29 Temmuz 2010 00:00

Bir de kadınların yaşadıklarından okuyalım

ŞAİR- Yazar, Veysel Otunç, yeni öykü kitabıyla okuruyla buluştu. “Gece Uzun Gün Uzaktı” adlı öykü kitabı Kora Yayın tarafından yayımlandı.

Paylaş

ŞAİR- Yazar, Veysel Otunç, yeni öykü kitabıyla okuruyla buluştu. “Gece Uzun Gün Uzaktı” adlı öykü kitabı Kora Yayın tarafından yayımlandı.
Edebiyat çalışmalarında doğup büyüdüğü Muş Varto yöresinin izlerini taşıyan Otunç, bunun nedeni de yaşama bakışının bu yörede şekillenmesine bağlıyor. Büyüdüğü yörenin geçmişini merak eden Otunç, merakına yolculuğunu yeni öykü kitabıyla okurlarla paylaşıyor.

Edebiyat alanında ne zamandan beri ürünler vermeye başladınız?
Edebiyata ilgi duymam sosyalist fikirlerle buluşmamla başladı. Yeni bir dünya yaratmanın umudu o kadar derin ve köklüydü ki biz ‘78 kuşağının devrimcileri ve idolümüz olan ‘68 kuşağının devrimci önderlerimizden öğrendiklerimizle eşikte bir devrimin patlak vereceğini beklerken; devrimci muhalefeti şiddetle ezen 12 Eylül askeri faşist darbesiyle karşılaştık. Dolayısıyla Aralık ‘81’de zorunlu olarak İstanbul’a geldim. Burada; edebiyatla yakından ilgilendim. Zamanla şiir, öykü yazmaya başladım.
Ulusal basında ilk şiirim Özgürlük Dünyası Dergisi’nde yayınlandı; “Şafaklara Kavgayla Varılır” adını taşıyan şiirimdi. Madenciler Ankara’ya yürüyordu. Sessizliğin ve yenilginin üzerindeki toprak işçiler tarafından yıllar sonra büyük bir öfkeyle atılıyordu.
Şiirlerim; Evrensel Kültür, Berfin Bahar, İnsancıl, Güney dergilerinde yayınlandı. Tiroj Dergisi’nde Zazaca derlediğim kılamlar yer aldı. Berfin Bahar dergisinde uzun süredir yazmayı sürdürdüğüm “Kızıl Çiçeğime Notlar” hayata dair yazdıklarımdır.
1996’da yayınlanan ilk kitabım “Yoldaşlarımdan Ayıran Nehir” anı romandır.

Şimdiye kadar okurla buluşan edebiyat çalışmalarınız neler oldu? Bu çalışmalarınız okurunuz tarafından nasıl karşılandı?
İlk kitabım dediğim gibi anı romandı, sonra “Gözlerin Şafağımdı Dağlarda” şiir kitabım çıktı. Anı, roman, şiir derken üzerinde uzun yıllardır çalıştığım “Gece Uzun Gün Uzaktı” öykü kitabım yayımlandı.
Yazar okur ilişkisi mevcut koşullara göre şekillenir. Ezilenden yana düşünen, yazan şair ve yazar seslendiği okuru aydınlatmak, kapitalist sömürünün çelişkilerini, vahşetini, ahlaksızlığını, çürümüşlüğünü, zor yaşam koşullarını yansıtmak, üzerinde kafa yormak, yoksulların derdini kendine dert etmektedir. Dolayısıyla sosyalist bir yazar; işçi sınıfı ve mazlum halkların yanında yer alırken geleceğe dair ideali için müthiş donanımlı olmalıdır. Yazar tarih içindeki yerini hem mücadelesi hem eserleriyle alır. Bu nedenle günümüz küresel çılgınlığında hakim medya emekten yana yazan dirayetli sesleri ya görmezlikten gelerek ya da müthiş bir karartma uygulayarak edebiyat cephesinde de geçici de olsa ileri mevzidedir.

Edebiyat çalışmalarınızda doğup büyüdüğünüz yöreye dair izler bulmam mümkün. Bunu açıklar mısınız?
Yaşama bakışım, doğup büyüdüğüm coğrafyada; Varto’da şekillendi. Yazdıklarımda Varto, Varto’nun direngen, aydın halkı vardır.

Özellikle son öykü kitabınızda yaşadığınız yöreye ait yaşanmış olayları öyküleştirdiniz. Bunu yapma gereğini neden duydunuz?
Köklerime sıkı sıkıya bağlı bir yazarım. Yereli önemsiyorum. Geçmişte Varto’da olup bitenleri hep merak ediyorum. Aleviler neden Dersim’den Varto’ya göç ettiler? Varto’da bir zamanlar yaşayan Ermenileri düşünüyorum. Köyleri, okulları nasıl talan edildi? Neden katledildiler? Varto’da Abdurahman Paşa Köprüsü’nde bacanağı Binbaşı Kasım’ın ihaneti üzerine yakalanıp idam edilen Şeyh Sait’i, yakın zamanda öldürülen devrimci gençleri bilgi dağarcığımda tutuyorum.
Evet, öykü kitabında anlattıklarımın bir kısmını daha çocukluğumda yaşlılardan dinlemiştim. Birbirlerine anlatırlardı. Yazma macerasına başlayınca o anlatılanların peşine düştüm. Yazdığım öyküleri birçok kişiye sordum. Gördüm ki anlatımlar farklı. Yani herkes görmek istediği gibi anlatıyordu.
Gece Uzun Gün Uzaktı öykü kitabında esasında Varto’yu, Varto’daki kadınları anlatıyorum. Kadınların trajik hayat hikayeleridir anlattıklarım. Varto’yu bir de kadınların yaşadıklarından okuyalım istedim.

Son olarak, bundan sonrası için edebiyat alanında yapacağınız çalışmalara ilişkin hedefiniz nedir?
Kendimi hep yolun başında görüyorum. Daha yazacak çok kitap gidilecek çok yolum var. Edebiyat koşum sürecektir. Yazmak özgürlüktür benim için. Özgürlüğüme sahip çıkıyorum. (İstanbulEVRENSEL)
Şerif Karataş
ÖNCEKİ HABER

Sarı yazma darda köylüler isyanda

SONRAKİ HABER

Yaralı zamanların dört tuzcusu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa