6 Temmuz 2010 00:00

GÜNCEL


Erken seçim olup olmayacağı Anayasa Mahkemesi’ nin kararına bağlı gibi görünüyor.
AKP, TBMM’yi tatile çıkarmamış, bekliyor. Normal olarak Temmuz 1 geldi mi, Meclis tatile girer.
Anayasa Mahkemesi raportöre elini çabuk tutması için talimat vermiş. Raportör dün raporunu üyelere sundu. Kulislerden gelen bilgilere göre raportör, “Anayasa Değişikliği Paketi” henüz kanun haline gelmediği için Anayasa Mahkemesi’nin başvuruyu reddetmesi gerektiğini yazmış. Mevcut yasalara uygun bir rapor. Bu rapora rağmen Anayasa Mahkemesi başvuru hakkında karar verir, paketin bir iki maddesini iptal ederse, anlaşıldığı kadarıyla AKP, tıpkı Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi seçime gidecek.
Muhtemelen de seçimle “paket”in iptal edilmeyen maddelerinin referandumu birlikte, yani 12 Eylül’de olacak. Bir önceki erken seçimde YSK erken seçim kararından sonra seçim günü için 60 gün yeterli demişti. Zaten 60 gün yeterli olmazsa, erken seçim için 90 gün sonrası için gün kararlaştırılsa, yine referandumla seçim birleştirilir. YSK’nın iki oylamayı birleştirme yetkisi var.
Anayasa Mahkemesi, raportörün raporu doğrultusunda karar verirse; yani başvuruyu reddederse, o zaman AKP seçimleri normal zamanında, 2011 yılı yazı ya da baharında yapar.
AKP karşıtı ulusalcı cephenin de erken seçim için hazırlandığı izlenimi var.
Bu taraf Kılıçdaroğlu etrafında kenetlenmiş. Kılıçdaroğlu adeta seçim çalışmasına erken başlamış. İl il dolaşıyor. Askeri mevzide ayakta durdun, çömeldin saçmalığı da erken seçim propaganda taktiklerinden biri gibi görünüyor.
Anayasa Mahkemesi’nin raportöre elini çabuk tutması için baskı yapması, HSYK ve Anayasa Mahkemesi’yle ilgili maddeleri iptal edeceği ve AKP’nin bu durumda erken seçime gideceği hesaplandığı, bu durumda kalan maddelerin referandum tarihiyle muhtemel erken seçimin sonbaharda olması için acele ettikleri düşüncesini akla getiriyor.
Bizim tarafta erken seçim ihtimaline karşı bir hazırlık varmış gibi görünmüyor.
Demokrasi İçin Birlik Hareketi’nin DTP’nin de pratikteki hatalı yaklaşımı neticesinde başarısız kalması, yeniden bir birlik girişimi için harekete geçmeyi zorunlu kılıyor
BDP sözcüleri, son günlerde yeniden demokratik ittifak üzerine açıklamalar yapıyor. Mustafa Türkel gibi sendikacılar, Tarık Ziya Ekinci gibi aydınlar da demokrasi güçlerinin ittifakı üzerine vurgu yapan görüşlerini her fırsatta dile getiriyorlar.
Demokratik ittifak ya da seçim ittifakı için süre gittikçe daralıyor.
KAMİL TEKİN SÜREK

Evrensel'i Takip Et