14 Temmuz 2010 00:00
GÖZLEMEVİ
GÜNÜN YAZILARI
Prof. Dr. Dikmen Gürünün önderliğindeki İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmenliği koordinasyonunda, 2008 yılında İstanbul üniversiteleri arasında bir tiyatro şenliği düzenlendiğini biliyordum. Aynı şenliğin 2009 yılında Türkiye üniversiteleri arasında hazırlandığını da duyunca anımsadım. Bu yıl ise, Dikmen Gürünün ektiği tohumların yeşerdiğine tanıklık ederek, Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği başlığı altında Türkiye ve Avrupadan üniversite tiyatro topluluklarının İstanbulda buluştukları büyük ve başarılı bir gençlik etkinliğini alkışladım.
Alkışladım diyorum, ama doğrusunu söylemem gerekirse ben etkinliği ucundan yakaladım. Liège Üniversitesi Kraliyet Üniversite Tiyatrosundan (TURLg) Franz Kafkanın kısa öyküsü Akademi İçin Bir Rapor - Ein Bericht Für Eine Akademieden sahneye aktarılan oyunu şenliğin son günlerinden birinde izlemek olanağını kendime yarattım. 1941 yılında kurulan Liège Üniversitesi Kraliyet Üniversite Tiyatrosunun oyunlarında hem öğrenciler hem de mezun olmuş üyeler yer almaktaydı ve kuruluşlarından bu yana Yunan Klasikleri, Shakespeare, Makyavel ya da Moliereden tutun da çağdaş yazarların yaratılarına kadar 130dan fazla oyun içeren çok zengin ve geniş bir repertuvar sergilemişlerdi. TURLg, dört kıtada 30dan fazla ülkede turneye çıkmış ve pek çok uluslararası festivalin konuğu olarak görsel açıdan zengin ve dinamik performanslarıyla dil engelini başarıyla aşmışlardı. Akademi İçin Bir Raporun yönetmeni ve oyuncusu Robert Germay, 70 yaşını doldurmuş ve emekli olmuştu, ama Liège Üniversitesinde okuduğu yıllarda girdiği üniversite tiyatro grubunu ne çalışırken ne de emekli olduktan sonra bırakmamıştı.
Franz Kafkanın kısa öyküsü sanırım malumunuzdur: İnsana dönüşen bir maymun, Yüksek Akademi üyeleri önünde bir konuşma yapmaktadır. Geçirdiği evrimi akademisyenlere açıklar. İki durumdan hangisi daha iyidir acaba? Bu sorunun yanıtı aranırken iki büyük temanın Kafkada gene ve yeniden ortaya çıktığı görülür. Bu temalar hayvan teması ile sona ermeyiş temasıdır ve Bir Akademiye Raporda kendi içinde bütünlüğüyle dikkat çeker.
TURLg, Robert Germay yönetiminde neredeyse hüzünlü sayılabilecek bu kısa öyküyü tiyatroya uyarlamış. Kafkanın, her zamanki kinayeli mizah anlayışıyla insanoğluna dair düşüncelerini aktarmakla kalmamış, yaşamın absürdlüğüyle yüzleşen insanın ümitsizliğini de yansıtmaya çalışmış. Hayvan temasını, doğal olarak sahneleniş sırasında da öncelikle uyanış temasına bağlamış. İnsan, hayvandan nasıl ayrılır, nasıl seçilir ki! Alışkanlıkların, geleneklerin, sırf alışkanlık yüzünden hâlâ hayvanca olan yaşamın aldatıcılığı ötesinde uyanış olur mu? Olası mı? Var mı? Bütün bunları araştırmış.
Oyunu sahneye taşıyan ve Maymunu oynayan Robert Germay, konuyu acı bir alayla, özgürlük özlemi, içgüdünün sahte ve hayvanca kendiliğindenliğine özlemiyle ele almış. Maymunun: Ama bu hayat, bu toprakların üzerinde yürüyenlerin hepsinin, ufacık şempanzeden tutun da koca Achillee kadar hepsinin tabanlarını kaşındırır (Değişim Ataç Kitabevi 1959 / Vedat Günyol çevirisi, Sayfa 53), demesinin altını çizmiş. İnsanlığa geçişin kölelik duygusu ile başladığını (age: Sayfa 56) derinlemesine irdelemiş, Kafkanın öyküye başladığı: Sayın Akademi üyeleri! Akademiye maymunluk yaşantımın geçmişi üzerine bir rapor sunmamı istemekle bana onur veriyorsunuz, tümcesindeki ince mi ince ironiye sadık kalmış.
Robert Germayin yaptığı tiyatro mudur, sahneleme bir öykünün okunmasından ne oranda ileridedir, Bir Akademiye Rapor sadece devinim katılmış bir okuma tiyatrosu mudur bilmem, bilsem de söylemem, çünkü taaa Belçikadan gelmiş konuklara saygıda kusur etmek istemem.
ÜSTÜN AKMEN
Evrensel'i Takip Et