20 Temmuz 2010 00:00
GÜNCEL
Başbakan Erdoğanın saltanat günleri bittiğinde, Erdoğan övücülerinin ve büyük propaganda aygıtının sesi kesildiğinde, onu objektif olarak yazacaklar acaba ...
Başbakan Erdoğanın saltanat günleri bittiğinde, Erdoğan övücülerinin ve büyük propaganda aygıtının sesi kesildiğinde, onu objektif olarak yazacaklar acaba nasıl tanıtacak gelecek kuşaklara? Gobbels ile arasında bir bağ kuracak mı? Bütün iktidarını büyük bir propaganda aygıtı ile sürdürdüğünü teslim edecekler mi?
Bunları niye düşündüm?
Bir taraftan paralı askerlerle savaşı daha da kanlı hale getirmeye ve yeniden 1993-1995 yıllarına geri dönmeye hazırlanıyor. Diğer taraftan barış diyenleri içeri tıkıyor. Mahmurdan onun sözlerine inanıp gelenler geri dönüyor.
O ise hâlâ Açılım Toplantıları yapıyor. Bu nedir? Bu nasıl bir herkesle alay etme tavrıdır? Yoksa kara propagandanın yapılışı zaten böyle midir?
Taraf gazetesi yazarları Dursun Çiçek ve Balyoz sanıklarının savunmalarındaki taktiği açığa çıkarıyor. Onların iddiayı bir tarafa bırakıp, doğru da olmayan bilgilerle, başka bir tartışma başlatmaya çalıştıklarını, kitleleri ve dolayısıyla mahkemeyi böylelikle aldatmaya çalışmalarını deşifre ediyor. Doğrudur. Balyoz ve Ergenekon sanıkları tıpkı böyle yapıyor. Ama, Erdoğan ne yapıyor? Taraf ve liberal yazarlar Erdoğanın taktiklerini görmüyor mu?
Önce Kürt Açılımı dedi. Kürtlerin dağdan inip siyaset yapması gerektiğini söyledi. Sonra dağdan inmeleri gerektiğini söylediklerini tasfiye etmeye çalıştı. Bunu başaramayınca Kürt Açılımının adını değiştirdi. Kürtlerin hak talep eden örgütlü bütün kadrolarını cezaevine doldurmaya ve şiddet yoluyla tasfiyeye girişti. Dağdan inin sözüne güvenip gelen barış gruplarını cezaevine attı.
Şimdi özel paralı askerler lejyonu oluşturuyor. Bir taraftan da hâlâ açılım toplantıları yapıyor.
Paralı, üstelikte yüksek maaşlı asker demek, para için savaşan asker demektir. Böyle askerler dünyanın her yerinde ve her zaman zalimlikleri ile ünlenmişlerdir. Çünkü, para için ölmeyi ve öldürmeyi göze alan birinin hiç bir ahlaki değeri olmaz. Çeteler, uyuşturucu şebekeleri, işkenceciler, kulak koleksiyonu yapanlar, ırza tecavüz edenler bunların içinden çıkar.
Hani, Erdoğan 92-95 yılları arasında yukarıda saydıklarımızı yapanları yargılıyordu. İnsanları asit kuyularına atanları yargı önüne çıkarıyordu. Yeni proje, bu tür insanları yeniden halkın arasına sürmek değil midir?
Erdoğan, mutlaka yargılanacak. Yaptıklarının hesabı bir gün mutlaka sorulacak. O da bunu biliyor. Bunun için aynı zamanda Yüce Divan olan Anayasa Mahkemesi nin yargıçlarını yandaşları ile değiştirmeye çalışıyor. Bunun için yüksek yargıya hakim olmaya çalışıyor. Bunda başarılı olabilir. Belki de paralı askerler projesini getirdiği zaman onun AYM ve HSYK ile ilgili değişikliklerine birileri yol verdi. Bunlar ilerleyen günlerde açığa çıkar. Fakat, Erdoğan ve ekibi yine de halkın adaletinden yakasını kurtaramaz. Mahkemeleri yandaşları ile doldurmak daha önceki hiç bir zalimi yargılanmaktan kurtarmamıştır. Erdoğanı da kurtarmayacaktır.
Referandumda Erdoğanın paralı askerler projesini unutmadan oyunuzu kullanın.
KAMİL TEKİN SÜREK
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
