15 Temmuz 2010 00:00

Cezaevleri, ‘ölüm evleri’ olmasın!


Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Akın Birdal, cezaevlerinde birçok hasta mahkum bulunduğuna dikkat çekerek, hastalığı cezaevinde yenme olasılığı olmayan tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılmalarını istedi.
Birdal dün Meclis Basın Bürosu’nda BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani ile düzenlediği basın toplantısında, cezaevlerinde bulunan hasta mahkumların durumlarını değerlendirdi. 1 Temmuz 2010 verilerine göre, Türkiye cezaevlerinin toplam 110 bin 740 kişi kapasitesi olduğunu ancak cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlü sayısının mayıs 2010’a göre 119 bin 394 olarak sayıldığını aktaran Birdal, 10 kişilik koğuşlarda 26 kişinin kaldığını belirtti.
AKP hükümetinin mahkum sayısı artması nedeniyle yeni cezaevleri yaptığına dikkat çeken Birdal, mahkum sayısının her geçen yıl katlanarak arttığını söyledi. “Ağırlaşan cezaevi koşullarında mahkumların yeterli sağlık hizmeti alamaması, tedavi olamaması gibi sorunlar çözüme kavuşturulmadan yıllardan beri sürmektedir” diyen Birdal, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na ve İnsan Hakları Derneği’ne yapılan başvurularda mahkumların sağlık sorunlarının da arttığına dikkat çekildiğini söyledi. Başvuru yapanların çoğunun, sürekli tedavi gerektiren ve ölümcül sonuçlara yol açılabilecek hastalıklara yakalanmış olduklarına vurgu yapan Birdal, “cezaevi ve Adalet Bakanlığı’nın işleyişindeki bürokratik gecikmeler, cezaevinin bulunduğu ildeki hastanenin o hastalığı tedavi için yetersiz oluşu, sevklerin işkenceye dönüşmesi vb. gibi nedenler bu sorunları daha da artırmaktadır” dedi.
HALİL GÜNEŞ, AHMET ÖZTÜRK, GÜLEZAR AKIN...
Halil Güneş, Ahmet Öztürk, Gülezar Akın, Abdullah Akçay, Taylan Çintay, Abdülsamet Çelik, Nurettin Sosyal ve daha birçok hasta mahkumun ciddi sağlık sorunları yaşadığını söyleyen Birdal, mesane kanseri Taylan Çintay’ın yaşadıklarını anlattı. Gaziantep Tıp Fakültesi’ne ameliyat için götürülen Çintay’ın, hekim tarafından “Ben bu vatan hainini tedavi etmem” diyerek reddedildiğini belirten Birdal, Çintay’ın daha sonra Adana Balcalı Tıp Fakültesi’ne götürüldüğünü, orada da “yer yok” gerekçesiyle 3 gün morgda bekletildiğini, yemek verilmediğini ve hastane görevlilerinin Çintay’a kötü davrandığını bildirdi. Buna karşılık Çintay’ın yine de Balcalı’da ameliyat edilmediğine dikkat çeken Birdal, Çintay gibi durumu ağır olan birçok hastanın tahliyeleri için başvurduğunu ama yanıt alamadıklarını söyledi.
“Oysa cezaevlerinde bulunan bütün yurttaşlarımızın sağlığından ve gerekli tedavilerin gecikmeden yapılmasından devlet sorumludur” diyen Birdal, daha fazla geç kalınmadan hasta mahkumların serbest bırakılarak tedavilerinin başlatılmasını talep etti.
Birdal, komisyonun bu mahkumların kaldığı cezaevlerine gitmesi gerektiğini söyledi.
Akın Birdal, hakim ve savcıların staj yaparken, 15 gün de cezaevinde kalması gerektiğini ifade ederek, “Cezaevinde kalsınlar ki karar verirken orada kalanların durumunu idrak edebilsinler” diye konuştu.
BAŞBAKAN’A CD YANITI
Birdal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın BDP tarafından kendisine gönderilen CD nedeniyle görüşmediğine ilişkin sözlerini, “Başbakan’a sormak gerekir, bu fotoğraflar doğru mu değil mi diye. Başbakan’ın sözleri demokrasinin olmadığının, demokratik çözümden yana olmadığının itirafıdır” şeklinde değerlendirdi.
Birdal, PKK’lilerin cenazelerine işkence yapıldığını da belirterek, İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde kurulacak bir alt komisyonla konunun incelenmesini istedi. Geylani de bu konuda “Ölülerin de hakları vardır. Ölünün beden bütünlüğüne saygı da bir insan hakkıdır” diye konuştu.
ÖZEL ORDUYU ELEŞTİRDİ
Sınır güvenliği için kurulacağı belirtilen özel orduya ilişkin görüşü sorulan Birdal, “Özel ordunun sonucu daha çok ölüm, harcama ve ayrımcılıktır” dedi.
(Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et