BÖRKLÜCE MUSTAFA’YA KONUK GİDİYORLAR...

DÜNYADA birçok örgüt tarafından uluslararası kamplar, öğrenci değişim programları, çalışma kampları uygulamaları yapılmaktadır. Bu kamplarda, kapitalizmin tüketim toplumuna uygun kafalar oluşturulmaya çalışılır ve gençlerin kapitalizme karşı öfkelerini yatıştıracak, kişisel doyumlarını sağlayacak eğitim programları uygulanır. Gençler hoşnuttur; bir başka ulustan arkadaş edinmişler, bir başka dilde konuşmuşlar, birlikte hoşça zaman geçirmişlerdir. Ne bir toplumsal amaçlı örgütlenme söz konusudur ne de kalıcı bir dostluk.
Oysa bu yıl İzmir Pamucak Sahilleri’nde gerçekleştirilecek olan Uluslararası Gençlik Kampı’nda, dünya ile gerçekten ilişkiye girilecek; insanıyla, doğasıyla, sorunları ve çözüm önerileriyle, dünyaya yeniden gelinecek. Yaşama daha gerçekçi ve doğru bakış yolu öğrenilecek, yaşanılacak. Ekmek paylaşılacak, su paylaşılacak, iş paylaşılacak. Paylaşmanın herşeyi ne kadar çoğalttığı görülecek.
Bu Uluslararası Gençlik Kampı’na katılabilenlere ne mutlu. Kıskanmıyorum elbette; ama imreniyorum doğrusu bu gençlere. Yirmi sekiz ülkeden; farklı dil, kültür, ırk, cinsten gençler birarada olacaklar. Tanışacaklar, konuşacaklar, tartışacaklar ve kaynaşacaklar.
Yeni bir dünya; emekten, barıştan, kardeşlikten, yaşamın sürdürülebildiği bir dünyadan yana olacaktır bütün bunlar. Nasıl bir sinerji oluşacak, düşünebiliyor musunuz? Üstelik,
Uluslararası Gençlik Kampı çok heyecan verici bölgede kuruluyor. Evet, çok güzeldiler ve tam komüncü düzende yaşandı geçmiş kamplarda; çok şey de öğrenildi,öğretildi. Fakat bu kez komüncü tarihin tam ortasında yaşayacak gençler. Börklüce Mustafa’nın müritlerince yapılmış ve kullanılmış taşköprü, kampa çok yakın. Börklüce Mustafa ve müritleri, Pamucak Sahilleri’nden yola çıkarlar, bu köprüden geçerek, Ortaklar’a giderlerdi. Ortaklar’da, her dinden ve etnik kökenden insanlar “Yarin yanağından gayri her yerde her şeyde” ortaklaşa yaşıyorlardı. Börklüce Mustafa ve müritlerine Şehzade Murat’ın vahşi saldırısı bu topraklarda yaşanmıştı. Tutsak alınan Börklüce Mustafa, çarmıha gerilerek deve üstünde, iki bin mürüdiyle birlikte Selçuk İlçesi’ndeki Ayasuluk Tepesi’ne götürülmüştür. İşte bu eşitlikçi, ortakçı, barışçı insanların tamamı bu tepede kafaları vurularak öldürülmüştür.
Uluslararası Gençlik Kampı katılımcılarının, o taş köprü üzerinde ve Ayasuluk Tepesi’nde Nazım HİKMET’in Şeyh Bedreddin Destanı’ndan ilgili bölümleri okuduklarını, olayları canlandırdıklarını gözünüzün önüne getirin:
Dostlar
biliyorum!
Dostlar
biliyorum nerde, ne haldedir O!
Biliyorum
gitti gelmez bir daha!
Biliyorum
bir deve hörgücünde
kanıyan bir çarmıha
çırılçıplak bedeni
mıhlıdır kollarından.
Dostlar
bırakın beni,
bırakın beni.
Dostlar
bir varayım göreyim
göreyim
Bedreddin kullarından
Börklüce Mustafayı
Mustafayı.»
•

Boynu vurulacak iki
bin adam,
Mustafa ve çarmıhı
cellât, kütük ve satır
her şey hazır
her şey tamam.
Kızıl sırma işlemeli bir
haşa
altın üzengiler
kır bir at.
Atın üstünde
kalın kaşlı
bir çocuk
Amasya padişahı
şehzade sultan Murat.
Ve yanında onun
bilmem kaçıncı tuğuna
ettiğim Bayezid Paşa!
Satırı çaldı cellât.
Çıplak
boyunlar yarıldı
nar gibi,
yeşil bir daldan düşen
elmalar gibi
birbiri ardına düştü
başlar.
Ve her baş düşerken
yere
çarmıhından Mustafa
baktı son defa.
Ve her yere
düşen başın
kılı depremedi:
—İriş
Dede Sultanım iriş!
dedi bir,
başka bir söz demedi..
Aynı tepede, Roma’dan kaçan St. Jean’ın adıyla anılan ve dünyadaki ilk bazilika da vardır. Uluslararası Gençlik Kampı’nın katılımcıları, umarım buraları gezerler. Tarihle ve o tarihin destanıyla iç içe olacak ve yaşayacaklar.. Ne büyük şans!
Doğası da çok ilginç ve görkemlidir Pamucak’ın. Kumullar korunması gereken doğal varlıklardandır; SİT alanıdır. Olabilir, bir uyarına getirilir de EGEÇEP Yürütme Kurulu üyesi Ozan Toprak Dede çağırılırsa, bu korunması gereken kumullar üzerinde bir kamyon fabrikasının yaptırdığı deneme sürüşlerini; bunu mahkeme kararıyla nasıl engellediğini; golf sahalarını anlatır herhalde. Böylece, kapitalizmin can çekişmekten kurtulabilmek için başvurduğu ekolojik yağma ve talandan da söz edilmiş olur.
Emek Gençliği’ni bu kampa katkılarından ve ilişkilerin örgütlü, kalıcı, geliştirici olması yönündeki çabalarından ötürü kutlamak; çalışmalarına destek vermek hepimizin borcudur.


*Ege Çevre ve
Kültür Platformu
Yürütme Kurulu Üyesi
Ertuğrul Barka