15 Temmuz 2010 00:00
BAŞYAZI
Başbakan Erdoğana göre kendisi ve partisi dünyanın merkezi!
Her kim ki, AKPye karşı çıkar, onu referans almayan bir şey yaparsa, haşa dinden çıkar!
Örneğin BDP, AKPnin Anayasa paketine evet demiyor diye, onu MHP ile aynı ret cephesinde yer almakla suçluyor. Pakete destek vermeyen solculara, 12 Eylülde eza cefa çekenlere dönüp, Bakın biz size zulmeden12 Eylül düzeniyle hesaplaşıyoruz ama sizden görünenler 12 Eylülcülerle kol kola! derken asla yüzü kızarmıyor. Başbakan ve AKP, böylece kendine karşı çıkan herkesi; demokrasi karşıtı, 12 Eylülcü, darbeci, terörden rant sağlayan, statükocu, Ergenekoncu ... diye suçlayarak sindirmek istiyor.
AKP ve Başbakan sadece bugün kendi bulunduğu yeri Dünyanı merkezi ilan etmiyor; aynı zamanda tarihi de kendisiyle başlatıyor. Örneğin 12 Eylül Anayasasını AKP eleştiriyorsa bu tarihte yapılan ilk eleştiridir. Ondan önce 12 Eylüle canı kanı pahasına karşı çıkanlar, aylarca işkence görenler, yıllarca cezaevinde yatanlar, onlar 12 Eylül Anayasasına evet oyu verirken hayır deme cesaretini gösterenler, ...yoktur!
Utanmazlığın bu kadarı olmaz dememek gerekiyormuş, oluyormuş!
Sorunlar karşısında çözümsüzlüğü büyüdükçe, megalomanisi de büyüyen Erdoğan, yeni keşiflerle ilerlemektedir.
Önceki gün, ünlü muhalefetle görüşme çerçevesinde, DSP Genel Başkanı Masum Türkerle görüşen Başbakan Erdoğan, Terörü yenmek için profesyonel askerlerle gerilla savaşı yürütüleceğini ve 175 yeni karakolun yapılacağını söylemiş. Yani Başbakanın Kürt sorununun çözümüne bulduğu yeni harika çözüm; herkesin desteklemesini isteği çözüm buymuş!
Başbakan şimdi bu çözümün de ilk ve kendisi tarafından icat edildiğini söyleyecek. Oysa bu çözümü, 1990ların ilk yarısı boyunca Tansu Çiller-Mehmet Ağar-İbrahim Şahin takımı uygulamıştı!
Zamanın Başbakanı Tansu Çiller bu stratejiyi; Artık böcek yiyen böceklerle savaşı sürdüreceğiz diyerek, kontrgerilla timleri kurduklarını ilan etmişti. Özel Timin bölgede görev alması, JİTEM ve Hizbullah, bu amaçla devreye sokulmuştu. Ne var ki, 30 bin kişinin ölümüne yol açtıktan sonra bu kontrgerilla faaliyeti başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Nitekim açılım fikrine bile, Başbakanın adamları tarafından bu başarısızlık referans gösterilerek kamuoyunda meşruiyet aranmıştı.
Şimdi öyle anlaşılmaktadır ki Başbakan dönüp; Türkiyede en kirli savaş yöntemlerinin kullanıldığı, gazetecilere, aydınlara, Kürt siyasetçilere suikastlar, gazete binalarını bombalamalar, köy yakmalar, faili meçhuller, kayıplar, infazlar dönemine geri dönmek için destek istemektedir. Ve yarın muhtemelen bunu da ilk kendilerinin keşfettiğini söyleyecektir Erdoğan ve partisi.
Ancak buna kimseyi inandıramayacaktır.
Kaldı ki, bütün bu kanlı ve kirli savaştan sonra Mehmet Ağar bile bu yolun sonu yok deyip, Dağdan inip düz ovada siyaset yapmaya çağırmıştı PKKyi. Tansu Çiller ise bu insanlık dışı dönemin siyasi sorumlusu olarak siyasete veda etmek zorunda kalmıştı.
Davadan dönmeyen, o dönemin tek ünlü kişisi olarak, İbrahim Şahin ise Susurluk Çetesi hükümlüsü ve Ergenekon sanığı (*) olarak zor günler geçirmektedir.
Erdoğan bu eski kontrgerillacıyı, şimdi yarı meczup halde de olsa, (Bu işlerde başarılı olmak için biraz megalomani, biraz meczupluk şarttır) unutmamalıdır.
Eğer Tayyip Erdoğan tutarlıysa; şimdi yapacağı ilk iş bu davada ısrar eden İbrahim Şahini bu işin başına getirmek olmalıdır; en azından kendisine başdanışmanı yapmalıdır!
Deneyimiyle devlet tecrübesiyle İbrahim Şahin buna en uygun şahsiyettir! Üstelik cezai ehliyeti olup olmadığı da tartışmalı olduğu için daha da uygundur bu göreve.
Tabii, böyle derken okuyucu şaka yaptığımı düşünüyordur. Ama değil! Eğer Başbakan tutarlı olacaksa bugün geldiği Kürt sorununun çözümü çizgisi bunu gerektirmektedir.
Belki buna tek engel, Başbakan, İbrahim Şahini yanına alırsa, ona baktıkça; bu çözümün geride nasıl bir enkaz bıraktığını, daha da kötüsü Bu çözümü ilk kendisinin bulmadığını anımsayarak kendisini kötü hisseder!
Yoksa Şahinin terfi ederek yeniden göreve dönmesi için hiçbir engel yoktur!
(*) İbrahim Şahinin Ergenekon sanıklığı, bölgede savaşmak üzere, özel bir kuvvet oluşturmak üzere Ergenkoncuların kendisine verdiği bir görevle ilgilidir. Yani Erdoğanın şimdi yapmaya kalktığı işi yapmak üzere.
İHSAN ÇARALAN
Evrensel'i Takip Et