27 Temmuz 2010 00:00

Fındık üreticisine ‘serbest’ sıkıntı!


Fındık sezonu 1 Ağustos’ta üretici açısından büyük sorunlarla başlıyor. Yıllarca fiyat belirleyici rol oynayan Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Fiskobirlik) ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) artık piyasada yok.
Fındık piyasada serbest belirlenecek dense de, fındık fiyatını üretici aleyhine, tüccar ve ihracatçı lehine maniple etmek için bir çok güç devrede.
Geçen yıl hükümetin uygulamaya koyduğu, fındık ağaçları sökülüp, yerine karanfil, lale gibi kesme çiçek üretileceği yönündeki politika tutmadı. Fındık ekimi devam etti ve ettikçe de sorunlar arttı. Tarım Bakanlığı ise sorunlara sadece seyirci kalıyor.
Fiskobirlik yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle piyasada etkin olamadığı gibi, üreticiye de 65 milyon TL’nin üzerinde borcu bulunuyor. Birliğin ne alım yapabilecek gücü var ne de piyasaya müdahale edebilecek durumu. TMO ise geçen yılki alım yapmama kararını aynen sürdürüyor. Fiskobirlik ve TMO, geçen yıl da yoktu. Ancak geçen yıl rekolte düşük olmuş, fiyatlar da nispeten ‘yüksek’ seyretmişti. Türkiye’nin bu yılki rekoltesi ne az, ne çok. O yüzden tüm gözler fiyatlarda. “Bu yıl da fiyat serbest piyasada oluşacak” dense de piyasayı etkileyecek güçler çoktan devrede. Fındık Tanıtım Grubu, 800 bin ton rekolteden söz ediyor. Türkiye’de hiçbir dönem 800 bin ton fındık üretimi olmadığı düşünülürse amacın, fındığın fazla gösterilip, piyasayı etki altına almak ve fiyatı düşürmek olduğu rahatça söylenebilir. Üreticiler Tanıtım Grubu’nun beklenen rekoltenin en az 250 bin ton üzerinde rakam açıklamasını fındığın Türkiye’deki simsarlarına hizmet olarak yorumluyor.
FİYAT NE OLUR?
Bu koşullar altında ziraat odasının 6 liralık beklentisi iyimser kalıyor. İhracatçının fiyat tahmini 4 lira civarında. Fındığın artık geçim kaynağı olmadığını, ek gelir olarak değerlendirildiğini, zaruri ihtiyaçlarını devletten dekar başına aldığı 150 lira ile karşıladığını ifade eden üreticiler fiyatı belirleyebileceklerini düşünüyorlar.
Üreticiler mahsullerini piyasaya sokmayarak fiyatı yüksek tutabileceklerini düşünüyorlar. “Ucuza fındık satmayacağız. Fındık çok olduğunda 4 liranın altına, az olduğunda da 5 liranın altında fındık veren çok az olur. Onlar da zorda olanlardır” diyorlar. Ağırlıklı olarak, bu yıl ki 550-600 bin ton civarındaki rekolte düşünüldüğünde fiyatların 4-5 bin lira arasında seyredeceğini tahmin ediyorlar.
Gelişmeler karşısında açıklama yapan Emek Partisi Ordu İl Örgütü Başkanı Coşkun Özbucak, aracıların, vurguncuların ve emek sömürücülerinin ısrarla yaşama geçirmek istedikleri ‘serbest piyasa’ hayallerine AKP Hükümeti sayesinde kavuştuklarını kaydederek şunları söyledi: “Serbest piyasa, her zaman vurguladığımız gibi, üreticilerin sahipsiz, korumasız olarak ihracatçıların, tüccarların önüne atılmasıdır. Kandırmaya ve göz boyamaya yönelik olan sözde fındık desteği 150 liralık dönüm parasıyla yani 3 yıllık ‘rüşvet’ ile amaçlarına tamamıyla ulaştılar. AKP iktidarı bu uygulaması ile fındık üreticilerinin elini kolunu bağlayarak, çözümsüzlük içine itmiş oldu. Kendilerince fındık üreticilerinin elindeki ürünlerini istedikleri fiyata alabileceklerdi! Bugünün perişanlığına neden olan yasalar çıkarılırken sessiz kalanlar, değişiklikleri savunanlar, yaşanan gerçeklik karşısında utanmadan geçmişte söylediklerini unutarak- unutturarak ‘devlet desteğinin gerekliliğinden’ söz ediyorlar. Odalar, dernekler, partiler yanında FİSKOBİRLİK yönetim kurulu, başkan ve hatta üyeleri de buna dahildir”
MALİYET DİKKATE ALINMALI
“Serbest piyasanın alt yapısı hazırlanmadı”, “Lisanslı depocuk hazır değil, sorunlar ondan kaynaklanıyor” sözlerine aldanılmaması çağrısı yapan Özbucak, “Serbest piyasa tam da böyle bir şeydir. Adı üzerinde ‘Her şey serbest’. Güçlü olan kazanır. Bu pazarda ‘Devlet denetimi ve desteği olmadan’ kimin kazanacağı belli iken yalandan ‘Serbest piyasa için şartların hazırlanmasından’ söz ediyorlar. Bu güne kadar ‘Daha iyi olacak’ dendi, hep kötüye gitti. Bizler sessiz kalıp, ürünümüze ve emeğimize sahip çıkmak için birleşmezsek daha kötü günler bizi beklemektedir. Fındık üreticilerinin sorunlarının çözümü için günü birlik yöntemler yeterli değildir. Hükümet seçim nedeniyle TMO’yu devreye sokmak istiyormuş. Fındık üreticileri seçim ‘rüşveti’ değil, kalıcı çözüm istiyor. Uzun vadede birliklere devlet desteği yeniden sağlanmalı, taban fiyat uygulamasına devam edilirken destekleme alımları da devlet tarafından birlikler aracılığıyla yapılmalıdır. Bu yıl için ise; fındığın maliyet fiyatı ve geçim oranı (yüzde 25 kâr) hesaplanmalı, bunun altında fiyat verilirse devlet taraf olarak fındık almalıdır. Bu şekilde bu yıl üreticinin mağdur edilmesi önlenmelidir.” (EKONOMİ SERVİSİ)

