Esenyurt’ta yetki tartışması başladı

ESENYURT Belediyesi işçilerinin 298 gün süren direnişi Belediye Başkanı’nın “Görüşüp anlaşalım. Sendikalı olmanızı kabul ediyorum” demesi üzerine bitirildi. Belediye-İş Sendikası Esenyurt Belediyesi ile görüşmelere başladığı sırada Genel-İş yöneticilerinin de Esenyurt’a gitmesi yeni bir tartışmayı başlattı.
Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm, Genel-İş’i görüşmeleri baltalamakla suçlarken, Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Hakkı Karabulut, “Beceriksizliklerinin faturasını bize yükleyerek geri çekiliyorlar. Bizim direnişe destek vermemizi istemediler” diyor.
Şimdi iki sendika da Esenyurt’taki üyelerini bırakmak istemiyor. Bundan sonra neler olacak? Nasıl bir yol izleyecekler?
ESENYURT’A UĞRAMADILAR
Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm yaptığı açıklamada, “298 gündür direnişini sürdürdüğümüz Esenyurt Belediyesi’nde, 31 Mayıs 2010 tarihinde sendikamız Belediye-İş ile Esenyurt Belediye Başkanlığı arasında başlayan görüşmeler nedeniyle direnişimizi görüşmeler bitinceye kadar sonlandırdık. Görüşmelerin başladığı tarihten itibaren Esenyurt Belediye yönetimi ile yaptığımız görüşmede direnişe neden olan sendikal örgütlenmenin önünde oluşturulan engelin kaldırılması ve bu nedenle işten atılan işçilerin işe iade edilmesi taleplerimiz masada görüşülmeye başlandı. Belediye yönetimi ilk günden itibaren direnişin kaldırılması durumunda, sendikal örgütlenmenin önündeki engeli kaldırabileceklerini belirtmişlerdi. Bizler de bu nedenle sendika olarak direnişin kaldırıldığını kamuoyuna zaten duyurmuştuk. 298 gündür bütün baskılara rağmen haklarını arayan ve sendikal örgütlülüğe sahip çıkan Esenyurt Belediyesi işçilerinin, direnişin kaldırıldığı günden itibaren sendikal örgütlenmeyi hemen başlatan DİSK’e bağlı Genel-İş 2 No’lu Şubesi Esenyurt Belediye işçilerinin mücadele sonucu ortaya çıkacak olan olumlu süreci adeta istememektedir” dedi.
İŞVEREN ONLARI İSTİYORMUŞ
298 günlük direnişte Genel-İş’in Esenyurt’a uğramadığını, direnişe katkı sunmadığını hatta en küçük bir açıklama bile yapmadığını belirten Gülüm, bu sendikal anlayışın Esunyurt’ta örgütlenmesi durumunda bile işçilerin örgütlendiği bir sendika olmayacağını iddia etti.
Genel-İş’in bu girişimini yürütülen mücadeleyi etkisizleştirme operasyonu olarak değerlendiren Gülüm, şöyle devam etti: “Bugün en ufacık direnişin kazanmaya ihtiyaç duyduğu, mücadelenin desteklenmesi gerektiği bir dönemden geçmekteyiz. Bunun için söylenenler olur ama pratikte böyle olmadığını görmekteyiz. Üstelik işyerinde işveren bizi istiyor açıklaması her şeyi açıklamaya yeterlidir. Ancak bir işyerinde işçilerin sendikasını işçilerin istemesi bizim asıl tercihimiz olmalıdır. Sendika olarak bu süreçte bunu yapmaya çalışıyoruz. Ancak Genel-İş şubesinin bu tavrı Esenyurt’ta mevcut direniş sürecine zarar vereceği gibi bundan sonraki örgütlenme ve örgütlülüklere de zarar verecektir. Genel-İş’i bu yanlışından vazgeçmeye, Esenyurt’ta yürüttüğümüz örgütlenme mücadelesine katkı sunmaya çağırıyoruz.” (İstanbul/EVRENSEL)

---

BELEDİYE-İŞ ESENYURT’TA YETKİYİ ALAMAMAMIZA SEBEP OLDU

Hasan Gülüm’ün iddialarına, birkaç gün sonra bazı gazete ve dergi temsilcileriyle bilgilendirme toplantısı yapan Genel-İş Avrupa Yakası Bölge Başkanlığı ve 2 No’lu Şube Başkanlığı’ndan yanıt geldi.
Genel-İş olarak 1996 yılında Esenyurt Belediyesi’nde örgütlendiklerini ve 2004 yılına kadar toplusözleşme imzaladıklarını belirten Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Hakkı Karabulut, yeni işçi alınmasıyla yetkiyi kaybettiklerini kaydetti.
Belediyelerin birleştirilmesinin ardından Kıraç beldesinden üyeleri olan 102 işçinin, Yakuplu’dan da Belediye-İş üyesi olan 38 işçinin Esenyurt Belediyesi’ne devredildiğini belirten Karabulut, Genel-İş olarak Esenyurt’ta çoğunluk sendikası olduklarını belirterek, “Belediye-İş şube başkanı ile görüştük yetkiyi alabilmek için 3-5 üyeye ihtiyacımız olduğunu söyledik. O da bize ‘Genel-İş yetkili olacağına Hizmet-İş’in olmasını tercih ederim’ dedi. Bir kişiyle yetkiyi alamamamıza sebep oldu. Tespite ilişkin itirazımız ilgili iş mahkemesinde devam ediyor” diye konuştu.
Hasan Gülüm’ün Genel-İş üyelerine “Genel-İş yetki almadı. Bu sendikaya niye 55 TL aidat ödüyorsunuz” dediğini belirten Karabulut, böyle yalan söylemlerle üyelerini istifa ettirdiğini ve Belediye-İş’e üye yaptığını, bu şekilde avantaj sağladığını ve 67 işçinin işten atılmasına sebep olduğunu iddia etti.
BELEDİYE-İŞ’İN ÜYELERİ ÇALIŞMIYOR
Esenyurt Belediyesi’ne gittiklerini doğrulayan Karabulut, “Bizim orada üyelerimiz var onların çıkarlarını korumak için elbette belediyeye gittik. Geçmiş dönem alacaklarımızın alınmasını sağladık. Toplusözleşme bitene kadar Kıraç’ta imzaladığımız sözleşme Esenyurt’ta da uygulandı. Haklarımız aldık” diye konuştu.
Belediye-İş’in 16 üyesinin işten atılmasının ardından direnişin başlamasıyla üye yapmadıklarını belirten Karabulut, direnişe destek vermek istediklerini ancak bir aşamadan sonra ayrılmaları gerektiğini söyledi.
Karabulut, Belediye-İş’in direnişi başarı ile sonuçlandırmaktan öte Genel-İş’i Esenyurt’tan tasfiye etmeye çalıştığını savundu. Bu hafta yetki davasının görüşüleceğini oradan çıkacak sonuca göre tekrar üye yapmaya başlayacaklarını belirten Karabulut, “Çözüm olacaksa Genel-İş lehine çözüm aramak lazım. Diğer tarafta üye yok ki. İşten atılan arkadaşların işe iadesi sonrasında ne olacağı belli değil. Benim orada 59 üyem var hâlâ çalışan. İşe iade verilse dahi başkan kabul edecek mi bilmiyoruz. Böyle bir tabloda neye göre referandum yapacağız” diye konuştu.
Gökhan Durmuş