18 Haziran 2010 00:00
İşçiler hak kayıplarına karşı kararlılık bekliyor
MESS ile metal sektöründe örgütlü sendikalar arasında yapılacak olana metal grup sözleşme görüşmeleri Eylül ayında başlayacak.
MESS ile metal sektöründe örgütlü sendikalar arasında yapılacak olana metal grup sözleşme görüşmeleri Eylül ayında başlayacak. Kriz gerekçesiyle yaşanan işten atmalar ve hak gaspları, ücretlerin düşürülmesi ve taşeronlaştırmanın yaygınlaştırılması gibi uygulamaların arttığı metal sektöründe, işçiler sözleşmelerde bu dayatmalara karşı mücadelenin örgütlenmesini istiyor.
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet yürüten Arçelik Buzdolabı Fabrikası işçileri, sendikaları Türk Metalin geçen sözleşme döneminde, ileri bir sözleşme sözüne rağmen yüzde 3.1lik bir artışa imza atmasını tepkiyle karşılamışlardı. Bu sözleşme sürecinde de ücret artışı ve diğer birçok konuda hak kaybına uğramaktan korkan Arçelik işçileri, sözleşme sürecinin işçilerle paylaşılmamasından da şikayetçi. Yaklaşık 4 bin kişinin çalıştığı Eskişehir Arçelikte, işçilerle yaklaşan toplusözleşme sürecini konuştuk.
TİS İMZALANINCA ORTADAN KAYBOLDULAR
Geçen sözleşme sürecini anlatarak başlıyor bir Arçelik işçisi: Geçen sözleşmede yüzde 20lerden bahsediliyordu, sözleşme imzalanınca hepimiz şok olduk. Yüzde 3.1 nere yüzde 20 nere. Sözleşme öncesi esip gürleyen sendikacılar sözleşme sonrası ortan kayboldular. Birini bulup bir şey sormak imkansız, Merkezden imzalandı diyerek kendilerini savunuyorlar.
Bir başka Arçelik işçisi ise 2 ay önce 400e yakın işçi aldılar. Daha öncede Ford Eskişehir Fabrikasından 150 işçi getirmişlerdi. Aylık üretimde şimdilik bir düşüş yok. Ama daha Eylülde başlayacak toplusözleşme için şimdiden satışlarda düşüş var yüksek sözleşme kimse beklemesin dedikodusu yayıyorlar. Göz var nizam var üretim raporları ortada, satış dökümleri yine biliniyor. Hiçbir rapor olmasa biz ürettiğimizi bilmiyor muyuz? Hepsi elimizden geçiyor. Aylık 230 bine yakın buzdolabı çıkıyor bu fabrikadan. Geçen senelerden yüksek bu rakamlar. Ama biz işçilerin ücretine, hakkına gelince yok. Hep aynı hikaye zarar ediyoruz kriz var satışlar düştü masalı.
SÖZLEŞME ÖNCESİ OYUNLARI
Bir başka Arçelik işçisi ise şunları söyledi: Yıllık izinlerimiz borçlandırma ve ücretsiz izine dönüştürülerek yok ediliyor. Temmuz ayı içersinde yıllık izin kullandırılacakmış. Arkasından Cumartesileri ücretsiz tatil yapacakları söylentileri var. İşler çok diyerek işçi aldılar şimdi yıllık izin sonrası onları da çıkartacaklarmış. Küçük bir bakkal dükkanı bile 5 aylık çalışma planını bilir. Dev bir şirket Arçelik nasıl oluyor da 5 ay sonrasını göremiyor. Önce başka fabrikalardan işçi getir, yeni işçiler al sonra işler planladığımız gibi gitmedi deyip hem işçi çıkar hem de benden ileri sözleşme bekleme de. Tüm bunlar oyun bence sözleşme süreci yaklaştığı için yapıyorlar. (Eskişehir/EVRENSEL)
12 EYLÜLDEN ÖNCE GREVLER YAŞANDI
Arçelikin tarihi büyümenin yanı sıra işçi mücadelelerini de barındırıyor. 1975 yılında Eskişehir`deki üretimine başlayan Arçelik buzdolabı işletmesinin üretime başlamasıyla işçi mücadelesi de başlamış. 20 Şubat 1975`te DİSK/Maden-İş Arçelik`te grev kararı aldı. Hemen arkasından 3 Mart 1975`te işveren lokavt kararını ilan etti. Yaşanan eylemler sonrasında 12 Mart 1975 yılında toplusözleşme imzalandı.
19 Mart 1980`de toplusözleşme görüşmeleri kilitlenince sendika yeniden grev kararı aldı ve Eskişehir tesislerinde grev başladı. Bu grev 12 Eylül darbesiyle sona erdirildi. 1981de ise Eskişehir tesisleri bir milyonuncu buzdolabını üretti. 24 Mayıs 1984te 12 Eylül`den sonra işçi işveren arasındaki ilk TİS görüşmeleri Metal ile MESS arasında başladı Sözleşme 27 Ağustos 1984te imzalandı.
