17 Temmuz 2010 00:00
zama zingo
* Ahtapot Paule dünya kupası tahminleri soruyorlardı ya, haber bültenleri ondan beri iyice coştu. Ortamı hayvanat bahçesine çevirdiler. Hayvanları da uzakta aramıyorlar, buralardan buluyorlar. Ahtapot Maradonayı buldular önce, sonra başkaları Ahtapot Polatı meşhur edip, Paulle isim benzerliği de yarattılar. Kaplumbağa Mustafa, Köpekbalığı Bahtiyar geldi sonra. Daha da arayış sürüyor. Bir de Paulün başka memlekette oluşunu hatırlayıp, bunlara Türk demeye başladılar. Türk ahtapot mesela. Ne? Türk ahtapot mu?
* Hayda! Türk kavramının zaten ne olduğuna 90 yıldır karar verememişlerdi. Orta Asyadan at üstünde gelip 1071de Anadoluya girenlerin soyundan gelenlere mi Türk deniyordu, Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkese mi? Bu zaten belli değildi, ikisinin birden mümkün olduğunu sanıp yıllardır kafa ütülüyorlardı. Bir de buna üçüncüsü eklendi. Çünkü bir ahtapotun atalarının ata binmesi de mümkün değil, vatandaş olması da. Acaba Türk ahtapot hangi kriterle bu unvanı hak ediyordu? Türkiyede yaşadıklarından desek, değil, buralarda yaşayan bir sürü hayvan var, hiçbirine Türk demek aklımıza gelmiyor. Televizyona çıktığı için olabilir belki. O zaman galiba tanımı şöyle yapmalı: Türkler tarafından beslenip Türk televizyonlarına çıkan hayvanlara Türk denir.
* Bu hayvan açılımı iyi oldu. Yıllardır çözülemeyen meseleleri, bir de bu hayvanlı tanım ışığında yeniden tartışmaya başlayabiliriz. Belki de çözüm oradan gelir.
ÇAĞDAŞ GÜNERBÜYÜK
Evrensel'i Takip Et