Bir köy okulunda kitaplarla tanışmak...

ÇOÇUKLARIN okuma alışkanlığı bugün ailelerin ve eğitimcilerin en çok tartıştığı konular arasında yer alıyor. Peki, televizyon ve İnternet kültürüyle yetişen şehirli çocukların yanında ülkemizin küçücük şirin köylerinde kasabalarında yetişen bütün teknolojik imkanlarından uzak büyüyen çocukların okuma alışkanlığı kitaplara ulaşma imkanı nasıl yorumlanabilir?
Aydının Tepecik beldesi de bu küçük yerlerden birisi. Ve bu ilçenin yeni seçilmiş belediye başkanının çocuklarına ulaştırdığı kitaplar. Geçtiğimiz günlerde Evrensel Basım Yayın’ın çocuk kitaplarıyla bir önceki yıl buluşan öğrenciler bu sefer bu kitapların yazarlarından biri olan Gülsüm Cengiz ile tanışma heyecanını da yaşadılar.
Beldenin düğün salonunda gerçekleşen etkinliğe sınıflar halinde geldi öğrenciler. Tertemiz taranmış saçları ve meraklı bakışlarıyla dinlediler kitap okumanın önemini Gülsüm Öğretmenlerinden. Sıra onlara geldiğinde ise kimi okuduğu kitapların sayısını merak etmekteydi kimi de yazdığı kitapların. Biraz daha üst sınıflar ise kitaplarını yazarken nelerden beslendiğini sordu Gülsüm Cengiz e.
Gülsüm Cengiz bu soruya:”Benim esin perilerim hayatın kendisidir. Doğa ve onun parçası olan tüm canlılardır.”cevabını verdi. Kitap okumanın faydalarını bir bir anlattı.Yazar olmaya çok okumakla karar verdiğini bir gün okuduğu kitapların yazarları gibi olmayı istediğini söyledi.
Keyifli söyleşinin ardından sıra artık kitap dostlarına ulaşmaya geldiğinde salonu neşeli sesler ve bir yazı daha hediye edilecek bir kitabı okuyarak geçirmenin heyecanı sardı. Söyleşinin sonunda Gülsüm Öğretmenlerinin okuduğu şiir bu şirin beldenin çocuklarını şiir kitaplarına yönlendirmişti. Hepsi sıra ile belediye başkanının elinden aldıkları kitapları bir şiir kitabıyla değiştirmek isteğindeydiler. Fakat daha sonra okuyacakları kitapları paylaşmaları gerektiğini de öğrendiler Gülsüm Öğretmenlerinden. Dağıtılan kitaplar imzalatıldı. Arkadaşının okuduğu kitabı bir dönem önce okuyanlar anlatmaya başladılar. Kitaba kavuşmanın heyecanıyla gerçekleşen etkinlik akşam anne ve babalara çocuklarıyla iletişimleri konusunda bilgi vermek üzere sona erdi.
Gülsüm Cengiz konuşmasını hayatın içinden örnekleriyle gerçekleştirdi. Sabah ki neşe yerini anne babaların gerek eğitim sisteminden gerekse ergenlik çağındaki çocuklarının davranışlarından duyulan kaygılara bıraktı.
Gülsüm Cengiz anne ve babalara çocuklara okuma alışkanlığını kazandırmak için elektronik dadıdan uzaklaşmamız gerektiğini vurgulayarak konuşmasına başladı. Bugün çocuklarımızı televizyon başında oyaladığımızı ve bunun onların gelişiminde geç konuşmak ve iletişim eksiklikleri gibi problemlere yol açtığına değinen Cengiz:”Bir domates yetiştirirken bile nasıl özen ve emek veriyorsak her gün suluyor toprağını çapalıyorsak çocuk yetiştirmenin de uzun meşakkatli bir süreç olduğunu ve sonsuz bir sabır gerektirdiğine değindi.
Çocuklarımıza aldığımız oyuncakların öneminden bahseden Cengiz “Erkek çocuklarımıza aldığımız silah ve şiddet içeren oyuncakların ileride yerini gerçeklerine bırakması imkansız değildir.”dedi. Yine kız çocuklarımıza aldığımız bebeklerle de onlara geleceğin annesi rolünü biçtiğimize değindi.
Büyük şehirlerde yalnız büyüyen apartmanlarda yetişen çocuklara nazaran küçük yerlerde yetişen çocukların daha şanslı olduklarını belirten Cengiz çocukları küçüklükten ergenlik çağına kadar ki bütün dönemlerinde dinlemenin, onlarla konuşmanın önemini vurguladı.
Ailelerin sorularına verilen cevaplarla son bulan söyleşi ardında küçük bir kasaba, kitaplarla ve bir yazarla tanışmış çocukları ve hiç kirlenmemiş aileleri bıraktı. Anne ve babalar çocuklar ve belediye başkanı sonsuz teşekkürlerini sundular Gülsüm Cengiz’e onlara kitaplarını ulaştıran Evrensel Basım Yayın’a… (Aydın/EVRENSEL)
Eren Saran