LİDERLİĞİNİ SÜRDÜRÜYOR
Arçelik AŞ Buzdolabı üretim tesisleri Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinin en önemli fabrikalarından. Arçelik Buzdolabı ve Komprasörün yurt içi ve yurt dışı olmak üzere toplam 10 fabrikası var. Arçelik`in kendi bünyesinde kadrolu işçi sayısı ise 20 binin üzerinde. Dünya genelinde yaşanan ekonomik krize rağmen üretime ara vermeyen nadir kuruluşlardan biri Arçelik. Devamlı büyüyen bir pazar payına sahip olan Arçelik, geçen yılı 6,8 milyar lira ciro ile kapattı ve iç pazarda yüzde 54`lük payıyla liderliğini sürdürüyor.
Arçelik Eskişehir Buzdolabı Fabrikası 4000e yakın işçisiyle Eskişehirin en büyük tesisi olarak öne çıkıyor. 6 bant üzerinden çalışan fabrikada 3 bant iki vardiya 3 bant üç vardiya çalışıyor. 2008 yılı için sözleşmede 0 zam teklif eden işverene karşı sendikanın teklifi de kabul edilmeyince 2 ay süren toplusözleşmeler kurban bayramı başında imzalanmıştı. İlk altı ay için yüzde 3.1 zam yapılan ücretlere, ikinci altı ay için ise enflasyon oranında artış sağlanmıştı.
İŞÇCİLERDEN TÜRK METAL YÖNETİCİLERİNE ELEŞTİRİ
İşçiler Türk Metal yöneticilerin de eleştiriyorlar. Bir işçi şunları söyledi: Sendikamız Türk Metal sektörde çalışan örgütlü işçilerin yüzde 80ini temsil ediyor. Bu açıdan bakıldığında konfederasyon içinde en büyük sendikalardan biri sendikamız. Sözleşme sürecinde belirleyici olacak. Biz Türk Metal üyesi işçiler Türkiyenin en büyük fabrikalarında çalışıyoruz. Birçok fabrikaya göre daha çok hakka sahip sayılıyoruz. Ancak her gecen sene haklarımız tırpanlanıyor. Sendikamız bu kadar güçle bizim haklarımızı daha ileriden savunmalı. Haklarımız için uzlaşmadan çok mücadeleci sendikacılığı ön plana çıkartmalı. Şimdiden işlerde düşme var bahanesini ortaya atıyorlar. Gecen bir temsilciyle konuştum işlerde düşme var diyor. Bunu işveren söylerde sen nasıl söylersin? Sendikacının görevi işçi haklarını ilerletmek olmalı, işvereni haklı kılmak değil.
Bir başka Arçelik işçisi; Yıllık izinler yok edilirken, borçlandırmada türlü oyunlar sergilenirken sendikamız üstüne düşeni yapmadı. Fabrikada uygulanan hak gaspları ilan edilirken yazıların altına sendika ile görüşülerek karar alınmıştır yazılıyor. Bu durum başlı başına bir psikolojik savaş. İşçiye siz hak talep edemezsiniz durum bu temsilciniz bile bize hak verdi mesajı veriliyor. Böyle olunca işçinin sendikaya güveni kalmıyor. Arçelikte yaşananlara tepki çok yüksek ama bir boş vermişlik ve umutsuzluk var herkes olana şükrediyor.
Ancak bilmeliyiz ki gün geçtikçe elimizdekiler azalıyor diye konuştu.
İŞÇİ OLDUĞUMUZU HATIRLAMALIYIZ
Arçelik işçilerine Yaşanan sıkıntılara karşı ne yapmalı? sorusunu da sorduk. Bir kere haklarını bilmeli işçiler ve bir birine güvenmeli diyen Arçelik işçisi şöyle devam etti: Sendika her işverenle görüşmeden önce işçiyi toplamalı anlatmalı olanları. İşçi hakları konusunda bilgilendirme çalışmaları yapılmalı. Eskişehirde kocaman düğün salonumuz var işçiden başka herkes kullanıyor. Bırakalım düğün için kullanmayı bari yılda 2 kerede olsa orada geniş işçi toplantıları yapılsa işçi hakları için bilgilendirme olsa sendikaya güven artar. O zaman işverenin karşısına daha gülcü çıkar temsilciler.
Bir diğer Arçelik işçisi ise Bizler yine şanslıyız Arçelikin yan sanayisi onlarca fabrika var Eskişehirde. Onların çalışma koşulları çok daha kötü. Bizim onlardan en önemli farkımız sendikamızın olması. İşçiler sendikanın ağzına bakar, sendikacılar da işverenin ağzına bakarsa biz zaten baştan kaybetmişiz. Esas sendikanın ne yapılmalı lazım sorusunu cevaplaması gerekiyor diye konuştu.
Son olarak konuşan başka bir Arçelik işçisi ise Ben Arçelikte 8 senedir çalışıyorum evlenirken bile Arçelikte çalışıyorum diye rahat kız verdiler. Ama her geçen sene yaşam şartları kötüleşiyor. Haklarımız artmıyor. İmzalanan sözleşmeler aslında sıfıra yakın mesailer olmasa birçoğumuz ailemizi geçindiremeyiz. Sendikayı daha ileri bir noktaya taşımak bizim elimizde, onlara baskı uygulamalı kendilerinin de işçi olduğunu hatırlatmalıyız. Birçok arkadaş işçinin tepkisinden korkup delege bile olmuyor. Küfür yiyeceğime hiç uğraşmam daha iyi diyor. Hepimiz haklarımız için elimizi taşın altına sokmalıyız başka yolu yok.