FINDIKTA SORUNU BÜYÜTEN SÜREÇ

4572 sayılı birlikler yasası 2000 yılında ANAP, MHP ve DSP hükümeti tarafından çıkartılarak, devlet desteği kaldırıldı. Birlikleri (FKB vb.) çökerterek üreticiyi örgütsüz ve güçsüz bırakan bu uygulama Karadeniz bölgesinde yoksulluğu artırdı. Süreç 2006 yılında hızlandı. 2006 yılında, FİSKOBİRLİK, üreticiden aldığı fındığın parasını ödeyemedi, ciddi kredi sıkıntısına girdi. Sonunda hükümet, aldığı kararla Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) fındık alım yetkisi verdi. Böylece, fındık piyasasının baş aktörü TMO oldu. 162 bin 500 tonla tarihin de en yüksek alımlarından birini yaptı.Amaç, fındık pazarını bir anlamda düzenlemekti. Ama beklenen olmadı ve işler iyiden iyiye karıştı. Bir taraftan TMO, diğer taraftan FİSKOBİRLİK alım yaptı.
O yıl, fındığın fiyatı sürekli düştü. Ardından devreye spekülatörler girdi ve fındığı ölü fiyatına almaya çalıştı. Bu yüzden de fındık fiyatı, arzu edilen seviyeye gelemedi. 2007 yılında ise seçim yılı olması nedeniyle partiler meydanlarda fındığı seçim malzemesi yaptı. Vaatler havalarda uçtu. Kimi sekiz lira, kimi de hızını alamayıp 10 lira vereceklerini söyledi. Söylenen vaatler tutulmadı. Fındık fiyatı yerlerde süründü. 2008 yılında ise hükümet, fındıkta yeni bir strateji açıkladı. Buna göre, fındığa hiçbir müdahale olmayacaktı ve fiyat, serbest piyasada belirlenecekti. İşte o tarihten bu yana fındık piyasasında kelimenin tam anlamıyla bir keşmekeşlik yaşanıyor. Hiçbir zaman fındığın fiyatı serbest piyasada, serbestçe belirlenmedi. Geçen yıl hükümet fındıkta yeni bir strateji açıkladı. Buna göre de üç yılda, 176 bin hektar alanda fındık ağaçları sökülecek ve fındık yerine karanfil, lale gibi kesme çiçek üretilecekti. Yine fındık ekildi ve sorunlar daha büyük bir boyuta ulaştı.