26 Haziran 2010 00:00
Teker teker öldüğümüz için görmüyorlar
SİLİKOZİS hastası kot kumlama işçileri, seslerini duyurabilmek, taleplerinin karşılanmasını sağlamak için üç gün ...
SİLİKOZİS hastası kot kumlama işçileri, seslerini duyurabilmek, taleplerinin karşılanmasını sağlamak için üç gün Ankarada Abdi İpekçi Parkında oturma eylemi yaptılar. Ankaraya gelen işçilerden Batmanlı Yılmaz Kartal, Erzurumda ölen 23 yaşındaki gence ve yanlarından hastaneye kaldırılan arkadaşlarına vurgu yaparak, Yavaş yavaş, birer birer öldüğümüz için görmüyorlar dedi.
Yılmaz Kartal, henüz 30 yaşında; bir çocuk babası kot kumlama işçisi. Eşiyle birlikte geldiği Ankarada, Abdi İpekçi Parkında o da ciğerlerinin elverdiği ölçüde sesini yükseltip, Artık ölmek istemiyoruz diyenlerden. Silikozis hastası ve doktorların kendisine söylediğine göre ciğerleri 70 yaşındaki bir adamın ciğerleri gibi. Eğer benim ciğerlerim 70 yaşında ise benim de çoktan emeklilik hakkını kazanmış olmam lazım diyor Yılmaz Kartal. O da arkadaşlarıyla birlikte, Artık yeter. Sağır sultan duydu, devlet hâlâ bizi duymazdan, görmezden geliyor. Filistine, Gazzeye kadar elimiz kolumuz uzanıyor diyorlar. Ama kendi içlerindeki mağduriyeti görmezden geliyorlar. Tamam, onlara da yardım etsinler elbette, ama önce kendi insanlarına yardım etmeliler diye sesleniyor.
Ortada çok büyük bir mağduriyet olduğunu, çalışamayacak insanlar bulunduğunu hatırlatıyor Yılmaz Kartal ve ekliyor: Devletin zamanında, denetlemeyerek görevini yapmaması nedeniyle bu sorunlar çıktı. Artık devlet sorumluluğunu üstlensin, bu insanlar mağdur, yeter artık, sesimizi duysunlar.
Yılmaz Kartal, devleti sorumluluğa çağırırken şunları söylüyor: Sigortasız çalıştırıldık, sorumluluk yine devletin. Bilmediğimiz bir işte çalıştık, bu kadar büyük sağlık sorununa yol açacağını bilmeden çalıştık. Maalesef denetleme olmadı. Kimse gelip ne halde, hangi şartlarda çalıştığımızı görmedi.
Elinde çalışamayacağına dair raporlar, Bu iş çok uzadı diyor Yılmaz Kartal. Ankaraya ilk geldikleri gün Erzurumda 23 yaşında bir arkadaşlarını kaybettiklerini, ikinci gün de birlikte gelen arkadaşlarının rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını hatırlatıyor Yılmaz Kartal ve şunları söylüyor: Her gün arkadaşlarımızı kaybediyoruz. Artık ölmek istemiyoruz. Biz her gün yavaş yavaş, teker teker öldüğümüz için kimse bunu bilmiyor, görmüyor, görmek istemiyor. Şu ana kadar 46-47 arkadaşımızı kaybetmişiz. Nereye kadar böyle devam edecek? Nereye kadar duymazdan, görmezden gelecekler?
(Ankara/EVRENSEL)
Sultan Özer