11 Temmuz 2010 00:00
Neyse halin...
ir zamanlar eğlenceli zaman geçirmek için fal baktırılır, niyet çektirilirdi. Roman kızları kokorozlu fal bakar, iyi , saf bir kişi olduğumuzu, herkesin bu iyi niyetimizden faydalandığını müjdeler, aşk için ağzımızı yoklar gözümüzün içine bakarak Sarışın mı desem, esmer mi desem, zengin mi desem, züğürt mü desem diye başlayıp ötesini söyleyebilmek için sürekli yeni bozukluklar bastırmanızı ister Üç gün mü desem, üç saat mi desem sözüyle muradımıza ermemizi üç vakte bağlardı. Arkasını öğrenmemiz için bir teklik daha bayılırsak bu üç vakit netleşebilirdi.
Niyet çektirmek fal baktırmaktan daha kolay ve daha eğlenceliydi. Mesele güvercin ya da tavşanla niyet çektirenleri bulmaktı. Tavşan ya da güvercin sahibine para verir vermez önündeki kutudaki bir dizi kağıttan birini gagasıyla çeker, ya da burnuyla iterdi. O kağıdı alır okurduk. Genellikle güzel söyler yazardı bu kağıtçıklarda. Bu günlerde biraz sıkıntılısın ama yakında feraha çıkacaksın. Seni kıskananların hepsinin çatlaması yakın. Sevdiğin yolunu gözlüyor, para durumun da iyiye gidecek. Böyle güzel haberleri aldıktan sonra kimse bir niyet daha çektirmeyi düşünmezdi.
Bu günlerde Ortaköy gibi semtlerde sevimli bir ihtiyarın hâlâ tavşan yavrularına çektirdiği niyetleri Almanyada koca bir ahtapota çektiriyorlarmış. Hem de işe kumar karıştırarak. 2 yaşındaki Kahin ahtapot Paul, milli takımı maç yapacak iki ülkenin bayraklarını taşıyan plastik kutulara konan midyelerden hangisine yönelirse maçı o ülkenin kazanacağına inanılıyormuş. Çünkü, ahtapot bugüne kadar hiç yanılmamış.
Bu olayı bilmeyen yok elbet... Hoşluk olsun diye yazdım. Çünkü yaşanılan olayların hiçbiri hoş değil. Bindik bir alamete vaziyetleri.
Neyse yaz geldi, şenlikler başladı. Bir tanesinin adını pek sevdim Karadeniz Ereğli Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali. Adı böyle olan festivale gidilmez mi... Ereğlinin tarihi İsadan 2 bin 500 yıl önceye dayanıyor. Eski Çağ tarihinde şehrin adı Heraclia Pontike. Yanı şehir adını Herakles yani Herkülden alıyor. Söylencesi Herkülün öte dünyaya inmesiyle ilgili olan mağaraları (Cehennemağzı), Fatih Sultan Mehmedin fermanıyla dikilmiş 8 anıt çınarı, eskiden Ayasofya adını taşıyan 14/15 yüzyıllık bir camisi, pantomim ustası Mısırlı Krispos adına yapılmış bir anıtı Karadeniz Ereğlinin yalnızca bir iki güzelliği. 1995 yılında TKK ve ERDEMİRin özelleştirme adı altında peşkeş çekilmesine karşı, Karadeniz Ereğli Temsilciler Kurulu oluşturularak üç yıllık ulusal platformda gerçekleştirilen büyük demokratik mücadeleyle, halk yağmayı önlemişti. O dönemde Karadeniz Ereğli Temsilciler Kurulu Başkanlığına Halil Posbıyıkın getirilmiş olduğunu bilmiyordum. Halil Posbıyık 17 yıldır belediye reisi. Hem de Kriton Kuri çevre ödüllü bir belediye reisi.
1995 Yılında Türkiye ile Yunanistan arasında Kardak krizi nedeniyle, savaş nutuklarının atıldığı bir dönemde, Karadeniz Ereğli ile Yunanistanın Hydra Kenti Belediyesi arasında bir kardeş şehir anlaşması gerçekleştirilmiş. Bu yüzden Belediye Başkanları Halil Posbıyık ile Kostas Anastopoulos Uluslararası Abdi İpekçi Barış Ödülü almışlar. Karadeniz Ereğlinin Yunanistanın Hydra Kenti ile kardeş kent olmasının ardından Romanyanın Targovişte, Ukraynaın Alchevsk ve Almanyanın Düren kenti ile kardeş kent olmuş. Şenlikte kardeşlik sık sık dile geldi. Kardeş kent temsilcileri de şehirdeydi. Şenlik bayraklarının, kitapların üstünde üç güvercin vardı, biri ormanlıkların, biri denizin, biri güneşin rengindeydi.
Barışın güvercini her şehre, her coğrafyaya yakışır. Yeter ki istensin.
Sennur Sezer
Evrensel'i Takip Et