan erzaktan geleneksel yemek hazırlanır. Bu yemek kavurmalı ve yumurtalı bulgurdur. Yemekler yenir, oyunlar oynanır. Bir tabak yumurtalı ve kavurmalı bulgur da Hano Kritho için ayrılır ve taşların arasına saklanır. Daha sonra gençler bu tabağı bulmaya çalışırlar. Ve tabağı bulan genç, bu tabaktaki yemeği de yer. Bunun akabinde gençler maket olarak hazırlanan Hano Krithoyu parçalarlar. Bu gelenek, hazırlanan yemeklerin bir kısmının muhtaçlara dağıtılmasıyla son bulur.
Peki bu şölen nereden çıkmıştır?
Bundan çok uzun zaman önce, kralın biri savaş kazanır. Savaşı kazanmanın verdiği mutluluk içerisinde etrafındakilere şu sözü verir: Ülkeme döndüğümde karşıma çıkan ilk insanı bu zafer adına kurban edeceğim. Kral verdiği sözün endişesi içerisinde yola koyulur. Kralın endişesi boşa çıkmaz, çünkü karşısına ilk çıkan, onu kutlamaya gelen öz kızı olur. Kral, söz verdiği için çok sevdiği kızını kurban etmeye kendini mecbur hisseder. Asker ve yakın arkadaşları onu sözünden vazgeçirmeye çalışırlar. Fakat kral sözünden dönmesinin mümkün olmadığını belirtir. Kararı duyan kralın kızı, babasından üç günlük bir süre ister. Kral, kızının bu isteğini geri çevirmez. Kralın kızı, aldığı bu izinle birlikte tüm arkadaşlarını ve yakınlarını yanına çağırır. Ve bir eğlence düzenlenmesini ister. Gerekenler yapılır; yemekler yenir, oyunlar oynanır. Kralın kızı bu kutlamaların sonunda arkadaşlarından bir istekte bulunur. Bu eğlencenin yılda bir kez tekrarlanmasını ister. Üç gün sonra babasına gider. Kral da verdiği sözü yerine getirir ve kızını kurban eder. Burada bahsedilen kralın, Gulyadlı Naftah olduğu söylenmektedir.
www.suryaniler.com
sitesinden alınmıştır
Evrensel'i Takip Et